Irlanda перевод на французский
1,860 параллельный перевод
Sanırım bir İrlanda Barıydı.
Je crois que c'était un bar irlandais.
İrlanda'nın şampiyonu olan kişi yoksa sen miydin?
Tu serais le Fils de la Lumière irlandais!
İrlanda şansı.
La chance de l'Irlandais.
İşte İrlanda manevi baskısı.
La culpabilité de l'Irlandais...
Daha önce hiç İrlanda barına gitmemiştim.
Je n'avais jamais été dans un pub irlandais.
Siz, yesil bir sise ve bir İrlanda seteri.
Vous, avec une bouteille verte et un setter irlandais.
Pekâlâ, Ted. İki İrlanda'lı bebeğin kafasını hayal et.
Imagine la tête de deux bébés irlandais.
İrlanda viskisi.
Un Whisky irlandais.
Ayrıca ben İrlanda Edebiyatı üzerine öğrenim görecektim.
De plus, je devais étudiée la littérature irlandaise.
Şu hiçbir şey anlatmayan salak İrlanda saçmalıklarından...
C'est que des trucs irlandais, stupides et rien ne se passe.
Baksana, sen İrlandalısın. Sakın bir çeşit İrlanda laneti olmasın?
Vous êtes irlandaise, c'est peut-être une malédiction irlandaise.
Eski bir İrlanda dövüş sopasına, sekiz santimlik çelik bir bıçak takıp çocukları bununla dövermiş.
Il fixait une lame de 8 cm à un gourdin irlandais pour battre les gamins.
Sonra o sevgili İrlanda'lı piçler birden ortaya çıktılar.
Et cet adorable salaud d'Irlandais s'est barré on ne sait où.
Oliver O'Grady hala İrlanda'da serbestçe dolaşıyor.
Oliver O'Grady est toujours en liberté en Irlande.
Peder Tom Doyle Oliver O'Grady gibi pedofilileri izlemek için İrlanda'daki yetkililerle birlikte çalışıyor.
Le Père Tom Doyle travaille avec des officiels en Irlande pour surveiller des pédophiles comme Oliver O'Grady.
Peder Tom Doyle Oliver O'Grady gibi pedofilileri izlemek için İrlanda'daki yetkililerle birlikte çalışıyor. Kendi piskoposluk bölgesindeki papazlara karşı açılan 556 cinsel taciz suçlamasıyla savaşıyor.
Le cardinal Roger Mahony est toujours en place, il se bat contre des allégations d'abus sexuel contre 556 prêtres dans son diocèse.
Eski asker, 17'sinde askere yazılmış ve Kuzey İrlanda'da konuşlanmış,... Batı Belfast'taki devriye birimi, bir IRA suikast timi tarafından pusuya düşürüldüğünde gösterdiği cesaretten dolayı bir madalyayla ödüllendirilmiş.
Ancien soldat. Il était en garnison en Irlande du Nord. Il a été décoré après que sa patrouille a été prise en embuscade par l'IRA.
- İrlanda'da mı orası?
- Est-ce en Irlande?
İrlanda Araba Bombası denen bir şey içirmiştin bana.
Tu m'avais fait boire un truc du genre "Attentat à la bombe."
Yaşın çok genç. 1970'lerde İrlanda'nın bağımsızlığı için çarpışmış olamazsın.
Je t'ai bien regardé.
- Koca kıçlı İrlanda eşeği!
Gros bêta de trèflard. Sale petit spic sournois.
İrlanda Kuruluş Örgütünün kilit ismi olarak tanınan kişiye elveda diyemedim.
Je ne pouvais pas récupérer le code d'une clé que j'avais développé en Irlande.
CORK, İRLANDA
CORK, IRELAND
AVARE TAŞLAR MEYHANESİ CORK, İRLANDA iPod'ları zulaladığın yeri göster yeter.
Dis-nous seulement où t'as caché les iPods.
İrlanda, Cork'taydı ve sonra onun izini kaybettik.
