Jody перевод на французский
786 параллельный перевод
Ufak Jody her şeyi duydu.
Le petit Joe a tout entendu.
Burada biz yaşıyoruz : Ben, Karım Ora, ve küçük oğlumuz Jody.
moi, ma femme, Ora, et notre petit garçon, Jody
Jody'mi arıyorsun, Annesi?
Tu as besoin de Jody?
- Merhaba, Jody. - Geç kalmamak için acele ettim, Baba.
Le jour finit trés tôt.
- Senin annen harika bir eştir, Jody.
- Ta mére est une femme formidable. - Oui, papa.
Jody, sen yeni köpeği sal.
Jody, détache le nouveau chien.
- Jody'nin odasına.
- Dans la chambre de Jody.
- Seni seviyor, Jody.
- ll t'aime bien, Jody.
Şey, Jody ve ben köpeklerden sonra yola koyulsak iyi olur.
Jody et moi, on a suivi les chiens.
ve ne biliyorsun, Jody?
- Et tu sais quoi?
Onlar sana da göz kulak olacaklar, Jody, uçmak için hazır olana kadar.
Ils veilleront aussi sur toi, Jody, jusqu'à ce que tu sois prêt à voler.
Ora, Jody ile Volusia'ya kısa bir yolculuk yapmayı düşünüyorum.
Ora, je crois que Jody et moi allons aller à Volusia.
Merhaba, Jody.
Salut, Jody.
- Senin hatun burada, Jody. - Baba.
- Voilà ta fiancée, Jody.
- Jody, şunu yerine koy.
- Jody, pose ça.
Jody, bitirdin mi?
Jody, tu as terminé?
O benim.... Jody!
C'est moi. C'est moi. Jody.
Bu küçük yavru bu eve Jody için geldi. O jody'ye ait.
Ce faon est aussi bienvenu ici que Jody. ll est chez lui.
Bu Jody'nin yavru geyiği Julie'nin benim köpeğim olduğu gibi
C'est le faon de Jody, tout comme Julie est mon chien.
Artık bu konu için Jody'nin canını sıkma.
Ne te fais pas de souci pour lui.
Ben Jody!
C'est Jody!
"Jody'nin bir kardeşi oldu." demişti.
Il a dit : "Jody s'est trouvé un frére."
Jody, her tarafın ıslanmış.
Jody, tu es trempé jusqu'aux os.
- Jody, git bana pipo mu getir, evlat.
- Jody, donne-moi ma pipe, mon garçon.
- Şu Jody'miydi?
- C'était Jody?
- Jody ve ben sizi özleyeceğiz.
- Tu nous manqueras.
İyi bir kız ol ve belki Jody ve beni görmeye gelirsin.
Sois bien sage et veille sur Jody pour moi.
Güle güle, Jody.
Au revoir, Jody.
Sana hoşçakal öpücüğü vermemin sakıncası var mı, Jody?
Je peux te faire un bisou, Jody?
Benim, Jody.
C'est moi.
O Jody.
C'est Jody.
Jody, Burada olduğunu bilmek beni gururlandırdı.
Jody, raconte-moi où tu étais.
Kendi seçimini yapacak kadar büyümedin, Jody.
Tu es assez grand pour faire tes choix, Jody.
Düşünülmüş her güzel düşünceyi, tasarlanmış her muhteşem icadı. Her şeyi mahvediyorlar, Jody.
Toutes les belles choses sont détournées, trahies.
Sen de katıl, Jody?
Il veut te voir.
İptal et, minik Jody! Bu akşam evde olmanı istiyorum.
- Je tiens à ce que tu sois là ce soir.
Sen, Jody, Ben, Jerry ve Ann.
- Nous partons ce soir. - Partir?
Ne komşular, ne akrabalar ne de Jody. Bilmemeli.
Nous lui expliquerons en route.
Geliyorum, Jody. - Bu ne demek?
Je vais voir ça.
- Ya Eve ile Jody? - Eve artık biliyor.
Jodie sera là, je lui ai dit que tu viendrais.
Jody, sana söyleyeceklerim var.
Jodie, écoute-moi.
Ancak bu gece olmak zorunda, Jody. Bu gece, son şansımız.
Il faut partir ce soir, c'est notre dernière chance.
Jody, sahneden aşağı in.
Jody, descends de la scène!
Altyazılar :
JODY ET LE FAON
Jody!
Jody!
- Merhaba, Baba.
- Salut, papa. - Salut, Jody.
Bütün mısır tarlasını tek başına çapalayan Jody var. Çapalama işi her geçen dakika daha ağırlaşıyor.
" Et la houe doit peser trés lourd.
Şu uyuz köpeği getir, Jody.
Détache ce bon à rien de chien, Jody.
Jody, git bana silahımı getir.
Jody, va chercher mon fusil.
Ne var, Jody?
- Oui, mon ange.
Jody akşam evde olacak.
Avec Ann, pour jouer aux cartes.