Ispanya перевод на французский
2,489 параллельный перевод
Norveç'ten ispanya sinirina kadar uzanan devasa bir tahkimatlar sistemi.
Repousser les Anglais et les Américains sur les plages. " Après, il sera trop tard.
İspanya nasıl?
Alors, l'Espagne?
Annen İspanya'dan aradı.
Ta mère m'a appelé depuis l'Espagne.
Gene, bu da bir söylenti ama Dreyfus ailesinin İspanya'ya kaçtığını duydum.
Encore une fois, c'est juste une rumeur... mais on a entendu dire que les Dreyfus sont partis pour l'Espagne.
İngiltere kraliçesinin sırf İspanya savaşı yüzünden güzelliğini kaybettiği söyleniyor.
On dit que la reine d'Angleterre a perdu sa beauté après la guerre avec l'Espagne.
- Kendisi bir sanat uzmanı ama bu karanlık işleri nedeniyle İspanya'dan sınır dışı edilmiş ve burada yaşamak zorunda kalmış.
- C'est un expert en art, mais à cause d'affaires louches, il a été banni d'Espagne et doit vivre ici.
15. yüzyıIın sonlarında İspanya Engizisyon Mahkemesi'nin Başkanı Torquemada, tarafından sorgulandı ve canlıyken derisi yüzüldü.
Erica, écoutez ceci
" Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar İspanya'da Ferdinand adında bir boğa yaşarmış.
" Il était une fois, en Espagne, il y avait un petit taureau du nom de Ferdinand.
Çocukluğundan beri İspanya'da yaşayan Martel, 90'lı yılların önemli işadamlarındandı.
Il fut un homme d'affaires influent dans les années 90.
" İspanya Kralı'nın Velasquez portresinin çalınması.
"Vélasquez volé au roi d'Espagne."
İki gün sonra İspanya'da görüşürüz.
On se voit en Espagne dans deux jours.
Sevilya, İSPANYA.
SEVILLE, ESPAGNE
İspanya'ya hoş geldiniz.
- Bienvenue en Espana.
Büyükbaban İspanya'dan ayrılmadan önce büyükannene vermiş...
Ton grand-père l'a donnée à ta grand-mère avant de quitter l'Espagne.
Ama çocuklar yaramazlık yapmışsa çuvala koyup İspanya'ya götürüyorlar.
Et si un enfant a été désobéissant, ils le mettent dans un sac et l'emmènent en Espagne.
Her yıl İspanya'dan hediye dolu bir gemiyle gelir.
Il est l'ami des enfants! Il vient depuis l'Espagne leur apporter des jouets!
Jasper geçen gün dedi ki Aziz Niklas bütün yaramaz çocukları toplayıp çuvalında İspanya'ya götürüyormuş.
Gaspard dit que Saint Nicolas enferme les vilains enfants dans un sac pour les emmener après en Espagne.
Bu durum İspanya'yla olan ilişkilerimizi zedeler mi?
Nos relations avec l'Espagne risquent-elles d'en être entachées?
Avrupa'dan, İspanya'dan, Lugano'dan geliyorlar.
Ils viennent d'Europe, d'Espagne et de Lugano.
İngiltere, Amerika ve İspanya'da toplam 22 kişi tutuklandı.
22 personnes ont été arrêtées aux USA, en Grande-Bretagne et en Espagne,
Marks ve diğerleri birkaç gün içinde Miami'ye teslim edilecekler gibi görünüyor. İspanyol polisi soruşturma ve tutuklama konusunda işbirliği içinde çalıştılar. İspanya sığınak olmadığını gösteriyor.
Marks et les autres seront extradés à Miami dans quelques jours, la police espagnole a coopéré entièrement, l'Espagne n'offre pas d'asile.
- Hiç İspanya'ya gittin mi?
Tu connais l'Espagne? - Non.
İlk aşık olduğumda İspanya'daydım.
- J'y ai vécu mon premier amour.
- Sen hiç İspanya'ya gitmedin ki.
- T'es jamais allé en Espagne!
Kendisi İspanya'da. Sarhoştur.
Il est en Espagne, bourré.
Kocası İspanya'da araba kazası yapmış ve aracı küle çevirmişti.
Son mari a détruit une voiture en Espagne et a tué un putain de noble.
