Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ H ] / Hah

Hah перевод на французский

1,246 параллельный перевод
Irene'i gebert, hah?
Flinguer lrene?
- Senin için deli olduğumu biliyorsun, hah?
- Tu sais que je suis fou de toi.
- Hah, haklısın, bebek.
- T'as raison, vieux.
Hah ne yapıyor.
Il a plongé!
Tamam, çak, hah?
Bon, d'accord. On se serre la main?
Hah, işte size "insan yüzü dolaması" nı takdim edeyim.
Heu, voici le panaris à tête humaine.
Tanıtım işini yapamayacağım, değil mi? HAH!
Lynn, je sais très bien ce que tu vas me dire.
- Hah, tamam tut şunları, tut şunları.
Parfait. Merci.
Barış yapmaya geldin, hah?
C'est pour faire la paix?
- Hah?
- Quoi?
Demek beni hatırladın, hah? - Tabii.
- Tu te souviens de moi?
- Viski limon, hah?
- Un whisky sour?
Oldukça ustaca, hah?
Pas mal.
Hah! Söylesene neler oluyor burada?
Ouais ben, c'est quoi tout ce bordel?
- Heyecanlı yarıştı, hah Frankie?
- Superbe course, hein, Frankie?
Hala sinirlisin, hah İş Bitirici?
Toujours autant de caractère, le Redresseur.
Neden beni vurmuyorsun, hah?
Tirez-moi dessus.
- Ne yaptın sen, hah? - Ben bir şey yapmadım.
- Qu'est-ce que t'as fait?
Hah! Bu kibrinden pişman olacaksın, seni kralcı yılan.
Tu regretteras ta morgue, vipère royaliste!
Hah!
Ha!
Hah! - Hah! Müsadenle, Süslü Püslü.
Laissez-moi faire Froufrou.
Hah! Göreceğiz bakalım, soylu mutlu-aygır!
On va voir ça, hippupotame aristocrate!
Hah! Mutlu-aygır kimmiş, yakında göreceğiz.
On va voir qui est l'hippupotame, zèbre plébéien!
Hah!
Ah!
- Rockaway'lisiniz demek, hah?
- Vous êtes de Rockaway?
Senin karın benim, o değil. Hah?
C'est moi ta femme, pas elle.
Hah, işte buradasın.
Eh, te voilà.
Nerede kalmıştım, hah, tamam.
Où en étais-je? Oui!
Sen en iyisi şimdi git, Dave,... önce palyaçoları yakalarsın, hah? ve dünyayı kurtamış olarak dönersin. ... Bende senin için tam bir rapor hazırlarım, Pazartesi sabah şef dönünce de verirsin.
Dave, il vaut mieux que t'aille avant que les clowns controlent tout et quand tu reviendra de sauver le monde je veux un INFORME écrit pour pouvoir le donner au chef le lundi matin.
Palyaçolar, hah, ve şimdide senin kapının önündeler.
Des clowns, et maintenant ils sont à sa porte.
Hah, Bay Holmes. Güzel işti. Ama Bayan Giles'a da söylediğim gibi,
Quel beau travail, M. Holmes, mais comme je le disais à Mlle Giles, sans Scotland Yard, le résultat eût été différent.
Delirmiştim yoksa ne? Hah!
C'était plutôt con, hein?
Bay Jake kestiriyor, hah?
M. Jake fait une sieste?
Ah-Hah.
- À cause de maman? - Oui.
Bay Dunstan'ın isim ve adresini Keegan'ın... hah, buldum.
J'ai trouvé le nom et l'adresse de M. Dunstan dans les quartiers...
kasabaya geliyorsun, aramıyorsun, bana haber vermiyorsun? Hah? Nasılsın?
Tu viens en ville et tu me préviens même pas!
Ne, kendime bir yaşam kurduğum, onunsa kuramadığı için delirdi mi? Hah?
Parce que j'ai réussi et pas lui?
Hey, beni rahat bırak, hah?
Lâchez-moi.
Yani, sana yardım edebileceğim bir şey var mı, maestro, hah? Pekala.
Je prendrai le rôle qui vous arrange.
Sanırım bir dinlenmeyi hak ediyorsun, Rose. Hah!
Vous méritez des vacances.
Ve kayıp kişileri araştırırım. Hah, içinde bulunduğum duruma bakılırsa, bu bir ironi değil mi? Öyle.
Quentin est un personnage qui essaie d'expier les péchés qu'il a commis dans le monde réel, dans le passé, pendant qu'il est dans le cube.
Hah, tam arkasında, tokasının yanında.
C'est derrière, vers l'attache.
Hah? Oh. Akıllıca.
Super.
- Demek gelmiyor, hah?
- Ah non?
Hah buldum! "İşler yeşile dönünce".
Tout a été réglé par téléphone.
NasıI El Pachuco oldu sanıyorsun çetenin lideri hah?
Comment est-il devenu le chef de son gang, hein?
Hah, şöyle.
- C'estmieux.
Hah!
?
- Hah!
On peut toujours rêver!
- Na-hah!
Vous n'avez pas négocié
Teşekkür ederim, hah?
- Merci.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]