Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ J ] / Jimnastiği

Jimnastiği перевод на французский

54 параллельный перевод
On beş günlük bu göz jimnastiği bakışlarınıza iki saf elmasın parlaklığını kazandıracak.
15 jours de cette gymnastique rendront sa brillance à votre regard et vos yeux seront comme deux joyaux.
Hayır, ben aletli jimnastiği tercih ediyordum.
Moi, je préférais justement les agrès.
- Sabah güzellik jimnastiği zamanı.
C'est l'heure de mon jogging matinal de beauté.
Tabii bayan jimnastiği gösterildiğinde, belki bir şansın olabilir.
Sauf s'ils passent de la gymnastique. Là, tu as peut-être une chance.
- Çalışmıyoruz. Sadece ısınıyoruz. Zihin jimnastiği.
On ne travaille pas, on fait un peu de gymnastique mentale.
Yaşlılar için su jimnastiği mi?
De la nage synchronisée? De l'aérobic pour vieillards?
"Şimdi sabah jimnastiği zamanı."
C'est l'heure de notre gymnastique matinale.
Profesör, tehlikenin tam olarak ne olduğunu bilmeksizin seyircilerimize, kafa kafaya verip beyin jimnastiği yapma vaktidir...
Professeur, sans savoir quel est le danger, diriez-vous qu'il est temps pour nos téléspectateurs d'ouvrir la tête de leurs voisins
Halbuki kara kış yaklaşıyorsa... önceden hazırlanmak gerekir. Böylece beyin jimnastiği yapmış olursun.
Mais si tu sais que l'hiver va se pointer, tu dois prévoir, ça fait bosser tes cellules grises.
Kızlar zemin jimnastiği sona eriyor.
C'est la fin des exercices au sol pour les filles.
- Benim derse girmem gerek. - Harika. - Bu da bir tür beyin jimnastiği sayıIır.
- Ca fait aussi travailler les neurones.
Kristy jimnastiği çok severdi.
Kristy adorait la gym.
Sadece ihtiyar Magic Johnson'a sabah jimnastiği yaptırıyorum.
J'fais juste faire quelques exercices matinaux à Magic Johnson.
- Zeka jimnastiği yapıyorum.
- C'est un exercice intellectuel.
Biliyormusun, bu kadar beyin jimnastiği yeter.
Tu sais quoi, j'en ai marre des ces énigmes!
Sabah jimnastiği!
Rendez-vous à l'entraînement du matin!
Sabahları vücut geliştirme, geceleri beyin jimnastiği.
Je fais des exercices le matin et, des petites énigmes avant de me coucher.
Tantrik zihin jimnastiği gibiydi.
C'était comme un mélange spirituel tantrique.
Ve dünyanın jimnastiği, kesinlikle benim bu pratikliğimden.. ... nefret edecekti.
Et dans le monde de la gymnastique, me détester, c'était un sport en soi.
Doğal olabilirlikle dünya jimnastiği arasında sen ölürsün, zaten bunu istemiyorsun bile
Un don naturel qu'un tas de gymnastes crèvent d'envie d'avoir. Et tu fous tout ça aux ordures.
Her zaman Bea'nin jimnastiği, Bea'nin sanat tedavisi, Bea'nin müzik tedavisi... Benim dediğim, bu bir fedakarlık.
C'est, c'est soit la gym de Bea, la thérapie artistique de Bea, la thérapie musicale de Bea, c'est un sacrifice c'est tout ce que je dis.
Bilirsin işte fikir alışverişi, beyin jimnastiği falan.
Tu sais, frapper à des portes, m'encourager, ce genre de choses?
Beyin jimnastiği yapıyorum.
Je divague.
Çocuğun bezi değiştirilirken izlemek beyin jimnastiği yapmak için iyi bir tecrübe olur diye düşündüm.
C'est une astuce pour voir le changement de couches de façon positive.
Dosyaya burada şöyle bir göz atıp biraz beyin jimnastiği yapsak nasıl olur?
Et si je jetais un coup d'œil au dossier? Vous pourriez choisir parmi les solutions que je vous propose.
Sadece zihin jimnastiği yapıyorum.
Je pense tout haut.
Artık jimnastiği pek istemiyorum.
La gym, ça m'intéresse plus.
- Selam Dodge, jimnastiği kaçırdın.
- Tu as manqué la gymnastique.
Jimnastiği bıraktım.
J'ai arrêté la gymnastique.
Orada sabah jimnastiği yaptırıyorlar.
Ils font faire de la callisthénie.
Jimnastiği sen mi yaktın?
Le gymnase, c'est toi?
Beyin jimnastiği niyetine iki yıl dışarı çıkmanın yolunu aradı.
Et qui passe deux ans à réfléchir pour trouver une issue.
Jimnastiği 5 : 30'da bitiyor.
La gymnastique finit à 17 h 30.
- Bak ne diyeceğim, jimnastiği boş ver ve git kendine yiyecek bir şeyler al.
- Écoute-moi. Laisse la gymnastique, va te chercher un petit en-cas.
Jimnastiği bu yüzden bıraktım, Claire!
J'ai dû arrêter la gym!
Hayır, daha çok bir beyin jimnastiği.
Non, non plutôt un casse-tête.
Sıradan bir kütüphane jimnastiği. Eski ciltleme sanatına çalışıyorum.
Mouvements basiques de gym dans la bibliothèque.Je travaille les biblio-pecs.
Ritmik jimnastiği iptal ettirmiyorum.
Je n'annule pas la gymnastique rythmique.
Burada jimnastiği serbestleştiren bir şey var.
Il y a quelque chose de très libérateur dans la gymnastique.
Olimpik Zihin Jimnastiği takımı var mı acaba?
Est-ce qu'il y a une équipe olympique de gymnastique mentale?
Yer jimnastiği hareketleri, bebeğim.
- Les exercices du plancher pelvien, bébé.
Sen benim idolümsün ve bu süper harika olurdu, ama jimnastiği bırakıyorum.
Vous êtes mon idole, et ce serait trop bien, mais j'arrête la gym.
Öncelikle, o erkek jimnastiği ve itiraf et kimsenin umurunda değil.
D'une, c'est de la gym masculine, et tout le monde s'en fout.
- Hepsi jimnastiği destekliyor!
- Ils encouragent leurs gymnastes!
Tabii. Yalnızca zihin jimnastiği yapıyordum.
Disons que je m'éclaircissais les idées...
Hey bak su jimnastiği yapıyorlar.
Oh, regarde, ils proposent de l'aquagym.
Beyin jimnastiği.
Facile.
Su jimnastiği dediklerine inanıyorum.
Je crois qu'on appelle ça "aérobic water".
O da onunla olmak için neden jimnastigi ektigime sasirirdi.
Et après, elle s'étonne que je file à la gym pour être avec elle.
Birkaç dakika önce onunla birlikte olabilmek için jimnastigi kirdigini söyledin.
Il y a deux minutes, tu disais "filer à la gym pour être avec elle".
Beyin jimnastiği yapmak için, vücuda ritim kazandırmak için.
Je pense que le corps a besoin d'un rythme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]