Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ I ] / Iliski

Iliski перевод на французский

7,948 параллельный перевод
Seninle ilişki yaşayamayacağımı.
Que je ne peux pas t'aimer.
Üzgünüm ama bu sıralar birisiyle ilişki yaşamak için çok kızgınım.
Désolé, mais je suis trop en colère pour aimer qui que ce soit.
Uşağım ve haydudum olmasının yanı sıra imrenilecek bir cinsel ilişki oranı var ki bu arada sırada problematik olabiliyor.
En plus d'être mon valet et ma grosse brute... il bat aussi des records enviables en matière de rapports sexuels. Ce qui peut poser problème.
Korkunç ilişki.
Horrible.
Temsili olmadan cinsel ilişki.
Pas de pénétration sans représentation.
Farklı bir yol olması gerektiğine tutkuyla inanan büyük bir insan topluluğundan oluştu. İş, aş ve insanca yaşam, halkla ilişki kurmak için.
Elle a grandi d'un collectif formidable de personnes qui pensent ardemment qu'il y a une façon différente de travailler, de vivre, de consommer, d'interagir avec les gens de façon humaine.
Yani aslında ya çok aptalsın, ya da istediğin şey bir ilişki değildi.
Donc ou bien tu es débile, ou, au fond de toi, tu ne veux pas non plus d'une exclusivité.
Ve artık Matthew'i neredeyse hiç düşünmüyorum. - Çünkü ilişki içindesiniz.
Tu n'y penses plus, parce que vous êtes ensemble.
Tabii ki. Bu gerçekten çok doğru ama aradaki biyolojik ilişki...
Bien sûr, c'est tellement vrai et juste, mais le..
- Bu bir ilişki değil.
- Le lien biologique que vous... - Ce n'est pas un lien.
Biliyorsun, bu bize ortak fayda sağlayan bir ilişki olabilir.
Tu sais, ça pourrait être une relation mutuellement bénéfique.
Oh, şimdi de bir ilişki mi istiyorsun, huh?
Alors maintenant tu veux une relation?
Tatil döneminde ilişki bitirmek için bu kadar zahmete giren birini görmedim.
- Amen. - Incroyable. Personne galère plus que ce mec pour larguer ses nanas avant les fêtes.
Demek istediğim... Şu an bir ilişki için iyi bir zaman değil.
Ce que j'essaye de te dire...
Hayır, az önce ilişki için iyi bir zaman değil dedin.
On peut en parler ailleurs?
Oradan bakınca mutlu gözükebilirler ama babam Ely'ın annesi Jenny'le ilişki yaşayınca tam bir felakete dönüştü.
Ils peuvent avoir l'air heureux ici, Mais c'est devenu totalement merdique Quand mon père a eu une liaison avec la mère d'Ely, Jenny.
İlk defa aşık olduğun ve tek eşli ilişki yaşadığın kişinin erkek arkadaşım olacağını hiç tahmin etmezdim.
Tu te rends compte que la première fois, Que tu es amoureux et dans une relation monogame, c'est avec mon petit ami.
Sağlık ve Emniyet yetkilileri ilişki yaşayan iki kişiyi yakaladı.
Santé et Sécurité a maîtrisé deux individus pratiquant l'accouplement.
Yani gerçekten tanımaması için. Ve sen karşındakinin olmanı beklediği kişi olmaya çalışmayı bırakıp ne olursa olsun kendin olana kadar gerçek ilişki başlamaz. Doğru.
Du moins pas qui ils sont réellement.
- Birlikte yapacağız! - İlişki mi yaşıyoruz lan?
- Quoi, on est dans un putain de couple?
Yalnızlar arasında romantik ya da cinsel ilişki kurmak yasaktır.
Bien, quelque soit la relation ; romantique ou sexuelle... entre Solitaires n'est pas permise
Kırmızı ilişki.
Ca s'appelle le "rapport rouge"
Yoksa başkasıyla mı ilişki kurarsın?
