Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ J ] / Jura

Jura перевод на французский

86 параллельный перевод
Don Ignacio idam mangasıyla yüz yüze gelmeden önce öldürmek gibi bir niyetinin olmadığına yemin etmiş kesin ve sonsuz bir aşkı umduğunu değil kaçınılmaz şekilde onu öldürmeye sevk eden kötü bir şeyin bu odadan kaynaklandığını söylemiş.
Avant d'être fusillé, il jura qu'il n'avait pas voulu tuer. Il recherchait un amour suprême et éternel. Mais quelque chose... il parlait d'une émanation maléfique de cette pièce, le forçait à tuer.
Neyse tehdidini gerçekleştiremeden öldü.
Sturdevant jura de me tuer. Il est mort sans y être arrivé, c'est tout.
Her yıl gelmekten hoşlandığı, Fransa Arbois'deki bu evde konu ile ilgili çalışmalarını yapmıştı.
Il a effectué beaucoup de ce travail ici, dans cette maison qu'il aimait y revenir chaque année, á Arbois, dans le Jura français.
Kit hep yanımda olacağına, aramıza hiçbir şeyin girmeyeceğine ant içti.
Kit jura qu'il resterait près de moi. Que rien ne nous séparerait.
Daha sonrasında Van Dongen eseri dikkatlice inceledi... ve bu tabloyu kendisinin yaptığına yemin etti. O, dünyanın bilinen en iyi sanat sahtekarı.
Van Dongen l'étudia puis jura l'avoir peint lui-même!
Ağabeyi Paolo intikam yemini edip dağa çıktı ve, tek varis olan Vito'yu cenaze töreninde annesi ile yalnız bıraktı.
Son frère aîné, Paolo, jura de le venger et prit le maquis laissant Vito, seul héritier mâle, suivre les obsèques avec sa mère.
Bu kardeşi, o öldüğü gün onun izinden gideceğine yemin etti.
Ce frère qui, le jour de sa mort... jura devant Dieu, de suivre ses traces.
Kızı başkasına yar etmeyeceğine yeminler etti.
L'évêque jura que s'il ne pouvait la posséder, aucun autre ne le pourrait.
Adamı Joyce, onu ilacı içerken gördüğüne yemin etti.
Cet homme, Joyce, me jura qu'il lui ferait prendre.
Yani, intikamı gerçekleştirmek için kan yemini ettiğimiz aynı Dax mısın?
Alors, vous seriez ce même Dax qui par un pacte de sang jura de se venger?
Onurlu savaşta karşımıza en güçlü, en yetenekli 40 adamını çıkaracağına yemin etti.
Il jura d'envoyer 40 de ses hommes les plus forts nous affronter dans une honorable bataille.
Bir daha hiçbir canlı için kötü düşünmemeye söz verdi.
Le cochon se jura que jamais plus il ne penserait du mal d'un être vivant.
Ve o aynı oğIan intikam yemini etti. Korsanlıkla ve zalimlikle savaşacaktı.
Il jura de le venger en combattant toute forme de piraterie, de cupidité et de cruauté.
O olmadığına yemin etti ben olmadığımı da biliyordum.
Il jura que ce n'était pas lui, et je savais que ce n'était pas moi...
— Buz adamın Neo Post Jura Çağından kalma olduğu söyleniyor. Waterson Caddesi'nde avlanan bir kabileye ait olabilir.
L'homme des glaces viendrait du post-néo-jurassique, d'une tribu de chasseurs campant sur Waterston Str.
Jura bölgesi su altında kalmıştı. Dard nehri yolumuzu kesti.
- ll y avait des inondations dans le Jura.
Jura Sysel öldü ben de İngilizler cenazesinde çalsın diye, onun en sevdiği şarkıyı notaya döküyorum.
Jura Sysel est mort. J'orchestre sa chanson préférée pour son enterrement, pour que les Anglais lui jouent.
Εsaretten kurtulan Serleena Işığı alıp kendisine engel olan tüm gezegenleri yok etmeye yemin etti.
Serleena, libérée de ses ravisseurs, jura de s'emparer de la Lumière... et de détruire toute planète qui s'interposerait.
Başkanınız Nixon, ekonomimizi ayakları üzerine doğrultacağını söyledi.
Votre président Nixon jura de mettre notre économie à genoux.
Onunla dalga geçenlerden öc almaya yemin etti. Ve daha sonra bu kişilerden birkaçı gizemli şekillerde ortadan kayboldu.
Il jura de se venger de ses pairs et plus tard, plusieurs disparurent dans des circonstances étranges.
İntikam almaya yemin etti.
Elle jura de les venger.
Tahta çıkmaya yemin etti.
Il jura de revenir pour s'emparer du trône.
Jura'da, kız kardeşimdeydim.
J'étais dans le Jura.
Sonunda prenses başka biriyle evlendi.
Alors, la princesse se jura secrètement, que celui qui lierait son petit doigt avec elle, deviendrait son époux.
Micheal, bir daha yardım etmeyeceğine yemin ettiği kardeşinin kız arkadaşıyla barışmasını keyifle izliyordu.
