Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ H ] / Hım

Hım перевод на французский

20,824 параллельный перевод
Evet, Bay Griffin ; 12 saat boyunca etrafınızda dönüp durdunuz.
Ainsi, M. Griffin, vous avez passé 12 h à tourner.
Senden daha güçlü, hızlı ve zeki 4 adamım yakalanıyor ve sen kaçıyorsun, öyle mi?
Quatre de mes gars, plus forts, plus rapides et plus malins que toi, sont pris et tu réussis à t'enfuir?
S.H.I.E.L.D.'daki arkadaşlarım savaşları durdurmak istiyor. Başlatmayı değil.
Mes amis voulaient arrêter les guerres, pas les déclarer.
S.H.I.E.L.D.'daki insanlar benim arkadaşım.
Ces agents du SHIELD sont mes amis.
S.H.I.E.L.D. mı?
Le SHIELD?
Yani, S.H.I.E.L.D beni önce Rising Tide'dan kurtardı.
Le SHIELD m'a d'abord sauvée de Marée montante.
S.H.I.E.L.D.'ın yardım konusunda son derece vasıflı olduğu sorunlar.
Des problème que seul le SHIELD est qualifié à traiter.
Selam. H koridorundaki dostlarımız nasıl?
Comment vont nos amis du Hall H?
Tek başıma daha hızlı yol alırım.
Je pourrais couvrir cette distance plus rapidement seul.
Evde "İlaçlarını aldın mı?", işte "Geç kaldın. Hızlan." muhabbeti.
Chez nous : "T'as pris tes médocs?" Ici : "T'es en retard, active-toi."
Yarım saat öğle yemeği hakkın var. Birde.
Une demi-heure pour manger, à 13 h.
Nerede olduğumuzu biliyorlar. Hızlı hareket etmem lazım.
- Ils savent où nous sommes.
Evet. Ben S.H.I.E.L.D.'danım.
Je suis du SHIELD.
Hive gözaltında. S.H.I.E.L.D o savaş başlığını kurtarmaya gidiyor. Ve bizim de yeteri kadar trajedi yaşadığımızı düşünüyorum.
- Hive est en détention, le S.H.I.E.L.D. veut récupérer une ogive, alors j'ai pensé que...
- Tanrım, bitler çok hızlı çalışmış.
- Les poux travaillent vite.
Hırsızlığı da unutmayalım.
N'oublions pas le vol.
Hayır, saat yedi. Ben New York'tayım.
Non, il est 7 h. Je suis à New York.
Zaman hızla azalıyor. Ve onları ölü görmekle ilgilenmiyorum.
Les jours passent de plus en plus vite, et les voir morts ne m'intéressent pas.
İyi Hıristiyan olmak için uyuşturucu kartellerine kendinizi öldürtmeniz gerek diyerek şantaj yapmadım size.
Je ne vous ai jamais dit que pour être de bons chrétiens, vous deviez vous laisser tuer par les soldats des cartels.
Adım Barry Allen, ben yaşayan en hızlı insanım.
Mon nom est Barry Allen, et je suis l'homme le plus rapide du monde.
Daha önce de burada mahsur kalıp, yeterince Hız Gücü çekememiş olmalıyım.
J'ai dû me retrouver coincer ici une fois avant et je n'ai pas été capable d'accumuler assez de Speed Force.
Beni durdurabilecek kadar hızlı mısın yani?
Tu penses être assez rapide pour m'arrêter?
Bir Hızcı olduğumda DNA'm mutasyona uğradı.
Mon ADN a muté quand je suis devenu un speedster.
Zoom'u yakalayıp, hızımı geri kazanmak.
Si l'on arrive à attraper Zoom, je pourrais retrouver ma vitesse.
S.H.I.E.L.D.'ın bana yaptığından değil.
Ce n'est pas ce que le SHIELD m'a fait.
