Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ H ] / Hair

Hair перевод на французский

1,373 параллельный перевод
Senin onlar için yaptığın herşeye rağmen, onlar senden nefret edecekler.
Malgré tout ce que tu as fait pour eux, ils pourront te hair.
Onlar için çok şey yapmana rağmen, onlar senden nefret edecekler.
Malgré tout ce que tu as fait pour eux, ils pourront te hair.
College girls with their hair in curls.
Sous leur petite tenue de collège.
I can't find your gaze in the mirror, no kisses in the shower, no hair clogging the drain.
Il n'y a plus ton regard dans le mirroir, plus de baisers sous la douche, ni cheveux partout, ni rien.
Protesto için yere yatmalıyız.
Casse-Noisette et Hair.
Saç Ahırı'na tıraş olmaya gittim. Orada çalışan Armando diye biri var. Favorilerimi iyi kesiyor.
Je suis allé me faire couper les cheveux chez "Hair Barn", ils ont un nouveau coiffeur, Armando, j'aime bien sa façon de tailler mes pattes.
Seni Sebasyalılardan nefret ettirmek için ki etmelisin
Pour que tu haïsses les sébacéens comme tu dois les haïr!
- 16. - Kızlar için tehlikeli bir yaş. - Strobe.
Qu'as-tu fait de ta vie, d'ailleurs, à part haïr les hommes d'affaires prospères?
Ama bu akşamdan sonra sizden nefret etmekten vazgeçmeyeceğim.
Mais, après ce soir, je ne cesserai jamais de te haïr.
- Etkin keIime burada "nefret".
- Le mot-clé, c'est haïr.
Neden Amerika'dan bu kadar nefret ediyorlar?
Pourquoi haïr l'Amérique à ce point?
Belki de bir gün, biz de sizden nefret etmeyi öğreniriz.
J'espère qu'un jour très proche, on apprendra à vous haïr nous aussi.
Ahbap, neredeyse o Afgan çocuklar, seni, Amerika'yı sevmeme konusunda ikna edeceklerdi.
J'ai presque cru qu'ils avaient réussi à te faire haïr l'Amérique.
Senden nefret etmeme noktasında kendime izin vermeye çok yakınım.
Je suis sur le point de me laisser aller... à des sentiments très fort de ne pas te haïr...
Her şeyi doğru yaptım ama yine de benden nefret ediyor.
Je n'ai rien fait de mal... et voila qu'elle décide qu'elle doit me haïr.
Hala nefretlerini nasıl inkar edebiliyorlar? Hala bizden nefret eden hatta gitgide daha çok nefret edenler?
Comment peut-il encore nier sa haine... et ainsi nous haïr... nous haïr encore plus?
Kendin dedin.
Tu as été préparé à haïr mon personnage... comme tu l'as dit.
Hala çığlıklarını duyuyor musun?
Cesseras-tu un jour de me haïr? Dina, s'il te plaît.
Sevmek için ve nefret etmek için.
Un temps pour aimer, et un temps pour haïr.
Dedektif Han'a yaptıklarım yüzünden benden nefret ediyor olmalısın.
Vous devez me haïr... Pour la mort du Détective Han...
Senden nasıl nefret edebilirim, Montgomery?
Je ne pourrai jamais te haïr, Montgomery.
Bırakmasaydım benden nefret edeceğini biliyorum. Ve buna asla dayanamazdım.
Je sais qu'en le cas contraire, tu fiinirais par me haïr... et cela je ne le supporterais pas.
Son 15 yılımı farklı olduğum için, kendimden nefret ederek geçirdim. Bununla yaşadım.
J'ai passé ces quinze dernières années à me haïr parce que j'étais différente.
Ya Morton gibi olsalardı? Kendinizden daha çok nefret ederdiniz.
Je me demande comment ça fait, vous savez, pour Morton, de se haïr à ce point?
Nefretten daha vurgulu bir ifade var mı?
T'as pas plus fort que "haïr"?
Sana gerçekten zarar veremem. Nefretle yetinmek zorundayım.
