Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ H ] / Hindistan cevizi

Hindistan cevizi перевод на французский

485 параллельный перевод
Hırsız dedim de, nöbetinizde 10 hindistan cevizi çalınmış.
Au fait, M. Christian... dix noix de coco ont été volées durant votre quart.
Bunlar patates, hindistan cevizi değil!
C'est des patates, pas des noix de coco!
Anlamı : "Başama gel. Sana Hindistan cevizi kabuğu vereyim."
Ca veut dire : "Suis-moi et je te donnerai mes noix de coco."
Hindistan cevizi kabuğunun yılanı kovduğuna inanırlar.
Les indigènes croient que la noix de coco chasse les serpents.
Zor bela toparladığımız azıcık et ve hindistan cevizi getirdim.
Nous vous avons gardé un peu de viande et une noix de coco.
Bütün meyveler heba olmuş. Hiç sağlam Hindistan cevizi kalmamış.
Il ne reste même plus un fruit intact.
Hindistan cevizi kızı ne hoş bir karakter.
Quel joli personnage que votre "Noix de Coco".
Hindistan Cevizi Kızı'nda oynuyorum.
Je joue dans La petite Noix de Coco à l'Avenue.
Hindistan cevizi, üzüm al!
Des noix de coco. Et du raisin!
Tam sayıyı söylemek gerekirse 14. Sazdan etekler ve Hindistan cevizi kabuğu var.
1 4, pour être exact, avec des pagnes et des noix de coco.
Sonra 20 metre doğuya hindistan cevizi palmiyesine...
ensuite, 20 mètres plein est jusqu'à un cocotier.
20 metre doğuya Hindistan cevizi...
Va plein est jusqu'à un cocotier.
- Hindistan cevizi topluyorlar.
- Elles sont sur la plage.
- Ne oldu? - Birisi bari Hindistan cevizi götürelim diyor.
L'un d'eux vient de suggérer, de ramener des noix de coco à la place!
Aşçı Yüzbaşının illâ kaplumbağa çorbası istediğini söyledi. Hindistan cevizi hasta ediyormuş.
Le cuisinier dit que le capitaine en a marre des noix de coco.
- Hindistan cevizi sütü.
- Du lait de coco.
Denizaltılarda Hindistan cevizi sütü verirler mi dersiniz?
Je me demande s'ils servent du lait de coco, dans les sous-marins?
Anladığım kadarıyla, hindistan cevizi düştü ve ağzına geldi.
Pour moi, une noix de coco a atterri sur votre mâchoire.
Tuz ve küçük hindistan cevizi.
Salz und Muskatnuss.
Küçük hindistan cevizi!
Muskatnuss!
Küçük hindistan cevizi, Herr Müller!
Muskatnuss, Herr Muller!
Bu Hindistan cevizi ve vanilya.
C'est coco et vanille.
Hindistan cevizi sütü benzinliklerde satılır.
Je crois qu'il y en a même dans les stations-service.
Hindistan cevizi alıyormuşsun.
Tu as reçu des noix de coco.
İçi Hindistan cevizi dolu çuvalları birbirine bağlayıp atarsan suda yüzer.
Des sacs de noix de coco. On les jette, puis on plonge. Et on se laisse dériver.
Anne, bezelye, pilav istemem Hindistan cevizi yağı istemem
Maman ne veut ni pois ni riz Ni huile de coco
Anne, bezelye, pilav istemem Hindistan cevizi yağı istemem
Maman ne veut ni pois ni riz Maman ne veut pas d'huile de coco
Filmin büyük kısmı Malezya'da çekilmiş olup hikâye bir hindistan cevizi yağı bahçesinde başlar.
Le film a été principalement tourné en Malaisie... et notre histoire débute dans une manufacture d'huile de coco...
Hindistan cevizi yağı bahçesi ve arazisi artık bizim.
La manufacture et le domaine sont à nous aujourd'hui.
Hindistan cevizi yağı bahçesi ona ait.
La manufacture d'huile de coco lui appartient.
Tin Choi Yang hindistan cevizi yağı bahçesini almak için 3 milyon dolar ödeyecek.
Tin Choi Yang payera 3 millions de dollars... pour acheter la manufacture.
Lütfen hindistan cevizi yağı bahçesine gel.
Viens à la manufacture huile de coco.
Sana sadece hindistan cevizi yağı bahçesini satmadı aynı zamanda kız arkadaşını almana da izin verdi.
Non seulement il vous a vendu le Jardin d'huile de coco mais il vous a aussi laissé sa petite amie.
Hindistan cevizi yağı bahçesine gitseniz iyi olur.
Vous feriez mieux d'aller à la manufacture.
Hadi, Hindistan cevizi yağı bahçesine gidiyoruz!
Dépêchez-vous! Allons à la manufacture.
Muzlar, Maraska Kirazları, hindistan cevizi, üstüne çilek, ve tepeleme krem şanti.
- Avec des bananes, des cerises, Le tout nappé de sirop de fraise - et de la crème chantilly.
Biraz hindistan cevizi. Pirinç.
Des noix de coco, du riz.
- Hindistan cevizi tütsüsü.
L'encens, noix de coco.
- Hindistan cevizi kadar.
Comme une noix de coco!
Bir defasında da hindistan cevizi bulmuştum.
Une fois, c'était une noix de coco.
"Her sabah, yerli bir kız kapıma hindistan cevizi bırakıyor."
" Tous les matins, une autochtone dépose une noix de coco à ma porte.
Gökten tam isabetle Hindistan cevizi yağdırabiliyorum ama hala erkeklerin zihnini kontrol edemiyorum.
Je peux faire pleuvoir des noix de coco au chrono, mais pas contrôler le mental humain!
Burası hep güneşli günlerin hüküm sürdüğü bedava yiyecekler olan bir hindistan cevizi krallığı değildi "Bam'ın altında, Bu'nun altında."
Ce n'était pas le royaume des cocotiers, l'abondance... au soleil et sous le ban, sous le bou...
Anne, onlara çok hindistan cevizi verme.
Ne leur donne pas trop de coco.
Aşağıda onlara Hindistan cevizi atıyor olurum.
En attendant, le doute me rendrait dingue!
Hindistan cevizi sütü.
Du lait de coco.
Küçük hindistan cevizi.
Muskatnuss.
- Hindistan cevizi moka camoka, fıstık yağı, muz - nane.
Cocoa Coconut? Jamoca Almond Fudge? Mocha Jamoca?
Sen hindistan cevizi dedin.
Vous avez dit noix de coco.
Hindistan cevizi!
Tout d'abord, la nourriture.
- Ne oldu? - Başına bir Hindistan cevizi düştü.
- Qu'est-ce qui m'est arrivé?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]