Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ H ] / Hamish

Hamish перевод на французский

137 параллельный перевод
- Dr. Hamish.
- Dr Hanish.
Dr. Hamish bana etrafı gezdiriyordu.
Le Dr Hanish m'a fait visiter les lieux.
Dr. Hamish'le öğle yemeğine gidecektim.
J'allais manger avec le Dr Hanish. Il a un nouveau patient.
Lord Douglas tek oğlu Hamish'i Campbell kızlarına tecavüz etmek için gönderdi.
Lord Douglas envoya son fils unique Hamish violer deux petites Campbell.
Charles, Hamish'le tanışmanı istiyorum, nişanlım.
Charles, je te présente Hamish, mon fiancé.
Tanıştığıma memnun oldum Hamish.
Comment vas-tu, Hamish? Enchanté.
Hamish, bu gece Edinburgh'e gitti.
- Non. J'ai accompagné Hamish au train.
Hamish'e eğer o yaparsa onu öldüreceğimi söyledim. Bu yüzden elim kolum bağlı.
J'ai promis de tuer Hamish s'il le fait, donc je ne dois pas.
Hamish'le evleneceğini söylüyordum. O da "Daha iyi bir adam bulamazdı." dedi.
Je lui disais que tu allais épouser Hamish, il a dit qu'un type aussi sympa méritait bien ça.
Hamish, arkamda bir sürü dehşetli adam olduğunu bilsin istiyorum.
Je veux un tas d'amis pour compenser les ringards que connaît Hamish.
Sen Hamish, bu kadın Caroline'ı, eşin olarak kabul ediyor ve onu tanrının şahitliği ve bu topluluğun huzurunda, hep sevip sadık bir eş olacağına söz veriyor musun tanrı sizi ölümle ayırana kadar?
Hamish, veux-tu prendre Caroline pour épouse légitime et, devant Dieu et devant ces fidèles, promets-tu d'être pour elle un mari aimant et fidèle jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Sen Caroline, bu adam Hamish'i, eşin olarak kabul ediyor ve onu tanrının şahitliği ve bu topluluğun huzurunda, hep sevip sadık bir eş olacağına söz veriyor musun tanrı sizi ölümle ayırana kadar?
Caroline, veux-tu prendre Hamish pour époux légitime et, devant Dieu et devant ces fidèles, promets-tu d'être pour lui une femme aimante et fidèle jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Biri bana Hamish'le yürümezse sıradaki olmak istediğini söyledi.
Quelqu'un s'est proposé de remplacer Hamish si ça ne marchait pas.
Şimdi, bayanlar ve baylar, Bay Hamish Banks.
Maintenant, mesdames et messieurs, Sir Hamish Banks.
- Hamish nasıl?
- Comment va Hamish?
Hamish?
Hamish?
- Haydi Hamish!
Allez, Hamish.
Hamish, doğru Edinburg'a git ve konseyi toplantıya çağır!
Hamish, devance-nous à Édimbourg et rassemble le conseil.
Hamish, benim milletimin bir sözüdür. Anlamı- -
- Hamish, chez nous, ça veut dire...
Peki biz Amish gibi miyiz artık?
Qu'est-ce qu'on est, hein, comme des hamish, maintenant?
Buradan çıkmamız gerek. Benim için gelecekler Hamish.
Il faut qu'on se tire d'ici, ils vont venir m'arrêter.
Benim için geliyorlar, Hamish.
Ils vont m'arrêter, Hamish.
- Hamish Mücevherat. - Bay Hamish lütfen.
- M. Hamish, s'il vous plaît.
Dostlarım ve ben, aslında bunu komik bulabilirsiniz sadece... Bay Hamish, insanların güvenlerini nasıI aşacağımızı bulduğumuz bir oyun oynarız.
En fait, vous allez trouver ça assez amusant, c'est un... ( ll cogne dans la porte. ) M. Hamish, on jouait à un jeu où on arriverait à déjouer un service de sécurité.
Soyulan yer Hamish uluslararası diye bir iş yeriydi.
