Hahn перевод на французский
329 параллельный перевод
Mikrofonu davalı Emil Hahn'a uzatın.
Veuillez placer un microphone devant l'accusé Emil Hahn.
Emil Hahn, bu mahkeme huzurunda bir avukat tarafından temsil ediliyor musunuz?
Emil Hahn, êtes-vous représenté devant ce tribunal par un avocat?
Güzel günler başladı, Herr Hahn.
La vie réserve de drôles de surprises.
Beni dinleyin, Herr Hahn.
Écoutez-moi bien, Herr Hahn.
Emil Hahn orada olacak mı?
Emil Hahn sera là?
En kötüsünün olacağını ümit ettim. Özellikle de Emil Hahn'ı savcı olarak gördüğümde.
Je me suis attendu au pire en découvrant que le procureur n'était autre qu'Emil Hahn.
Emil Hahn.
Emil Hahn.
- Sizi Emil Hahn mı sorguladı? - Evet.
- Emil Hahn vous a-t-il interrogée?
Bayan Wallner, bize söyleyin... Emil Hahn mahkeme süresince nasıl bir tavır takındı?
Mme Wallner, de quelle... façon Emil Hahn a-t-il conduit ses interrogatoires?
Emil Hahn, Ernst Janning.
Emil Hahn, et Ernst Janning.
Emil Hahn, kendi içindeki şeytan yüzünden.. .. çürümüş, kokuşmuş bağnaz.
Emil Hahn, le fanatique pourri jusqu'à la moelle, obnubilé par ses propres démons.
Tanık Emil Hahn mahkemeye hitap edebilir.
La parole est à l'accusé Emil Hahn.
Sanık Hahn kararı dinlemek için ayağa kalksın.
Veuillez demander à l'accusé Hahn de se lever.
Emil Hahn, mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti.
M. Hahn, la Cour vous déclare coupable et vous condamne à la prison à vie.
- İyi günler Hahn.
- Bonjour, Hahn.
Tesadüf değil. Dr. Hahn telefon etti.
Ce n'est pas un hasard, le docteur Hahn m'a téléphoné.
Hahn'ın geçen günkü tavsiyesi sanırım işe yaradı.
Ce que Hahn a dit de mon état... Ça m'a fait du bien.
Hahn bunun "paranoya" olduğunu söyledi.
Hahn parle de... paranoïa.
Hahn?
Hahn?
Kimlik birimi : 3,124,000. Adı : Hahn.
L'unité identitaire 3124000, nommée Hahn.
Onu bulmama yardım et Hahn!
Hahn, aidez-moi à le trouver!
Hatta siz Hahn.
Eva Vollmer, Walfang, même vous, Hahn.
Teşekkür ederim Hahn.
Merci, Hahn.
Ama Stiller Hahn bize aylardır SFE'nin merkezinden bilgi aktarıyor.
Mais, Stiller... Hahn nous fournit depuis des mois des informations sur l'institut.
Bana bakın Hahn.
Je vais vous dire une chose.
Haklısınız Hahn.
Vous avez raison, Hahn.
Fred Stiller, SFE eski teknik müdürü Henri Vollmer ile bugün gizemli bir şekilde ölen Stiller'in SFE'den mesai arkadaşı Franz Hahn'ın öldürülmesi olaylarının şüphelisi durumunda.
Stiller est soupçonné du meurtre de Henri Vollmer, ancien directeur technique de l'institut, et de celui de Franz Hahn, un autre employé de l'institut, mort aujourd'hui même dans des circonstances douteuses.
Franz Hahn.
Franz Hahn...
Hahn'ın başına tam olarak ne geldi?
Qu'est-il arrivé à Hahn?
Landsbergerstrasse'de Friedrich Hahn'daki eski alışveriş mağazası tasfiye satışı gerçekletirdi. Tüm canlılığını yitirdi artık.
Au coin de la rue Landsberger, on a vidé et liquidé le grand magasin F. Hahn, on l'a relégué chez les ancêtres.
Alex'te yığılan ablalar ve abiler şu açıklıktan çöplüğe bir bakın hele... Jürgenlerin bir zamanlar geliştiği ve Hahn mağazasının hâlâ içi boş camlara yapışık kalmış kırmızı şeritlerle çevrildiği yere bakın.
Vous qui peuplez l'Alexanderplatz, prenez le temps de contempler les décombres du magasin Jürgens, et le magasin Hahn, éventré, vidé de ses entrailles.
Sanırım Otto Hahn'dı!
Je pense que c'était Otto Hahn!
- Billy Hahn.
- Billy Hahn.
- Billy Hahn.
Billy Hahn.
25,000 $, Billy Hahn bana kaybetmiş.
Bill Hahn a perdu 25000 $ contre moi.
Billy Hahn'ın bana 25 binlik kaybettiğini mi söylüyorsun?
Vous dites que Billy Hahn me doit 25 briques.
Billy'nin borcuna bakıyorsun, tamam mı?
"Billy Hahn me doit 800 $." C'est la note de Billy Hahn.
Billy Hahn 800 dolar borçlu.
Billy Hahn me doit 800 balles.
Dr Ford, benim Billy Hahn.
Docteur Ford, c'est Billy Hahn.
Kim, Jessica Hahn mı?
Qui, Jessica Hahn?
Bay Hahn, Dr. Bernstein diye biri telefonda.
M. Hahn, le Dr Bernstein au téléphone.
Hey millet, biraz daha Cif getirin.
Hé! Les tarés, je vais manquer de Pétrole hahn.
- Bay Hahn. Patronum.
- C'est M. Hahn.
Bay Hahn.
M. Bémonté.
Ama hamile kaldım. Liseyi bitiremedim. Babanla evlenmedim.
A la place, je suis tombée enceinte. je n'ai pas fini le lycée, je n'ai pas épousé ton père et j'ai fini à faire un boulot qu'apparemment Jessica Hahn trouverait pas digne d'elle
- Bugün Miles Hahn ile konuştuğumu söylemek için aradım.
Je voulais te dire que plus tôt, j'ai eu Miles Hahn en ligne.
Miles Hahn'ın kim olduğunu biliyor musun?
- Tu as une idée de qui est Miles Hahn? - Pas la moindre.
- Bay Hahn'ın ofisi nerede acaba?
Bonjour, pourriez-vous m'indiquer le bureau de M. Hahn?
- Bugün bana vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.Bunu sadece annem için yaptığınızı biliyorum. Ama annem bugün sessiz bir katılımcı olacak.
- Écoutez, M. Hahn, je sais à quel point votre temps est infiniment précieux et je me doute que si vous me recevez, c'est seulement par amitié pour ma mère, mais elle est venue ici en tant qu'associé silencieux, c'est un témoin muet.
Şu şeylere bak, eski jiletler, damar açıcı ilaç...
Regarde-moi ça, des vieux rasoirs, du Petrol Hahn...
Bay Hahn?
M. Hahn?