Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ I ] / Inhale

Inhale перевод на французский

240 параллельный перевод
Şimdi ucu iyice yanana dek sakın içme.
Bon, n'inhale pas jusqu'à ce que le bout rougeole.
Günde 2 paket pasif olarak içerim.
J'inhale jusqu'à 2 paquets par jour.
Felç durumu gaz solunduğu için oluşmuş ve Odo'nun solunum sistemi olmadığından hiç etkilenmemiş.
Le gaz a une action paralysante si on l'inhale et comme Odo n'a pas de système respiratoire, il n'a pas été affecté.
Ama bundan bir nefes çektiğimde çoğu zaman atlatıyorum.
Mais si j'inhale un coup de ça, la plupart du temps ça va.
Nefes alın, nefes alın!
Inhale, inspirez!
İçine çek.
Allez-vas-y, inhale.
Artık terbiyeli olmamı hatırlatan bir yüzük var parmağımda...
Servietsky inhale jusqu'à 2000 bombes de dépoussiérant par jour.
Litvanya kökenli "Vele" kelimesinden geliyor. Masum insanların ruhunu alan boynuzlu zebani.
"Du mot lituanien" vele ", un démon cornu qui inhale l'âme des innocents.
Konuşup daha çok gaz mı yutayım?
Tu veux que j'inhale plus de gaz?
İnanılmaz gümüş kaplaması güneş ışığını içine çekecek ve daha sonra yavaşça dünya yüzeyine verecek.
Par le miracle de sa voile d'argent, il inhale la lumière solaire pour l'insuffler délicatement à la surface de la Terre.
Ameliyathanede size anestezi veriliyorsa,.. ... aynı zamanda maskeden de alıyorsanız nasıl olacak da bayılmayacaksınız?
"Si le gaz est répandu dans la pièce et qu'on l'inhale aussi par masque, comment allons-nous pouvoir rester éveillés?"
Gaz ve hava karışımını içine çekiyorsun ve bu kendini sarhoş gibi hissetmeni sağlıyor. - Sarhoş gibi mi?
C'est un mélange de gaz, et d'air, qu'on inhale et qui provoque une légère sensation d'ébriété.
Bütün gece, teneffüs edeceği mikropları kafasına bile takmadan palto ile uğraşmıştı.
"Pendant toute la nuit, elle resta penchée sur le manteau" "sans jamais penser aux germes qu'elle avait pu inhalé."
Solunan havadaki karbon dioksit oranının... % 30'u aşması... nefes darlığı... düşük kan basıncı... koma... ve refleks ile... bilinç kaybına sebep olur.
Lorsque la teneur en dioxyde de carbone de l'air inhalé dépasse 30 %, cela entraîne : diminution de la capacité respiratoire, baisse de la tension artérielle, coma, perte de réflexes et anesthésie.
Solunarak geçtiğini sanıyorum.
Je pensais qu'il était inhalé.
Organizma solunum yapıyor.
L'organisme est inhalé.
Benim görüşüme göre, maktül bir su birikintisine düştü veya itildi, ve bir kısmını yuttu.
Selon moi, la victime est tombée ou a été poussée dans une piscine, et a inhalé de l'eau.
Zehirlenmemiş görünüyordu ;
Apparemment il n'a pas inhalé de poison parce qu'il était inconscient.
Seni içime çektim ve boğuluyorum.
Je vous ai inhalé et j'en étouffe.
Shelly ve Pete dumandan zehirlendi.
Shelly et Pete ont inhalé de la fumée.
İçime mi çektim?
J'ai inhalé?
İçime çektim ve öksürmeye başladım ve sonraki on dakika öksürmekle geçti.
J'ai inhalé, mais ça m'a fait tousser pendant dix minutes.
İtfaiye toksik kimyasal madde soluduğunuzu söyledi.
Vous avez inhalé des vapeurs chimiques.
İçime duman çekmiş olabilirdim. Güzel bir ET tüpüm olabilirdi şimdi.
J'aurais inhalé des fumées toxiques et je respirerais à l'aide d'une sonde.
Biraz morfin gazına maruz kalmış.
Elle a inhalé du gaz.
Artık kankalarımla takılamıyorum ve tehlikelere atılamıyorum çünkü artık ikimiz de bu söz yüzüklerini takıyoruz ama ne zaman sevişmek veya parti vermek istesek o zaman kendimize yemek yapıp, evde oturup Netflicks'i izlemeliyiz.
{ ad ( 1001,0 ) } Il inhale désormais du dépoussiérant pour ordinateur. Votre ordinateur est vraiment poussiéreux. Je t'emmerde!
Jeff Whitcher. 38 yaşında sihirbaz. Barut yutmuş.
Jeff Whitcher, 38 ans, magicien, a inhalé de la photo-poudre.
Solunan dumandan kaynaklanan hırıltı.
Elle a inhalé de la fumée.
O yüzden o- - o korkunç fabrikada gecesini gündüzüne kattı!
C'est pour ça qu'il a travaillé à l'usine! II a inhalé cette fumée de diesel pour que tu n'aies pas à le faire.
Böylece kadın asla "halothane" almamış diyebilir miyiz?
Pour toi, elle n'en a pas inhalé?
Evet. Ama içime çekmedim.
Oui, mais j'ai pas inhalé.
İçime toksit gaz çekmediğimden emin olmaya çalışıyordu.
Elle était en train de s'assurer que je n'ai inhalé aucune vapeur toxique.
İçine çekme.
N'inhale pas.
Ağızlarında is yok.
Ils n'ont pas de suie dans la bouche, ils n'ont pas inhalé de fumée.
- Hani eroini solumuştu?
Je croyais qu'il l'avait inhalé.
- Hem solumuş, hem yutmuş.
Inhalé and ingeré.
Piper duman solumuştu.
Piper a inhalé de la fumée.
Eden duman yutmuş Bazı sıyrıkları var.Hepsi bu
Eden a inhalé un peu de fumée et a quelques éraflures, rien de plus.
- Yanıkları varmış ve ciğerlerine duman çekmiş, ama iyileşecekmiş.
- Il a des brûlures et il a inhalé pas mal de fumée, mais il va s'en sortir.
Soluduğunuz madde... plütonyum.
Vous avez inhalé du plutonium.
Soluduğunuz madde plütonyum.
Vous avez inhalé du plutonium.
- Plütonyum solumuşsun George.
- Tu as inhalé du plutonium.
Tadını alırdı, değil mi? Deri yoluyla emilmiş.
Il l'a ni inhalé, la dose était trop faible, ni ingéré, il aurait senti le goût.
Yardıma mı ihtiyacın var? Doktor.
Cette femme a inhalé de la fumée.
Üstelik yıllarca formaldehit teneffüs ettim.
Et j'ai inhalé du liquide d'embaumement pendant des années.
Mutfağında açık ocak gazıyla ölmüş bulundu.
Elle a été trouvée dans sa cuisine, ayant inhalé le gaz de son four.
Babam, fakir komşularımız için kiliseyi işletirken kömür gazından zehirlendiğimi söyledi.
Mon père dirigeait une église dans un quartier pauvre. Il m'a dit qu'au cours d'un accident j'avais inhalé du gaz de houille.
Sanırım uyuşturucu almışsın.
Vous avez inhalé de la coke.
Duman solumaktan ileri gelir.
Elle a inhalé de la fumée.
Bu sadece tenine değdiğinde ya da soluduğunda tehlikelidir.
Ce n'est dangereux que si le matériau touche votre peau ou est inhalé.
Doku bilimi, istemsizce bir şey soluduğunu gösteriyor.
Elle a inhalé un truc que son corps n'a pas aimé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]