Insanlar bekliyor перевод на французский
187 параллельный перевод
Lütfen, insanlar bekliyor.
Nous vous attendons.
- Jonah, insanlar bekliyor.
- Jonah, on attend.
O sular münasebetsiz yerlerde insanları boğmak için bekliyor.
Elle est là, elle attend qu'on se noie dedans.
- Şimdi gidin lütfen, başka insanlar da bekliyor.
- Allez, des gens attendent.
- İnsanlar bekliyor.
C'est un mot aussi bon qu'un autre.
Evet, kasabadaki insanlar sizi bekliyor.
Et les gens vous y attendent.
İnsanlar, gemiler ve uçaklar gerili yay gibi üzerimize salınacakları anı bekliyor.
Une armée d'hommes, de bateaux, d'avions... impatients d'être lâchés sur nous.
Biraz acele et. İnsanlar bekliyor, hatta bir de ekselans.
Dépêche-toi, il y a des gens qui attendent.
Haydi, siz, gelin, insanlar bekliyor.
Des gens attendent!
# İnsanlar bekliyor.
Des gens attendent! Des gens attendent!
İnsanlar neyi bekliyor ki?
Qu'attendons-nous?
İnsanlar, toplu cinayet salgınından korunabilmek, ve bir sığınak bulabilmek için, hükümetten yardım bekliyor.
Une dépeche nous informe que des gens terrorisés se sont réfugiés dans des églises, écoles, immeubles administratifs pour fuir ces créatures avides de meurtres.
İnsanlar sıraya girip bekliyor. Ama daha uzun süre.
Faire la queue et attendre, mais c'est moins long.
Amerika'nın her yanında insanlar evlerinde konseri bekliyor, o ise telefonu açık bırakmış.
Il y a des gens dans tous le pays qui attendent le concert, et elle a décroché son téléphone!
O insanlar bizleri bekliyor!
Ces gens nous attendent.
Dışarıdaki o insanlar, gitmemi bekliyor.
Ces gens dehors attendent que j'y aille.
Thackery, dışarıda aç insanlar bizi bekliyor.
Les gens attendent! J'arrive.
İnsanlar bekliyor.
On a du monde. Allez!
Helicopterler resmî konvoyu havaalanından şehre götürmek için bekliyor. Başkan Harbin uçağından telsiz telefonla burada havaalanında bir basın görüşmesi yapmaya niyetli olduğunu aniden duyurdu ve biz onu önce mikrofonumuza bekliyoruz. ... başkentin sokaklarına dizilmiş insanlar, ilk diplomatik görevindeki başkanlarının başarısını arzulamaktadırlar.
Selon un message radio de son avion, le ministre... a annoncé qu'il donnera une conférence de presse ici même à l'aéroport... des supporters souhaitent plein succès au ministre a l'occasion de sa première mission diplomatique...
- İnsanlar beni bekliyor.
- Mais on nous attend.
İnsanlar piknik yapmak için seni bekliyor, haydi şu bagaja gir!
Ils t'attendent tous. On a prévu un pique-nique dans le désert.
- İnsanlar bekliyor.
- Tu es attendu.
Haydi Tanya, gidelim. İnsanlar bekliyor, gidelim.
Tanya, le public attend.
Hıristiyan alemindeki iyi insanlar bakışlarını bu kutsal duvarlara yöneltmiş şu tartışmalı konuya bulacağımız cevabı merakla bekliyor :
Les justes et les regards de la Chrétienté... sont tournés vers ces murs vénérables... avides d'une réponse à la délicate question :
İnsanlar yiyecek almak için saatlerce sıra bekliyor.
Les gens attendent des heures pour avoir du pain. Pire que...
İnsanlar seni bekliyor.
Le public vous attend.
Ama ismin Leroy Brown olunca, insanlar senin arıza bir herif olmanı bekliyor.
Mais quand t'as le même nom que le truand de la chanson, les gens pensent que tu es un dur de dur.
Kâğıdım yok ve insanlar takside beni bekliyor.
J'ai pas de papier et on m'attend dans le taxi.
İnsanlar bekliyor.
Ils s'impatientent.
- İnsanlar boşta bekliyor.
Fais-le descendre.
İnsanlar bekliyor.
Les gens attendent.
İnsanlar bizi sette bekliyor.
On est attendu sur le plateau.
İnsanlar tanışmamı bekliyor. Van Buren porselenlerinden yiyemezler.
Je ne sors pas le service Van Buren.
İnsanlar bekliyor.
On m'attend.
Dışarıda bir kopukluk var. Ve bu umutsuzluğa düşmüş insanlar, inancın o boşluğu doldurmasını bekliyor.
Certains manquent de repères et, dans leur désespoir, ils pensent que la foi comblera ce vide.
Sen olmasaydın İnsanlar çaresiz bir şekilde gömülmeyi bekliyor olacaktı.
On est désolé de t'avoir ignorée.
Evet bu p * çleri adam etmeliyiz. İnsanlar bizden bunu bekliyor.
J'ai discuté avec notre violeur, il est plutôt sympa.
İnsanlar seni izliyor ve seni bekliyor tatlım.
Les gens te regardent et ils t'attendent.
Yani insanlar... adam başkan diye ahlak timsali gibi davranmasını bekliyor.
Vous savez... tout le monde s'attend à ce que le Président soit un Saint.
Düzinelerce öfkeli ve önemli insanlar senin gelmeni bekliyor.
Des gens importants vous réclament à corps et à cris.
İnsanlar bir yıl bekliyor bunun için ve sen istemiyorsun, ha?
Les gens attendent un an pour les obtenir, et toi, tu n'en veux pas?
İnsanlar bilimi beklemiyor. Bilim insanları bekliyor.
Ce n'est pas l'homme qui attend la science, mais l'inverse.
İnsanlar bizden belli yerlerde olup belli şeyler yapmamızı bekliyor.
Nous nous devons d'être présents lors de certaines soirées.
Hâlâ orada. Güvenilir zeki insanların eline geçip insanlık için kullanılacağı günü bekliyor.
Elle est toujours là, en attendant le jour où des gens intelligents et intègres s'uniront pour l'exploiter dans l'intérêt de l'humanité.
İstemiyorsan insanlar televizyon rehberlerini bekliyor.
Sinon, va distribuer les programmes TV.
İnsanlar "Sky High" larını bekliyor.
Les gens attendent leur repas.
İnsanlar bekliyor.
Viens. On nous attend.
İnsanlar bizi bekliyor.
Il y a des personnes qui nous attendent.
Bazı insanlar apaçık bir şeyleri bekliyor.
Les gens attendent quelque chose, visiblement.
Şu sıralar insanlar bir gösteri bekliyor.
Les gens veulent du spectacle.
- İnsanlar çeklerini bekliyor
Les gens attendent leurs chèques? En quelque sorte
bekliyorum 444
bekliyoruz 129
bekliyor 109
bekliyordum 45
bekliyor olacağım 51
bekliyorlar 71
insan 293
insanları 60
insanın 25
insanlar 521
bekliyoruz 129
bekliyor 109
bekliyordum 45
bekliyor olacağım 51
bekliyorlar 71
insan 293
insanları 60
insanın 25
insanlar 521
insanların 77
insanlık 30
insanlar var 17
insanlara 46
insanoğlu 51
insan değil 37
insanlar değişir 33
insanlar ölüyor 21
insanlar mı 19
insan mı 32
insanlık 30
insanlar var 17
insanlara 46
insanoğlu 51
insan değil 37
insanlar değişir 33
insanlar ölüyor 21
insanlar mı 19
insan mı 32