Ou tu te mettra avec quelque d'autre?
İlişki için değil. Kolladığın için.
Pour ton aide, pas pour le sexe.
İlişki için sen borçlusun.
Pour le sexe, c'est toi qui as une dette.
Tina, buna ilişki içinde olmak deniyor.
Ça s'appelle être en couples.
Alex ile ilişki içinde değilim!
Je ne suis en couple avec Alex!
Kankalarımla sıkı bir ilişki yürütüyorum.
J'étais avec des potes dans la régie.
Bu evde olup bitenler alelade bir evlilik dışı ilişki değil.
Ce qu'il se passe dans cette maison n'est pas une quelconque relation.
Azgın ensest ilişki içinde olan Antipas, tetrark, kardeşinin eşiyle yatıp... gerçeği örtbas ediyor.
Antipas, le tétrarque... qui couche incestueusement avec la femme de son frère... tout en réprimant les justes.
Babalar istedikleri şeyleri yapabilirler. Babalar istedikleri kişilerle ilişki yaşayabilirler. Risk alabilir, uyuşturucu kullanabilirler.
Papa peut faire ce qu'il veut, coucher avec qui il veut, prendre des risques, se camer, ficher le camp.
Bu durumlar altında seninle nasıl bir ilişki kurmamı bekliyorsun?
Comment peux-tu espérer que j'ai une relation avec toi dans de telles circonstances?
Birlikte bir yerlere gideceğiz herhalde. Normal bir ilişki gibi.
On pourrait aller à des endroits ensemble comme un rendez-vous normal.
Hildur... bir ilişki denilemez.
Ce n'est pas une liaison.
Bütün Çin burçlarına göre ilişki uyumluluğu servisaltı listesi.
Les sets de table listent les relations compatibles de tous les signes du zodiaque chinois.
Duygusal sabotaja yatkın olmam ve biraz ilişki valizimin olması mı?
Que je sois enclin au sabotage émotionnel et un lourd passé avec les relations?
Yalnız bir intihar veya sekreterle bir ilişki için güzel odaymış.
Jolie chambre. Pour se suicider ou coucher avec sa secrétaire.
Önce herkese Jon'la ayrıldığımızı söyleyeceğim. Ve sonra açılan ilişki boşluğundan yararlanacağız.
D'abord, on dit à tous que j'ai rompu avec John, et après, on laisse un temps de réflexion.
- Tanrım, ilişki boşluğu gerçekten var mı?
Oh Mon Dieu,'laisser un temps de réflexion ", c'était pour de vrai?
İlişki boşluğu vardı.
Il y avait un manque de courtoisie.
Ve siz ikinizin birlikteliği gay topluluğu için yanlış olan ilişki türü değil.
Et tous les 2, ensemble, n'êtes pas ce qui cloche dans la communauté gay.
- İkiniz arasında ilişki durumu nedir?
- Ok, c'est quoi le truc entre vous?
Ben Raptorlar'ı kontrol etmiyorum, bu bir ilişki.
Je contrôle pas les raptors, c'est un lien qui s'établit.
Aramızda güven var. Bu hayvanın ilişki içinde bulunduğu tek şey şu vinç.
La seule relation positive qu'a établi cet animal, c'est avec cette grue.
Lütfen, bir ilişki içinde olduğumuzu söyleme.
S'il te plait ne me dit pas que nous sommes ensemble.
İlişki danışmanlarına sıcak bakıyor musun?
Es-tu disposé à faire une thérapie de couple?
Ve kesinlikle ama kesinlikle bir ilişki içinde değilsiniz.
Et tu ne seras définitivement pas dans une relation quelconque.
Amy ile aranızda bir ilişki oluştu.
Tu as de bonnes - relations avec Amy.
Amy ile aranızda bir ilişki oluştu.
J'ai besoin de toi ici.
Ya da sadece ilişki kurmaya başlayacaksın.
ou on vient juste de commencer le deal.
Bu çok çarpık bir ilişki.
C'est tellement tordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]