Henri young перевод на французский
61 параллельный перевод
Özgürlüğe, hem yakın hem de çok uzak daha şanssız olan arkadaşları morgun yolunu tutarken hayatta kalan kaçaklar, Henri Young ve Rufus McCain geri götürüldüler.
À deux pas de la liberté, et pourtant... Les évadés Henri Young et Rufus McCain sont reconduits en prison tandis que leurs comparses sont destinés à la morgue.
Henri Young'ın ıslahına başlandığında Harvard hukukta ilk yılımdaydım.
Quand Henri Young entra en réhabilitation, j'étais en première année de Droit à Harvard.
Masrafları karşılamak için, hükümet, diğer hapishanelerden iflah olmaz suçluları daha az tehlikeli adamları, daha hafif suçluları Henri Young gibi adamları buraya gönderdi.
Pour justifier un tel coût, on y emprisonna des irrécupérables qui avaient commis des crimes moins graves. Henri Young, par exemple.
Bu, bildiğim kadarıyla Henri Young'ın hikayesi
Voici l'histoire d'Henri Young telle que je la connais.
Henri Young ise tek kişilik hücreye gönderildi.
Young fut envoyé en isolement.
Henri Young Alkatraz'da kutladı.
Young, lui, l'a fêté à Alcatraz.
Henri Young'ın ıslahının üçüncü yılıydı.
Young purgeait sa 3e année de réhabilitation.
Henri Young ıslah edildi.
Young avait été réhabilité.
Amerika Birleşik Devletleri Henri Young'a karşı. Birinci dereceden cinayetle suçlanıyor.
Les États-Unis d'Amérique contre Henri Young accusé de meurtre avec préméditation.
- Federal bir cinayet, az değil. - Henri Young.
Un meurtre avec préméditation.
- James Stamphill Henri Young'ı görmek istiyor.
- James Stamphill, pour Henri Young.
Sadece prosedür olarak, adınız Henri Young, değil mi?
En passant, vous êtes Henri Young, non?
Henri Young 1913'te Kansas'ta doğdu.
Henri Young est né au Kansas en 1913.
- Henri Young'ın avukatı.
L'avocat d'Henri Young.
Davalı, Henri Young birinci derece cinayetten suçlanıyor.
Henri Young... est accusé de meurtre avec préméditation.
Rufus McCain Henri Young tarafından öldürüldü.
Rufus McCain a été assassiné par Henri Young.
Eğer cinayetten suçlu biri varsa o Henri Young'tır.
Car si quelqu'un est coupable de meurtre, c'est Henri Young.
İddia makamının çağıracağı bütün tanıklar size Henri Young'ın Rufus McCain'i öldürdüğünü anlatacak.
Et les témoins cités par le procureur vous diront que Henri Young a tué Rufus McCain.
Henri Young bu işi yalnız yapmadı.
Henri Young n'a pas agi seul.
Bu yüzden, Henri Young cinayet suçundan suçsuz bulunmalı.
Et c'est parce qu'il y a un complice que Henri Young est innocent de ce crime.
Sayın Yargıç üç yıldır, üç uzun, haksız yıldır hiç kimse ve hiçbir şey Henri Young'a etki edemedi.
Votre Honneur, pendant trois longues et pénibles années, rien ni personne n'a pu influencer Henri Young.
Alkatraz'ı Henri Young'a işkenceden suçluyorum!
J'accuse Alcatraz d'avoir torturé Henri Young!
Henri Young buradaki tek sanık olmayacak!
Young ne sera pas seul au banc des accusés!
Henri Young, hayatı için yargılanıyor, San Francisco mahkeme salonunu terkederken görünüyor ve arkasında genç ve artık popüler olan kamu savunucusu, James Stamphill var.
Henri Young, dont la vie est en jeu, quitte le tribunal suivi de son avocat James Stamphill, désormais très populaire.
Henri Young davasında ise bunun doğru olmadığını görüyoruz.
Avec Henri Young, ce n'est pas le cas.
