Hallam перевод на французский
52 параллельный перевод
İçişleri'nden Hallam sana pasaport verecek.
Hallam vous remettra un passeport.
Hallam seni 20 dakika içinde görecek.
M. Hallam vous verra.
Bana yardım edersen, Hallam, seni hapisten kurtarmaya çalışırım.
Si vous m'aidez, Hallam, je vous tire d'affaire.
- Hallam'ı neden öldürdün?
- Pourquoi avez-vous tué Hallam?
Hallam birden çözülüp Ross'a herşeyi anlattı.
Hallam a tout raconté à Ross.
Hallam ihtiyacım olanı getirdi ve iki dakika sonra buradan çıkmış, Duvar'ı geçmiş olacağım.
Hallam m'a apporté les papiers. Dans deux minutes, j'aurai franchi le mur.
Lord Hallam'dı. Pek çok başkası gibi onunla da kumar masasında tanışmıştı.
Lord Hallam... dont il avait fait la connaissance autour d'une table de jeu.
- Birinci sınıf çavuş Aaron Hallam.
- Sergent-major Hallam.
Tebrikler Hallam.
Félicitations Hallam.
Aaron Hallam adındaki bir adamı gözetim altında tuttuğunuzu biliyoruz.
On a appris que vous déteniez un certain Aaron Hallam.
Hallam resmi olmayan kayıtlara göre görevdeyken kayboldu efendim.
Il est sur la liste non officielle des soldats portés disparus.
- Hallam'la ilişkin nedir?
- Quel lien avez-vous avec Hallam?
- Hallam nasıl biri?
Et Hallam?
Hallam çok iyi bir savaşçı.
H.allam est un bon guerrier à bien des égards.
Hallam'ın eğitimi öyle derine işledi ki, kişiliğinin bir parçası oldu.
Le stress du combat est ancré en lui. C'est dans sa personnalité.
Dışarıdaki hayat söz konusu olduğunda Aaron Hallam diye biri yok.
Pour le reste du monde, Hallam n'existe pas.
Neden burada olduğunu biliyor musun Hallam?
Tu sais pourquoi tu es là.
- Ne oldu? - Hallam serbest.
- Qu'est-ce qui se passe?
Aaron Hallam'ı arıyoruz.
On recherche Aaron Hallam.
Hallam bizim.
Hallam est à nous.
- Hallam!
- Hallam.
- Odamdan çık, Hallam.
- Sort de ma chambre, Hallam.
- Hallam!
- Hallam!
Hallam!
Hallam!
Hallam, yemek hazır.
Hallam, le déjeuner est prêt.
Hallam'la ben ilgilenirim.
Je m'occuperais d'Hallam.
O ne, Hallam?
Qu'est ce qu'il y a, Hallam?
- Hallam?
- Hallam?
Hallam, gerçekten gitmelisin.
Hallam, il faudrait que tu passes à autre chose.
O bir çekiç, Hallam.
C'est un marteau, Hallam.
O ölmek istedi, Hallam.
Hallam, Elle voulait mourir.
Yuvadan uçma vakti geldi, Hallam ve sen de biliyorsun bunu.
Il est temps de quitter le nid, Hallam, je pense que tu le sais.
Evet, Hallam, eğer hevesini devam ettirirsen.
Oui Hallam, si tu arrives à maintenir ton enthousisame.
Hallam sırlarını anlatıyordu.
Hallam m'a raconté des secrets.
Hallam, insan kaynaklarından Kate seni görmek istiyor.
Hallam, la petite de RH, Kate Elle veut te voir.
- Hallam Foe.
- Hallam Foe.
- Hallam, nasıl geldin buraya?
- Hallam, comment es tu entré ici?
Ben gerçek yaşayan bir insanım, Hallam.
Je suis un veritable être humain vivant, Hallam.
Hallam.
Hallam.
Hallam, ailen burada.
Hallam, C'est tes parents.
Selam, Ben Kate. Hallam'ın bir arkadaşı.
Bonjour, je suis Kate, une amie de Hallam.
- Hallam, baban sana bir şey söylemeye çalışıyor.
- Ton père essaie de te dire quelque chose.
- Hallam, lütfen!
- Hallam, s'il te plait!
Hallam?
Hallam?
- Oh, seni severdi, Hallam.
- Oh, elle t'aimait Hallam.
Rakibi Lord Hallam.
Lord Hallam relève le défi. À plaisance!
Hallam yarın uçuyor. Ben sadece gün içinde ona gitmeliyim.
Ma tatie arrive par le 1er vol demain, je vais devoir gérer ça au jour le jour.
Hallam yarın uçuyor.
Ma tatie arrive par le 1er vol demain.
Hallam'dı, değil mi?
Il est Hallam, non?
- Adı Aaron Hallam.
- Sergent-major Aaron Hallam.