Heyecanlıyım перевод на французский
2,497 параллельный перевод
Bu akşamki Okula Dönüş Dansı için çok heyecanlıyım.
J'attends la parade avec impatience.
Ve evet son derece heyecanlıyım.
C'est,... Et oui, Je suis totalement excité.
Size göstereceğimiz şey için çok heyecanlıyım.
Je brûle d'impatience.
Çok heyecanlıyım, özür dilerim, Benim aptallığım.
Je suis nerveux. Je suis lamentable.
Çok heyecanlıyım.
Très excitée.
Çok heyecanlıyım, Bir silah bile alabilirim.
Je suis si contente! À m'acheter un flingue!
Çok heyecanlıyım, kendimi öldürebilirim.
- Je suis excitée à me flinguer.
Ben çok heyecanlıyım çünkü Gena ve ben, dün gece seks yaptık.
Je suis excité parce que Gena et moi on a baisé la nuit dernière.
Özür dilerim, sadece seni gördüğüm için çok heyecanlıyım. Kelimeler ağzımdan çıkıveriyor.
Désolé tu vois je suis si excité les mots sortent tous seuls de ma bouche.
Çok heyecanlıyım.
Je suis super concentrée.
Çok heyecanlıyım.
Je suis contente.
Ama biraz heyecanlıyım.
Je flippe juste un peu.
Stüdyoya gittim, çok heyecanlıyım.
Partie au studio.
Yılbaşı gecesi "karaoke" si için çok heyecanlıyım.
Vivement le karaoké.
Çok heyecanlıyım.
- Tu es pressé, non?
Burada sizinle birlikte olduğum için çok heyecanlıyım.
Je suis si heureux d'être avec vous. Pas de panique.
Çok heyecanlıyım!
Je suis tellement excitée.
Sallanan sandalye dolu bir odadaki kedi kadar heyecanlıyım. Bütün kariyerin buna bağlı olsaydı neler hissedebileceğini bir düşün.
Je suis aussi stressé qu'un chat dans une sale pleine de rocking chairs imagine comment tu te sentirais si ton entière carrière de prof dépendait de ça
Çok heyecanlıyım.
C'est génial.
O kadar heyecanlıyım ki izleyemiyorum.
Je suis trop nerveuse pour regarder.
Evet, gerçekten heyecanlıyım, ama çok işim olacak.
Ouais, je suis vraiment excité mais ça va être beaucoup de travail.
Öyle heyecanlıyım ki!
Je suis tellement excité!
Soygun'u izlemek için çok heyecanlıyım!
J'ai trop hâte de regarder Piège fatal!
- Ben çok heyecanlıyım aslında.
- Pour ma part, je suis très excité.
Sadece çok heyecanlıyım, tamam mı?
Je suis juste trop excité, ok?
Gerçekten çok heyecanlıyım. Hanna?
Rien.
Çok heyecanlıyım.
- Je suis très emballé à cette idée.
- Burada olduğum için çok heyecanlıyım.
Je suis tellement excité d'être là.
Dinleyin, çok heyecanlıyım.
Ecoutez, je suis tellement excité, et je suis sûr que vous aussi.
- Çok heyecanlıyım.
[rires] - Je suis tellement excité ( e ).
- Çok heyecanlıyım çünkü, bu görme engelli biri için cidden zor olacak.
C'est très dur pour les aveygles
Yeni döneme giriş için çok heyecanlıyım.
Je suis vraiment excité pour le nouveau semestre.
Benim için çalışmanız hakkında çok heyecanlıyım.
Je ne pourrais pas être plus ravi que vous bossiez pour moi.
- Heyecanlıyım.
- Oh, super.
Biraz heyecanlıyım açıkcası.
Je dois admettre, Je suis un peu nerveuse.
Heyecanlıyım.
C'est émoustillant.
Biliyorum, ben de heyecanlıyım.
Je sais, je suis aussi impatient.
Bu yüzden bu konuda bu kadar heyecanlıyım.
C'est ce qui m'emballe.
Yeğenin Amy ile tanışacağın için çok heyecanlıyım.
J'ai hâte que tu rencontres ta nièce, Amy.
Çok heyecanlıyım.
Je suis impatient.
Uyumak için çok heyecanlıyım.
Je suis trop excité pour dormir.
Çok heyecanlıyım.
Je suis trop excitée.
Çok heyecanlıyım.
C'est très excitant.
Bende heyecanlıyım ve senin için mutluyum.
Je suis contente pour toi.
Çok heyecanlıyım yani. Evet.
Je suis emballé!
Heyecanlıyım. San Francisco Weekly'nin kapağı bu.
C'est la couverture du San Francisco Weekly.
Heyecanlıyım. Sadece, senin gibi, aşırı derecede değilim.
- Je suis emballé.
Çok heyecanlıyım.
Je suis très excitée.
Anne, ben heyecanlı mıyım onu bile bilmiyorum.
Maman, je ne sais pas si je suis emballée par ça.
Tanrım, senin için çok heyecanlıyız!
Oh, mon dieu, on est tellement content pour toi!
Bunu lig nasıl idare ediyor? Kesinlikle ilginç istatistikler çıkıyor Dan. Ve futbol ve kafa travması arasında bir ilişki var mı heyecanlı ve endişeli bir şekilde bekliyoruz.
Comment la NFL gère ça? 268 ) } et attendons de voir s'il y a un rapport