Capone Makineli Tüfek Kelly ve Henri Young ; sihirli şehire kıyıdan, yarım milden daha yakın bir mesafede bulunuyor.
Machine Gun Kelly et Henri Young à deux pas de la ville magique, à moins d'un kilomètre du célèbre Fisherman's Wharf.
Bu gri kanıt sessiz kalan tanıkları Henri Young tarafından işlenen bu cani suça karşı ayaklandıracak.
Ces preuves sont le témoignage muet du crime brutal qu'a perpétré Henri Young.
Henri Young'ı savunmak için görevlendirilen... ... yeni Harvard mezunundan bir açıklama almaya çalıştık.
Nous avons tenté d'obtenir une déclaration du jeune diplômé chargé de défendre Henri Young.
Bay Swenson, Alkatraz'da çalışan bir gardiyan olarak, Henri Young'ı tanıyor musunuz?
En tant que garde à Alcatraz, connaissiez-vous Henri Young?
Henri Young'ın avukatıyım.
Je suis l'avocat d'Henri Young.
Bay Baker, bana Henri Young hakkında herhangi bir şey anlatabilir misiniz?
Que pouvez-vous me dire sur Henri Young?
Henri Young'ı tanımıyorum.
Je le connais pas.
Ayrıca bize bütün tıbbi ve disiplin dosyalarını aynı anda teslim etmenizi emrediyor.
Vous devez aussi nous remettre les dossiers médicaux et disciplinaires d'Henri Young.
Adım James Stamphill. Henri Young'ın avukatıyım.
James Stamphill, avocat d'Henri Young.
Çünkü Henri Young benim müvekkilim. Onu savunmak benim işim!
Young est mon client, je dois le défendre!
Özellikle Henri Young'a ilişkin.
Surtout en ce qui concerne Young.
Bu süre içinde, Henri Young ne sıklıkla egzersiz için dışarı çıkarıldı?
Combien de fois Young a-t-il pu prendre de l'exercice?
Henri Young kaçmaya teşebbüs etti.
Young a tenté de s'évader.
Üç yıl ve iki ay içerisinde, Henri Young ne sıklıkla egzersiz için dışarı çıkarıldı?
Combien de fois a-t-il pu sortir en trois ans et deux mois?
Dikkatli olun, genç adam, burada yargılanan Henri Young, ben değilim!
Je vous ferai remarquer que c'est Young qu'on juge, pas moi!
Henri Young size ne derse desin hiçbir şahidi vaz geçirmezdim.
Je ne change pas mon témoignage... quoi qu'ait pu vous dire Henri Young.
Henri Young'dan bahsetmiyorum.
Ce n'est pas de lui que je parle.
Bay Simpson, bu adamı, Henri Young'ı hiç dövdünüz mü?
Avez-vous jamais frappé Young?
Hiç Henri Young'ı copla dövdünüz mü?
Avez-vous matraqué Henri Young?
Henri Young'ı hiç merdivenlerden aşağıya attınız mı?
L'avez-vous jeté dans des escaliers?
Belki siz bana Henri Young'ın zindanda neden 1000 günden fazla kaldığını söyleyebilirsiniz?
Pouvez-vous m'expliquer pourquoi Young a passé mille jours au cachot?
Eminim ki Henri Young bunun için size teşekkür edecektir.
Henri vous remercie d'avoir tiré le meilleur de lui-même.
Şu bir gerçek ki siz Henri Young'ı zindana attınız ve tamamen unuttunuz.
En fait, vous l'avez mis au cachot, et vous avez oublié son existence.
Müdür bey Henri Young'dan basitçe kurtulamazdı çünkü orada olduğundan kesinlikle haberi yoktu.
Le directeur ne s'est pas lavé les mains d'Henri Young. Il ignorait simplement où il était.
Henri Young'ın zindanda olduğu 1000 günden fazla zaman zarfında yirmi dört gün geldiniz, 3,5 yıl boyunca.
24 déplacements en trois ans et demi. Henri, lui, a passé plus de mille jours au cachot.
" Henri Young, Rufus McCain...
" Young...