Hamish lnternational. C'est un joaillier en gros, sur Spadina.
Hey, sakın Hamish planlarını unutma yeter.
Hé! Surtout, n'oubliez pas les plans Hamish!
Hamish mücevhercisindeki güvenlik kasetlerini incelediğimizde fark ettim. Ve biliyor musun bu gözlüklü adam tıpkı sensin.
- Alors, on a regardé les rubans vidéo des joailliers Hamish, et j'aurais pu jurer que le type avec les lunettes de soleil et le polaroïd, c'était vous.
Belki artık Hamish planlarını verme zamanı gelmiştir.
Vous devriez peut-être nous donner les plans Hamish.
Arayan Hamish elmas işini senin yaptığını söyledi.
- Apparemment, vous auriez fait le coup des joailliers Hamish?
Hamish McGrumbel isminde birisiyle aynı odayı paylaştı.
Il partageait sa chambre avec un homme appelé Hamish McGrumbel.
Hamish kurabiye kavanozuna benziyordu... ve burun kılları sanki bir örümcek ailesinin yuvası gibiydi.
Hamish aimait porter le kilt, et on aurait dit que des araignées avaient élu domicile dans ses trous de nez.
Harvie ve Hamish birbirlerinden hoşlanmıyormuş gibi davranıyorlardı.
Harvie et Hamish faisaient ceux qui ne s'aimaient pas.
Harvie sık sık Hamish'in dişlerini yürütüyor... Sonra da geri getirip nereye götürdüğünü gösteriyordu.
Harvie volait souvent les dents de Hamish, et lui montrait où il les avait mises.
Ama Hamish intikamını hep alırdı...
Mais Hamish se vengeait toujours
Harvie sık sık geceleri kaçıp Hamish'i hayvan özgürleştirmeye götürüyordu.
Souvent, Harvie faisait le mur la nuit et emmenait Hamish libérer des animaux.
Hamish?
Salut, Hamish.
- Benim, özellikle anılmaya değer bir vakada adım "Hamish" ti.
- C'est pas si mauvais. J'ai été un "Hamish" une fois.
Bayanlar, bu benim arkadaşım, Hamish.
Voici mon ami, Hamish.
Crystal Hamish-Steinberg İkinci Muhalefet olacak.
Crystal Hamish-Steinberg est la deuxième "contre".
Crystal Hamish-Steinberg, bize sorulacak örnek bir soru... sunabilir misin?
Crystal, peux-tu nous donner une question que tu poserais?
Crystal Hamish-Steinberg ve ben şu Muhalefet planını öneriyoruz :
Crystal et moi proposons la réplique "contre" suivante :
Konuyla ilgili açık oturumda eski dışişleri bakanı Lord George-Brown Norveç eski maliye bakanı Bay Sven Olafson Norveç Ticaret Konseyi'nin eski başkanı Sör Charles Ollendorff Norveç'e en yakın kasaba Wick'in belediye reisi Hamish McLavell ismi Norveç'i çağrıştıran Bayan Betty Norday ismin Norveç'in çevrik sözcüğü olan Bay Brian Waynor soyadı Norveç'te bol bulunan fiyorda benzeyen Bay ve Bayan Ford Ron ve Christine Boslow...
Les temps forts de cette émission seront abordés par Lord George-Brown, ex-secrétaire d'Etat, M. Sven Olafson, ancien ministre norvégien, Sir Charles Ollendorff, ex-président de la chambre de Commerce,
Albay Hamish Armstrong
Le colonel Hamish Armstrong
Bu, o kadar da kolay değil, Hamish.
À nous de jouer, Hamish.
Haydi, Hamish!
Allez, Hamish!
Eli. "Hamish" im.
Mon "Hamish"...
Hamish Mücevherat.
- Les joailliers Hamish, bureau 1044.
Hamish Mücevherat.
( sonnette )
- Alo? - Bay Hamish.
M. Hamish?
Hamish işinde bunu ispatladınız.
Vous l'avez prouvé avec Hamish.
Hamish işi için...
C'est pour l'affaire Hamish.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]