Immersion перевод на французский
224 параллельный перевод
- Periskop derinliğinde tutun.
Immersion 16 mètres!
- Periskop derinliği, çabuk.
Immersion 16 mètres.
Ona acil durum derinliğine inmesi için 5 dakika, periskop derinliğine çıkması için 3 dakika, ve bizi görmesi için de 2 dakika vereceğim.
En 5 mn, il est en immersion d'urgence, 3 mn après, en immersion périscopique, et 2 mn après, on est en ligne de mire.
Periskop derinliğine çıkın.
Passez en immersion périscopique.
Gemiyi periskop derinliğine çıkar. Emredersiniz kaptan.
Remontez en immersion périscopique.
- Acil dalışa hazır olun. Acil dalışa hazır olun.
- Prêts pour l'immersion d'urgence.
Periskop derinliğine çıkmaya vaktimiz yok...
On n'aura pas le temps de remonter en immersion périscopique.
Periskop derinliğine çıkıyoruz.
Remontons en immersion périscopique.
Periskop derinliği.
- Immersion périscopique.
26 feete inmeye hazır olun.
Immersion à 8 m.
Ana balast tankları açık. 26 feete inmeye hazırız.
Ouvrez les évents sur les ballasts. Immersion à 8 m.
- Hızlı dalış.
- Immersion rapide!
- Beni duydun. Hızlı dalış.
- Immersion rapide!
Yavaş dalış.
Immersion lente.
Böylece çarpışmada ölenlerin cenaze töreni bitmiş oluyor.
Ceci clôt l'office d'immersion pour les hommes tués au combat.
- Su altındaki vakti : 18 saat. - Aynen öyle kaptan.
Temps d'immersion : 18 heures.
Bu sulara batarsanız anında şok geçirip felç olursunuz.
L'immersion dans ces eaux cause un choc instantané et la paralysie.
Su altında saatte 80 kilometre.
80 km / h en immersion. Un vrai obus.
Periskop derinliği, emredersiniz.
Immersion télescopique.
Eğim dengeye geliyor.
Immersion imminente.
Periskop derinliğindeyiz kaptan.
Immersion télescopique.
Periskop derinliğine geliyoruz kaptan.
On approche de l'immersion périscopique.
100 fitte efendim. Dengelendi.
Immersion : 100 pieds, commandant.
260 fitte kaptan ve artmaya devam ediyor.
Immersion à 260 pieds, stabilisation.
Katilin, cinayet anında başka yerde olduğu iddiasını, sıcak bir günde, maydanozun tereyağına battığı derinliği ölçüp bozdu.
Il avait démonté l'alibi du meurtrier en mesurant la profondeur de l'immersion du persil dans le beurre par temps chaud.
Denek dondurulduğunda 35 yaşındaymış. Adı :
Le sujet avait 35 ans lors de l'immersion cryogène initiale.
Gönüllü olarak mı dondurulmuş?
Son immersion était volontaire?
Dondurma işlemine kuzeni Bayan Joan Needlebaum tarfından teslim edilmiş. - Fiziksel hasar giderildi.
Il a été admis pour immersion cryogène par sa cousine... une certaine Mme Joan Needlebaum.
Evet, on beş dakika Calistoga volkanik külleriyle yıkanmanızı öneriyoruz sonra da Aqua Dalga havuzuna girmenizi.
Nous recommandons un bain de 15 minutes dans des cendres volcaniques... suivi d'une immersion en eau pulsée tourbillonnaire.
"Ted yaşlı Alman'ı Edith'le beraber dil çuvalına batsın diye iter. Mücadele eder."
Ted pousse l'Allemand dans le sac à immersion...
Ve herşey bir anda anlam kazanır... zira her ne kadar sevilmek istese de... sevilmek için can atsa da... onda topluluk içinde yok olmayı,... anonimleşmeyi arzulayan bir yan da vardı.
Alors, tout avait du sens... parce que, malgré le besoin de Zelig d'être aimé... il avait soif d'amour... il y avait aussi quelque chose en lui... un désir d'immersion dans la masse, d'anonymat...
Şimdi... Girin!
Immersion... maintenant!
Üç aylık bir ders alırsın. Tam gün ; gece ve gündüz.
Tu prends un cours de trois mois, en immersion totale, jour et nuit.
anahtarı sok... ve kilitten elektrik çarpar... koş...
Immersion totale, non, venez ici, rentrez la clé... et je serai... électrocuté par la serrure. 24 heures sur 24, toujours ouvert, tout est ouvert, cours Michele, cours!
Küçük objelerin su girişi.
Immersion de petits objets.
Görünüşe göre hava deliklerimiz su deliği de oluyormuş.
On dirait que nos trous d'aération favorisent aussi l'immersion.
Gemi fırlatma derinliğinde sabitlenmeye hazır.
Bâtiment à immersion de tir. Paré à stopper.
Hızla 270 metreye in!
Immersion 280 m, au plus vite.
Hemen 270 metreye iniyoruz.
Immersion 280 m!
Füze sistemimiz hazır olunca hemen fırlatma derinliğine çıkacak kuşları bıraktıktan sonra buradan ayrılacağız.
Quand le système missiles sera paré, M. Hunter, nous allons remonter à immersion de lancement, larguer nos oiseaux et nous tirer vite fait. Pas avant.
50 metre. Yatay pozisyon. Fırlatma derinliğine çıkıyoruz.
Remontée lente vers immersion de tir.
Dalın! Derinlik, 400 metre!
Immersion, 400 m!
535 metre. Sınır derinliğe yaklaşıyoruz, efendim.
On passe 600 m. On frise l'immersion de destruction.
Periskop derinliğine çıkalım.
Immersion périscopique.
Görevli subay. - Periskop derinliğinde devam edin.
Patron, remontez à 25 m. Immersion périscopique.
Derinlik subayı, 50 metreye iniyoruz.
Officier de plongée, immersion 50 m.
Yeni bir emir gelmediği için, Ulusal Kumanda Merkezinden gelen emre göre, füze fırlatması için gerekli derinliğe iniyoruz.
En l'absence de communications, selon les ordres de l'état-major, nous remonterons à immersion de tir pour tirer nos missiles.
Fırlatma derinliğine yaklaşıyoruz.
- Immersion de tir.
Her şey hazır, kaptan.
Immersion 1SQ.
Periskop derinliğine çıkıp iletişim kuracak ve telsiz mesajını alacağız.
On remonte à immersion périscopique, on rétablit la radio et on capte ce message! Quelqu'un n'est pas d'accord?
- Periskop derinliğinde tutun. - Periskop derinliğinde tutun.
Immersion 16 mètres.