Michael se jura de ne plus aider son frère, qui profitait de la compagnie de sa copine, grâce à lui.
Lynette 8 yaşındaki çocuğun çalıntı ilaçlarını yutarken, bir daha bu kadar derine batmayacağına dair kendine söz verdi... en azından yakın bir tarihte.
Pendant que Lynette avalait les médicaments volés d'un enfant de 8 ans, elle jura de ne plus jamais sombrer ainsi... très bientôt.
Bir daha savunmasız yakalanmayacağına söz verir.
Et il se jura de ne plus être pris de court.
The Jura Capresso S8 Espresso Coffee makinası?
- C'est pas magnifique? La machine à café Jura-Capresso S8 à 1999 dollars?
Ve ne kadar hızlı koşarsa koşsun, ne kadar iyi saklanırsa saklansın, onu bulup öldüreceğine yemin etmiş.
Et il lui jura que peu importe la vitesse à laquelle elle courrait, ou peu importe la cachette qu'elle trouverait, il la trouverait... et la tuerait.
Günümüzde birçok biliminsanı Triasik ve Jura çağlarında meydana gelen büyük volkanik patlamaların...
Aujourd'hui, on pense que leur extinction a été due à des éruptions volcaniques qui ont recouvert la terre de lave
Zuko hakaret ettiği yaşlı generale gözlerini dikti ve korkmadığını ilan etti.
Zuko regarda le vieux général qu'il avait insulté et jura qu'il n'avait pas peur.
Kendi rahibi bile günah çıkarmasını dinlemek istemeyince Luigi, Vali Odious'ın ölümünün elinden olacağına dair yemin etmiş!
Et lorsque son prêtre refusa d'écouter sa confession, Luigi jura de tuer le gouverneur Odious.
İnsanlar hepsinin onun olacağına yemin ederlerdi.
Et l'homme jura que tout serait à lui.
Garip hayatındaki garip ayrıntıları sonsuza kadar dünyadan gizli tutacağına yemin etti.
Il jura de garder les étranges détails de son étrange vie, secrets, aux yeux du monde, pour toujours.
Eylemlerinin sonuçlarından korkarak, Ned bir daha asla ölüleri hayata bir dakikadan fazla süreliğine döndürmeyeceğine yemin etti.
Craignant les retombées, Ned jura de ne plus jamais ressusciter un mort plus d'une minute.
O gün Digby, onu sahibinden ayırmalarına bir daha asla izin vermeyeceğine yemin etti.
Ce jour là, { \ pos ( 192,215 ) } Digby jura qu'il ne serait jamais plus séparé de son maître.
Aşkım sadece benimle evleneceğini söylerdi
Ma mie jura de n'épouser que moi
İntikamını almaya yemin etmiş.
Il jura de se venger.
Üstelik, vali olarak, burada bu çocukları harika eyalet Georgia'ya karşı olan tüm kabahatlerini bağışlıyorum.
Oncle Jesse jura que la contrebande, c'était du passé, et qu'il finirait sa vie en fermier bien sage.
Likkin'e yenik düşen Leo, Albay ve onun değerli tarifini yok etmeye and içti.
S'étant donné corps et âme à Likkin, Leo jura de détruire le Colonel et sa précieuse recette.
Ve intikam yemini etti.
Il jura de se venger.
Ama son nefesinde Tristan, gelecekte Camelot'un onun elinden acı çekeceğine dair lanetledi.
Mais en mourant, Tristan jura que Camelot devrait un jour faire face à son retour.
Nohrin kralı, son vatandaşını da yerleştirene kadar ayrılmamaya ant içti.
Le roi nohrin jura de rester en son royaume... jusqu'à ce que le dernier des siens soit réinstallé.
# Dylan adında biri varmış.
Qui jura de ne jamais les tuer
İntikam hırsıyla dolu bir halde, Carmilla'yı yoketmeye yemin eder ve köyden ayrılır.
Avide de vengeance, le baron se jura d'anéantir Carmilla et de quitter définitivement le village.
Stingwell, kudurmuş bir halde, eğer hırsız bir daha hırsızlık yaparsa, onu temelli ortadan kaldıracağına yemin etti.
Furieux, Stingwell jura que si la voleuse volait encore, il s'assurerait qu'elle y reste pour de bon.
Anayasa'ya saygılı olacağına ve Federal Hükümetin Amerikan halkını gözetlemesini engelleyeceğine söz verdi.
Il jura de garantir la Constitution et d'empêcher le gouvernement fédéral d'espionner les Américains.
Jura Dönemine Ait Teknoloji Müzesi'nden
Musée de Technologie Jurassienne
Bir sene sonra AI'ya nakil oldum onun üç adamını yakaladım o da bunu bana ödeteceğine yemin etti.
Un an plus tard, l transféré à La, éclaté trois de ses gars. Il jura qu'il me revenir, et nous sommes ici.
Ayrıca keşiş çölde yaşayan biri.
Un ermite du Jura.
Doğuda Jura... Bu bir nebze rahatlatıcı.
Tout ça me paraît plutôt rassurant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]