Jockeys перевод на французский
79 параллельный перевод
Ölü jokeylerden hoşlanmam Link. Düşündüğüm bu.
Je n'aime pas les assassinats de jockeys.
Ve Stephens adına bazı jokeylere rüşvet vermişti, değil mi?
Et il donnait des pots-de-vin aux jockeys en votre nom?
Ben de haftalardır bir jokey öldürmedim, gerçekten.
Et je tue rarement des jockeys.
Zavallı Rainbow Benny'yi seçtin çünkü jokeylere ve hileli yarışlara karışmıştı ve polis onu çifte cinayetten suçlayabilirdi.
Vous avez choisi ce pauvre Benny. Il avait corrompu des jockeys et pouvait faire un criminel présentable.
Şikeci jokeyler, kaprisli atlar... Bakıyorum herkesin keyfi yerinde!
Alors, qu'il y ait des jockeys truqueurs, des chevaux un peu capricieux, moi je dis qu'il faut tout le monde s'amuse!
Jokeyler at bindiler.
Les jockeys sont de montage
Seni Jokey Kulübü'ne şikayet ederim yoksa.
Sinon, je te signale à l'association des jockeys.
DJ'lere paramı çıkarmak istediğimi söyle, olur mu?
- Oui, mais ne le "pousse" pas. Dis aux disc-jockeys de ne pas trop le passer.
Son yarışın galibiyle konuşalım. Sezonun en iyi jokeylerinden biri, Ronnie Mau-Mau.
Un mot avec le vainqueur de la dernière course, l'un des jockeys de la saison, Ronnie Mau-Mau.
Tabii! Her yarıştaki her bir at için tüm değişkenleri alır çapraz program performanslarıyla farklı jokeylere ve farklı mesafelere göre belirlersin... - Bu da ne şimdi?
Tu prends toutes les variables pour tous les chevaux dans toutes les courses tu combines avec les performances, avec les différents jockeys les differentes distances...
Jokeylerle dalga geçiyor.
- C'est une satire sur les jockeys.
- Evet, küçük jokeyler.
- Sur les jockeys?
- Minnacık jokeyler mi? İyiymiş. - Evet.
- Oui, sur les petits jockeys!
Bazen böyle zavallı jokeyler olabiliyor diyebiliriz.
Parfois, ce sont les jockeys qui retiennent leur monture.
"Dawn ve seksi DJ kocası Slim Slicker New York'tan taşınmaya hazırlanıyor." Ne var bunda?
"Dawn et son mec, Slim Slicker, le king des disc-jockeys, s'apprêtent à mordre dans la pomme new-yorkaise."
İhtiyacım olduğu kadar jokeyim var.
J'ai tous les jockeys qu'il me faut.
Jockeys.
Un caleçon.
Tüm atlar ve yarışçılar düştü!
Chevaux et jockeys sont à terre!
Jokey odasında bira içerken bize katılır mısın?
Venez boire une bière avec les jockeys.
Jokeylerin gizli diyarına hoş geldiniz.
Bienvenue dans le pays secret des jockeys.
Biz jokeyiz, jokeyiz biz!
Nous sommes des jockeys C'est ce que nous sommes
Ama Jokey kasabasında her şey yolunda gitmiyor.
Mais tout ne va pas bien au pays des Jockeys
Baba, bunlar atlet sayılır mı?
- Papa, où sont les jockeys?
Dört tane at, iki tane jokey satın aldık.
En 2 jours, on a acheté 4 chevaux et 2 jockeys.
İrlanda Kraliyeti'nden kıçımı öpün havlu kafalı deve binicileri!
Vous, les jockeys de chameaux coiffés d'une serviette, pouvez tous embrasser mon royal cul d'Irlandais.
Eğer işleri DJ'lik ise her zaman radyoda "Misty" çalmaları istenir.
Si ce sont des disc-jockeys, on leur demande de jouer "Misty" tout le temps.
İki jokey birbirleriyle selamlaştılar.
Les deux jockeys se sont salués.
Birkaç yıl önce jokeylerin aşk yuvası cinayetinde dedektifti.
Y a quelques années, il était chargé de l'enquête sur les meurtres, et les scandales sexuels de ces jockeys.
Jokeyler üzerine bahse girerim.
Je parie sur les jockeys.
Jokeyler olabilir.
- Peut-être des jockeys.
Yüzyılın Yarışı'nda bunu kanıtlama şansını yakalamıştı. O günlerin en iyi jokeyleri birbiriyle mücadele edeceklerdi.
La chance lui fut donnée de le prouver dans la course du siècle, faisant s'opposer entre eux les meilleurs jockeys du moment.
Onu çiğneyip parçalayan binicilerden intikam alma peşinde.
Cherchant à se venger des jockeys qui l'ont tué.
Yaşanan faciayla lekelenmiş Jock-Off 2000 sonrasındaki curcunada,... hayatta kalan dört jokey, Serçe, Lucas, Gordon ve Olive gizlice toplanmıştı.
Dans le tumulte qui suivit la tragédie du Jock-off 2000, les quatres jockeys survivants, Pinky, Lucas, Gordon, et Olive se réunirent en secret.
Evet, en iyi jokeylerden biri.
Un des meilleurs jockeys.
Bence buraya atlara iyi puan verebileceğinden gelmedin. Zamanı hesaplardın, araştırırdın. Atları ve jokeyleri öğrenirdin.
Je pense que tu n'es jamais venu parce que, pour être un bon parleur, il faut du temps, faire des recherches sur les chevaux et les jockeys.
O'hara, ben- - Kalan jokeylerle görüşmeni istiyorum.
Interrogez le reste des jockeys.
Daha önce jokey kulübünde olmamıştım, Shawn.
Je n'avais jamais été dans un club de jockeys. Merci de m'avoir emmené.
Jokeyler çok çıIgın insanlar dostum.
Les jockeys sont cinglés.
Jokeylerin olduğu kulübü hatırladın mı?
Tu te souviens du country club, avec les jockeys?
- O jokeylerin atlara tecavüz ettiğine eminim.
Je suis sûr que ces jockeys violent ce cheval.
İkisi de çamuru seviyor, ikisi de 126 pound ağırlıkta.
Je sais pas, Tommy. Ils aiment la boue, leurs jockeys pèsent 57 kg.
Jokeylerin atları sürmesini izlemek içimi heyecan dolduruyor.
Voir ces jockeys monter ces chevaux me réchauffe le coeur.
O zamanlar jokeyleri de mi vuruyorlardı?
Ils abattaient aussi les jockeys à l'époque?
Jokeyler mi?
Des jockeys?
Sonny, senin gibi bir çaylağı, diğer jokeylerin önünde itip kaktığı için mi?
Oui, comme la fois où le bleu vous a battu, et que Sonny vous a malmené devant les autres jockeys?
Biz sadece jokeydik.
Mais au final, on était toujours des jockeys.
Jokeyler kardeştir.
C'est une confrérie, les jockeys.
Patronlarla, jokeyler arasında aşk ve nefret ilişkisi vardı.
Propriétaires et jockeys : les meilleurs ennemis du monde.
Jokeylerden?
des jockeys?
Yine sabahladın mı, canım?
Disc-jockeys de country Rapport régional Tu es encore resté debout toute la nuit?
Bırak bununla ben ilgileniyim,
La piste, les jockeys.