Jessıca перевод на французский
288 параллельный перевод
ayrıca iki adam daha, Mort Geary ve Jess Factor, şu soygun suçundan Teksas'ta aranan adamlar. Bu taraflarda oldukları rapor edilmiş.
Et ce matin, deux autres hommes, Mort Geary et Jesse Factor recherchés pour vol dans un train, se dirigeaient par ici.
Frenchy sen, Star, Jess ve benle beraber 5'li tamam.
Toi Frenchy, Star, Jesse et moi, ça fait quatre.
Karar senin Jess.
Ça dépend de vous, Jess.
- Bu Jess'e bağlı.
- Ça dépend de Jess.
Eşiyle birlikte geliyoruz.
Mettez ça autour de vous, Jess.
Yürümeye başla, Jess.
Dis ça aux gars, Léon.
Adım Wade. Jess Wade. Sana bir şey ifade ediyor mu?
Mon nom est Wade, Jess Wade, Ça vous dit quelque chose?
Sen ve Tracey deliydiniz Jess. Daha da kötüsü, kör gözlü aptallardınız.
Tracey et toi étiez fous, Jess, Pire que ça, vous étiez très stupides,
Jess beni terk ettin. Onu eline geçirebilirdin.
Tu m'as quitté, Jess, alors que tu aurais pu avoir ça,
Şuna bak Jess.
Regarde ça, Jess,
Dinle Jess, Bizden ayrılmamalıydın.
Écoute, Jess, tu ne devrais pas me parler comme ça,
Sorun yok. Jess. Onu ben de gördüm.
Ça va, Jess, je l'ai vu aussi.
Buna daha fazla katlanamıyorum Jess.
Je ne supporte plus tout ça.
Hersey yolunda, Jess, ama gercekten artik hazirlanmam gerekiyor.
Non vraiment, Jess, ça va. Je dois finir mon sac.
- Jess, iyi misin?
- Oui, ça va.
Bak, Jess gercekten Peter olduguna inanmiyorum.
Écoute, Jess, je ne crois vraiment pas que ça pourrait être Peter.
Lutfen, Jess. Bebegimizi oldurmeyelim!
Je t'en prie, on ne peux pas faire ça.
Bunu yapma Jess!
Ne faites pas ça, Jess!
Bana uyar, Jess.
Moi, ça me va. Jess?
Bailey. Göz gezdir, Jess.
Regardez ça, Jess.
Jess olmadan bana doğru gelmiyor.
Ça ne me semble pas juste sans Jess.
Jess çek şunu bacağımdan.
Enlève-moi ça!
Buna inanamıyorum Jess. Bu kadar sorumsuz birini görmedim. Onun yüzünden neredeyse...
J'ai jamais vu ça, il est inconscient!
Sorunlu oda burası mı Jess? Evet. Bu duvarda sorun var.
C'est dans cette pièce que ça ne va pas?
Bu eski evi tamir edeceğim Jess.
Je vais arranger ça!
Onu rahat bırak, Jess.
Ça me démange de te buter. Donne-le-lui.
- Nasılsın, Jess?
Ça va, Jess?
Geldim, Jess.
Ça y est, Jess.
- Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum ki, Jess.
- Je ne peux pas faire ça, Jess. Doug, vous n'avez qu'à... tourner la tête. Bien sûr que si.
- Jess Harold'a bu yüzden saldırmış olabilir mi?
Ça explique sa crise?
Jess, olanları anlattı.
Ça va aller. Jess m'a tout raconté.
Jess sanırım.
Ca doit être Jess.
Bunu Jess'e yapamam. Bunu kendime yapamam....... ve bu dünyanın Stark'ları için çalışmaktan bıktım usandım. Hepsi kendi düştükleri beladan kurtulmak için parayı kullanan beş para etmez kişiler.
Je ne peux pas faire ça à Jess ni à moi et j'en ai assez de bosser pour les Starks de la terre, des ordures qui réparent leurs conneries avec du fric.
Buraya böyle tavırlarla gelemezsin, Jess.
Tu ne peux pas venir ici et te comporter comme ça, Jess.
- Jess, neyin var? - Hiçbir şey.
Jess, ça va pas?
- Peki Jess bu konuda ne düşünüyor?
- Dis, qu'est-ce que Jess pense de tout ça?
Jess kes şunu! Senin derdin ne?
Jess, ça va bien comme ça.
Annesi bunu biliyordu, ama aramadı.
Ça veut dire que Jess va avoir plein de temps libre. Sa mère le sait et elle n'a pas appelé.
Merhaba Jess.
Ça va, Jess?
İyi misin, Jess?
Ça va, Jess?
Jess fazla kalmayacak.
Ça ira. Jess ne va pas rester longtemps.
Jess, bunu yaptığında, bacaklarım ürperip titriyor.
Jess, quand tu fais ça... toute ma jambe frissonne et frétille.
Jess. kes şunu!
Jess, ça va bien comme ça.
Sorun Jess mi? - Dean'i de ilk başta sevmemiştin.
C'est pour ça que vous êtes en froid?
Jess'ten hoşlanıyor değil mi?
Elle craque pour Jess, c'est ça?
- Jess'i görmeye New York'a gittin. Felç geçirdim.
Ca m'a changé, et après son appel d'hier soir...
Bunu Jess'in yaptığını...
- Vous n'allez pas mettre ça sur son dos!
Jess'in ona neler yapacağını hiç önemsemedin.
- Tu dis n'importe quoi. - C'est ça.
- Jess ile ne zaman buluşacaksın?
- Je te dis ça dans 2 mn.
- Teşekkürler. Jess ile işler nasıl?
- Merci, et toi, comment ça va avec Jess?
Önce Dean ile ayrıldığını ondan sakladığın için suçluluk duymanı sağlayıp seni güçsüz düşürdü.
Te faire culpabiliser de ne pas avoir été au courant de ta rupture avec Dean et t'affaiblir, et utiliser ça pour que tu amènes Jess à dîner vendredi