Comme je ne peux pas te faire de mal, je suis obligée de te haïr.
Benden istediğin kadar nefret edebilirsin. Bunu atlatmana yardım edeceğim.
T'as le droit de me haïr, je te lâcherai pas.
Zaten nefret ediyordu.
Patrick va me haïr.
Aynaya bakıp kendinden nefret... etmenin de bir zamanı var. Ama o zaman yarın sabah. Haydi!
- Ecoute, l'idée était que tu viennes à ma fête et que tu rencontres des types séduisants pas pour te regarder dans un mirroir à te haïr, ça c'est pour demain matin maintenant viens.
HAIR KING KIRILMAZ TARAKLARI
PEIGNES INCASSABLES
Biz nefreti öğretmeyiz.
- On ne nous apprend pas à haïr.
Bizi aynı yapan şeylere odaklanmamız lazım çünkü eğer birbirimizden nefret edersek okuldan kim nefret edecek?
Concentrons-nous sur ce qui rassemble. Si on se met à se haïr, qui haïra le collège?
Moynihan öğrenir öğrenmez "iyi geceler, Bay Reyes" sonucu oluştu.
On peut vous haïr? Absolument.
Birinden o kadar nefret edip onunla 20 yıl birlikte yaşamayı düşünebiliyor musun?
Tu imagines haïr quelqu'un à ce point et rester avec pendant 20 ans?
Anne ve babamdan daha fazla nefret etmek istemiyorum.
Je ne veux pas haïr mes parents plus que je ne les hais déjà.
Üç haftada ondan nefret edeceksin çünkü, Bilmem, farklı bir göğüs kılı şekli var, ya da "E!" kanalını sevmiyor.
Dans trois semaines, tu va le haïr parce que, j'en sais rien, il aura un poil bizarre sur la poitrine, ou il n'aimera pas regarder la télé.
Ya da o senden nefret edecek çünkü hep bir şeye ihtiyacın var.
Ou il va te haïr car tu es en manque.
Benden sonsuza dek nefret edemezsin.
Tu peux pas me haïr toute ta vie.
Üç hafta sonra ondan nefret ederek ayrılacaksın... Bilmiyorum, belki garip göğüs kılı olacak, ya da magazin kanalı izlemeyi sevmediğini farkedeceksin!
Tu vas finir par le haïr, parce qu'il aura un poil bizarre à la poitrine ou qu'il n'aimera pas regarder la télé!
Of Tanrım! Bu saçmalıktan nefret ediyorum!
Je haïr cette saloperie de ville!
Benden nefret etmene neden olacak bir fikir.
Tu vas me haïr.
Z aafları yüzünden böyle davranan bu insanlardan nasıI nefret edebilirdi?
Comment les haïr pour ce qui n'était que de la faiblesse?
Sevme zamanı ve nefret etme zamanı.
Un temps pour aimer et un temps pour haïr.
Bu ne büyük bir nefret.
Il faut vraiment le haïr.
Ama kiliSeden nefret ettim.
Mais l'Église, j'ai appris à la haïr.
Bir şey bilip de söyleseydim, minnettar olacağına benden sonsuza kadar nefret ederdin.
Et si je le faisais, si je savais quelque chose et te le disais... tu aurais plus de chances de me haïr à jamais que d'être reconnaissante.
Kendimden nefret etmeme sebep oldunuz.
Vous m'avez fait me haïr.
Bunu çok düşündüm... Kendimden nefret etmek...
J'y ai beaucoup pensé, à me haïr.
Ondan nefret ediyorum ve nefret ettiğim için kötü hissediyorum.
Et puis je cesse de le haïr et je m'en veux de le détester...
Bana kızabilirsin, nefret edebilirsin, ama Pazartesi sabahı geldiğinde, hepimiz burada izin verdiğimiz şeyler için hesap vereceğiz.
Tu as beau me haïr, lundi matin, on devra tous justifier ce qui s'est passé!
Okuldan nefret ederdim.
Ce que je pouvais haïr l'école!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]