- Yayın odası dikkat... - Amerika, İngiltere Fransa, İtalya, İspanya ve Portekiz'de çok tanınan Chico Xavier
Attention téléciné est très connu en France, Italie, Espagne et Portugal.
İki gün sonra İspanya'da olacağız.
Dans deux jours, nous serons en Espagne.
İspanya'ya, Fransa'ya, İtalya'nın kuzeyine.
L'Espagne, la France, le nord de l'Italie.
- İspanya'ya dönüyorum.
- Je rentre en Espagne.
İyi de Rusya ve İspanya hakkında konuşmaktan kendimizden bahsedemedik.
Oui, mais on a seulement discuté de la Russie et de l'Espagne, pas de nous.
Gerdanlığımı satıp İspanya'da yeni bir hayata başladım.
J'ai vendu mon collier et je me suis débrouillée pour recommencer une nouvelle vie en Espagne.
İspanya, İtalya'yı yendi.
L'Espagne bat l'Italie.
Hayır, ben doğduktan birkaç ay sonra annem beni İspanya'ya geri getirdi.
Non, quelques mois après ma naissance, ma mère m'a ramenée en Espagne.
- İspanya'da uçurtma sörfü yapacağız!
- Faisons du surf cerf-volant en Espagne.
İspanya'da bir tren istasyonunu havaya uçurdular.
Ils ont fait exploser une gare en Espagne.
Polise İspanya'daki yoldaşlarına yardım ettiğini söylersin.
Si les flics te coincent, tu aides des camarades espagnols.
Ailem 1937 yılında İspanya'da öldüler.
Mes parents sont morts en Espagne, en 1937.
Bay Finkel ve karısı, İspanya'ya geçmek istediler. Şimdi, neredeler dersin?
M. et Mme Finkel ont voulu passer en Espagne.
İBİZA, İSPANYA ÜÇ HAFTA ÖNCE
IBIZA TROIS SEMAINES PLUS TÔT
İspanya'da yüzlerce insana bulaştırdılar.
Des centaines de gens ont été contaminés en Espagne.
Vibo Valentia, İspanya'daki Valencia değil.
Vibo Valentia. Mais rien à voir avec l'Espagne.
Ayrıca İspanya Kralımız ve Kraliçemizi bu toprakların hükümdarı olarak kabul etmenizi de istiyoruz.
Et vous accepterez le roi et la reine d'Espagne comme législateurs de ces contrées.
Montesinos, biz senin dilini kesmeden İspanya'ya geri dön!
Retourne en Espagne avant qu'on ne te coupe la langue!
Tüm Hristiyan alemi neşeye boğulabilir ve Kutsal Üçlü'ye merasimle şükredebilirler çünkü birçok ruh kutsal inanca bağlandı ve sayısız maddi faydasını göreceğiz sadece İspanya değil tüm Hristiyan alemi teselliye sevinip faydasına bakacak.
Toute la chrétienté devrait se réjouir et remercier solennellement la Sainte-Trinité d'avoir converti tant d'âmes à la foi sacrée. Remercions-La aussi des innombrables avantages matériels que cela nous rapportera car non seulement l'Espagne, mais toute la chrétienté, en retirera du réconfort et du profit.
Bunlar Kolomb'un Yeni Dünya'dan İspanya Krallığı'na gönderdiği ilk sözlerdi.
C'est textuellement la première lettre que Colomb a envoyée du Nouveau Monde à la Couronne.
İspanya Grand Prix 30 Eylül 1990
GRAND PRIX D'ESPAGNE 30 septembre 1990
İspanya.
L'Espagne.
Çok farklı geçmişlerden, inançlardan ve kuşaklardan insanlar Fransa Pireneleri'nden, İspanya'nın 800 kilometre kuzeybatı yakasındaki Santiago de Compostela'ya kadar olan bu yolu bin yıldan fazla zamandır yürüyor.
Des gens d'origines, religions et générations très différentes ont marché sur le chemin des Pyrénées françaises jusqu'à Saint-Jacques de Compostelle, 800 km de côte nord-ouest espagnole, depuis plus de mille ans.
İspanya güzergâhı boyunca önemli her bir noktada resmî damga vurulur.
Il est tamponné officiellement à chaque grande étape en Espagne.
Bu İspanya'ya ilk gelişim.
C'est ma 1re fois en Espagne.