Bu bedenden sıyrılıp seninkini alacağım. Ve S.H.I.E.L.D ajanlarına gidip sonunda Ulu Alveus'u yendiğimi söyleyeceğim.
Je quitterai cet hôte et te prendrais à la place puis retournerai annoncer aux agents du S.H.I.E.L.D que je l'ai finalement emporté contre le grand Alveus.
Sen onun tarafındamısın... Hım ne diyorsun?
Pourquoi t'essayes de le défendre?
Sabah 8'de günlük programım arkadaşım Leon'la kahvaltıyla başlar.
À 8 h, mon programme débutait en déjeunant avec mon ami, Leon.
Saat 10'da ev işlerine yardım ediyorum.
À 10 h, j'aide dans la maison.
Sizin acınız için bu çarmıhı taşıdım.
J'ai porté cette croix pour vos souffrances.
Etrafım hain, hırsız ve yalancılarla dolmuş.
Je ne suis entouré que de vipères, de voleurs et de menteurs.
Sanırım kızının bir fahişe olduğunu düşünüyor ve bu yüzden resminin sayfadan hızla çıkarılmasını istemesinin nedeni o.
Je crois qu'elle pense que sa fille est une pute et c'est pour ça qu'elle veut retirer toutes les photos du site rapidement.
Ani olduğunun farkındayım ama hızlı hareket etmeliyiz.
Je sais que c'est soudain, mais on doit agir vite,
- Yani hırs zayıf mı düşürür diyorsun?
- Donc la passion te rend faible? - Non.
Size böyle yanaştığım için affedersiniz, hırsız değilim.
Désolé de vous déranger. Je ne suis pas un voleur.
Tamam, 23 : 00'te orada olacağım.
Bien, 23 h, je serai là.
Peder Thomas, her şey çok hızlı oldu ve kardeşinizi pek tanımıyordum.
Alors, Père Thomas, tout s'est passé très vite, et je connaissais peu votre frère.
Başarılı bir hırsıza ihtiyacımız olacak.
Il nous faut un voleur accompli.
Otonom kanun koruyucularımızın en son sürümü tanıtıldığından beri suç oranı hızla düştü.
Depuis l'introduction de notre dernière série d'officiers de police autonomes, la violence a baissé abruptement.
Havladı mı, hırladı mı?
Il a jappé ou dit "yiff"?
Ama hastanede yatarken ve kırılan kaburgalarımla zonklayan kasığım iyileşirken televizyona baktım, Cennete Giden Hızlı Yol oynuyordu.
Mais sur mon lit d'hôpital, avec les côtes brisées et l'aine en feu, j'ai regardé la télévision, il y avait Les Routes du paradis.
Hızlı çalışırım.
Analyse rapide.
Hızlılar. Gidip bakayım.
Je vais voir.
Bu işi hızlıca bitirmeye çalışacağım.
Je vais tenter de faire vite.
Buradaki hırsızlarımız onu çalmak zorunda kalacak.
On a besoin de nos kleptomanes pour voler ce bracelet.
Bay Jackson'ın organları çok hızlı bir şekilde yaşlanıyor. Yakında bedeninin geri kalanı da öyle olacaktır.
Les organes de M. Jackson vieillissent à un rythme accéléré.
Bay Doyle, bu sabah 11 : 30-12 : 00 arasında neredeydiniz?
M. Doyle, où étiez-vous entre 11 h 30 et 12 h ce matin?
Bu sabah 11 : 30 ile 12 : 00 arasında nerede olduğunuzu açıklar mısınız?
Pouvez-vous nous expliquer vos allées et venues entre 11 h 30 et 12 h ce matin?
Sizce mirasımı daha hızlı almak için Babuş'u mu öldürdüm?
Vous pensez que j'ai tué Pops pour toucher plus vite mon héritage?
O yüzden evi hızlıca arayalım. Bak sen.
Faisons seulement une recherche rapide.
Cadde'de bir barınaktaydım.
J'étais à un centre d'accueil à 7 h.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]