Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ I ] / Insülin

Insülin перевод на французский

326 параллельный перевод
Bir gün, birileri bir serum keşfedecek ve bu büyümelere diabete insülin gibi, difteriye antitoksin gibi şifa olacak. Belki de bu kişi Profesör doktor unvanı alacak.
Un jour, quelqu'un découvrira un sérum qui sera... à ces tumeurs, ce qu'est l'insuline au diabète... et méritera son titre de docteur.
Şok insülin tedavisi, radikal bir yöntemdir. Bayan Connell de tedaviyi önerdiğinde bu konuya dikkat çekmişti.
Le traitement à l'insuline est exceptionnel, comme MIle Connell me l'a fait remarquer, mais...
Penisilin, kalp ilacı, insülin gibi yaptığımız her şeye koyduğumuzun aynısı.
La même chose que dans notre pénicilline, notre insuline, et tout ce que nous faisons :
Anladığım kadarıyla o kattaki hemşirelerden biri Schaefer'ın damarına 50 ünite insülin enjekte etti. Ya enjekte etti ya da serumla verdi. Ama böyle bir şeyi nasıl yapar anlamıyorum.
On doit supposer qu'une infirmière lui a mis 50 unités d'insuline dans le sang, par injection ou perfusion, encore que Dieu sait comment un truc pareil...
Dün yüksek dozda insülin yüzünden öldü.
Il est mort hier d'une overdose d'insuline.
Nasıl yaptı bilmem ama insülin bulmuş ve Dr. Schaefer'ın serumunun içine katmış.
Il s'est procuré de l'insuline et l'a mise dans la perfusion du Dr Schaefer.
Dün insülin şoku yapmayı denediler.
On a essayé l'insuline, hier.
Kahve, çay, insülin, kokain? Hepsinden var.
Nous avons tout juste ici.
Hastane laboratuarları sonuçlarına göre kanımdaki insülin emilimi normal sınırdan 14 kat daha fazlaydı.
De plus, l'analyse de l'hôpital indiquait que mon taux d'insuline était quatorze fois la normale.
Test sonucu, bu kullanılmış iğnenin insülin için olduğunu gösteriyordu.
Ce dépôt sur l'aiguille était de l'insuline.
Alex, Ala ve avukatları Brillhoffer'ın topladıkları delillere göre kocam beni iki kere insülin iğnesiyle öldürmek teşebbüsünden suçlandı.
Du fait des preuves réunies par Alex, Ala et Brillhoffer, mon mari fut accusé d'avoir tenté de me tuer par injections d'insuline.
İki insülin iğnesi ve ben şimdiden doktorum.
Deux piqûres d'insuline, et je suis docteur.
Bir şişe insülin, şırınga ve iğne.
Un flacon d'insuline, une seringue et des aiguilles.
Belki olabilir. Ama bana inan ki Alan, bu olayda insülin falan yoktu.
Mais croyez-moi, Alan, il n'y a pas d'insuline ici.
Ve ayrıca ben bir Sunny'ye insülin iğnesi yapan bir ölü seviciyim. Bu sayede onu istediğim yolla yapabilirdim.
Et que je suis un nécrophile... qui a fait une piqûre à Sunny pour abuser d'elle.
Mutfakta, bizim insülin ve şırınga takımımız.
A la cuisine, l'équipe "insuline".
amobarbital, Valium, insülin.
Amobarbital, valium, insuline.
Bir tanesi boş, iki tanesi ; valium, amobarbital ve insülin konulmuş, İki tanesi sadece ; Valium ve amobarbital konulmuş.
L'une sans rien, deux avec valium, amobarbital et insuline, deux avec valium et amobarbital.
Çantadaki iğne, iğnedeki insülin ve kandaki insülin.
La seringue, l'insuline sur l'aiguille et dans son sang.
Fakat her ikisinde de insülin için yanlış pozitif sonuçlar çıktı.
... sont revenues avec une fausse indication positive d'insuline.
- Bana göre, o Sunny'ye insülin iğnesi yapmadı.
Bon, il n'a pas fait l'injection.
- Evet, bir şişe insülin.
Une ampoule d'insuline.
Dr. Goldman'dan insülin al.
On va prendre l'insuline chez Goldman.
Bir kutu şırıngayla birlikte 200 ünite insülin çalınmış.
- 200 boîtes d'insuline ont été volées.
Evet, ama ben onu insülin sanmıştım! Problemin ne olduğunu biliyorsun?
Je croyais que c'était de l'insuline.
Sahte insülin reçeteleri buldum, tamamen idamı gerektiren bir suç bu.
J'ai trouvé des fausses ordonnances, l'acte de décès, tout.
Her zamanki gibi esrar içmek için arabasına gitmişti ; esrarı şeker hastası Peter Petrovich'in insülin aldığı sıklıkta alırdı.
Comme d'habitude, il était allé fumer l'herbe qu'il consommait avec la même régularité qu'un diabétique, son insuline.
Büyükannesi insülin veya glukoz bantları almadıklarını iddia etti.
Sa grand-mère dit qu'on ne lui a pas donné d'insuline, ni de timbre.
Bir insülin kaça mal oluyor, 250 300 dolar mı?
Combien coûte un kit de seringues? 250 $, 300 $?
Üç doz insülin.
Une triple dose d'insuline.
Onu her gece yaptığı insülin iğnesini yaparken gördün.
Tu as vu Erin se faire son injection d'insuline, hier soir.
İnsülin komaya sebep olur.
L'insuline provoque un coma.
İnsülin molekülün yapısı.
Structure de la molécule d'insuline.
İnsülin mi alıyordu?
Il prenait de l'insuline?
İnsülin ne için?
C'est pour quoi faire?
İnsülin?
De l'insuline?
Bu insülin ne için?
Pour quoi faire, de l'insuline?
- Bu davada insülin falan yok.
Pas d'insuline dans cette affaire.
- Evet, fakat insanlar insülin kullanıyor.
Les gens s'en servent.
Bir adet insülin iğnesi.
Une injection d'insuline.
İnsülin korkusunu nasıl tarif edersiniz?
Définition de la peur de l'insuline?
Fakat hiç insülin yok.
Et sans insuline.
İnsülin mi?
De l'insuline?
Neden, insülin?
Pour quoi faire, de l'insuline?
İnsülin iğnesi lazım.
Il a besoin d'insuline.
İnsülin onu delirtti.
C'est le manque d'insuline.
İnsülin şokuna girme riskin var.
Ou tu risques de te retrouver en hyperglycémie.
İnsülin hayvanlar için değil! Sırada ne var?
De l'insuline pour un coq!
- İnsülin pompasını deneyin.
- Essayez une pompe sous-cutanée.
İnsülin.
L'insuline.
İnsülin iğneleri.
Piqûres d'insuline. Elle a le diabète.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]