Il était à Cork, en Irlande. Ensuite on a perdu sa trace.
Burada bir milyon dolarlık kokain ticaretini engellediğin yazıyor. İrlanda mafyasını çökertmişsin.
Tu aurais empêché un casse d'un million de $, et fais tomber un gang en même temps.
İrlanda Denizi hacminde su kütlesini durduracak hiçbir şey yoktu.
une masse d'eau, semblable a la mer d'Irlande na rien pour la retenir.
İrlanda da ya da Disney WorId da olması gibi.
Comme l'Irlande, ou Disney World.
- Jane. Söylesene, İrlanda'nın tam olarak neresinden geliyor?
D'où en Irlande vient-il exactement?
Hukuk alanındaki başarılı kariyerinin ardından Tom Lefroy, İrlanda'daki... "... Yargıçlar Kurulu'nun iki numaralı adamı oldu.
Tom Lefroy connut du succès comme avocat et devint lord juge en chef de l'Irlande.
Yani alt tarafı İrlanda, Japonya değil ki!
Ils sont en Irlande, pas au Japon.
Senin sapıkça bir yanın var gibi yani beni İrlanda'da kıtlıktan ölenlerin anısına yapılmış bir anıta getiriyorsun ve elimizde biftekli sandviçler var.
Je trouve ça un peu pervers. Ce monument commémore la grande famine en Irlande et on mange des sandwiches.
İRLANDA
Irlande
Peki sizi İrlanda'ya getiren nedir?
- Oui. Qu'est-ce qui vous amène ici?
Kaybolmuşsun tamam da, sen İrlanda'da olduğunu biliyorsun, değil mi?
Vous savez que vous êtes en Irlande?
- İşte vahşi bir İrlanda köpeği!
- C'est un chien sauvage.
"Dünyayı hiç görmemişti, tabii İrlanda'yı da."
Elle n'a jamais bougé de chez elle. Elle n'est jamais allée en Irlande.
- Seni okulda hiç görmemiştim. - İrlanda'dan yeni taşındık.
Je ne t'ai jamais vu à l'école.
İrlanda aksanı var.
Je ne t'ai pas dit le meilleur. - Il n'est pas imaginaire! - Oh chérie c'est super.
İrlanda için oynayacaksanız daha çok çalışmalısınız.
Si vous voulez jouer pour l'Irlande...
İrlanda Cumhuriyet Ordusu.
L'IRA.
Ayrıca küçük şişelerde İrlanda viskisi, bedava.
Et des mignonnettes de whisky, gratuites.
Ben de sizinle aynı nedenlerle buradayım. İrlanda'yı görmek ve mantar yemek için.
Je suis là, comme vous, pour l'Irlande et les champis.
İrlanda'ya hoş geldin.
Bienvenue en Irlande.
Çocuklara, onları İrlanda'da ava götüreceğime söz verdim.
J'ai promis d'emmener mes fils chasser en Irlande.
Çocukken nasıldı hatırlıyor musun? - Howard Dayı'nın İrlanda'da aldığı o tekneyi?
Tu te rappelles le bateau qu'oncle Howard nous a acheté en Irlande?
Cork'da, İrlanda'da, küçük bir firma hasar önleme sistemi geliştirdi.
À Cork, une firme développe un système de sécurité en cas de surcharge.
- Orada cüce İrlanda cinleri yetiştirmiyorsun, değil mi?
- Tu n'élèves pas de korrigans là dedans?
Yaklaşık 40 yıl önce, İrlanda'da tatil yapıyordum,... Mickey McFinnegan adından bir kerata ile tanıştım.
Peter, Mickey est ton vrai père.
- Bilmiyorum, Lois. Tüm bildiğim, koskoca İrlanda'da,... benim gibi koca kıçlı bir herifi arayacağım.
Tout ce que je sais c'est que quelquepart en Irlande, il y a un gros bâtard qui me ressemble.
Size bir İrlanda Gülü koparayım.
Par ici, l'ivrogne du village est une personne très respectable.