Justin перевод на французский
4,783 параллельный перевод
Biz Justin Wade panik atak geçirdiği için ateşin üzerine düştü sanmıştık.
On pensait que Justin Wade était tombé dans le feu, à cause d'une crise d'angoisse.
Justin Wade'in bronşlarındaki daralma, onun lateksi soluduğunu söylüyor.
La constriction bronchique de Justin Wade indique qu'il a inhalé le latex.
Justin Wade'in karısı, Mary daha önce Alan Quinn'in kaplıcasına gittiğini söylemişti.
Mary, la femme de Justin Wade m'a dit qu'elle était déjà venue au spa d'Alan Quinn.
Bu telefon kayıtlarına göre yaklaşık üç hafta önce Jessica Lowell, Justin'i sık sık aramaya başlamış.
Pas d'après son relevé téléphonique. il y a 3 semaines, Jessica Lowell a appelé Justin.
Bunun Justin'in ölümüyle ne alakası var?
Quel est le rapport... avec la mort de Justin?
Mary, Justin'in öldüğü gece evde olduğunu söylemiştin.
Mary, vous étiez chez vous le soir de la mort de Justin.
- Justin Wade'in çalıştığı şirket.
La même société où Justin Wade travaillait.
Justin Wade bunu anladı, kadın da onu öldürdü.
Justin Wade l'a découvert et elle le tue.
Justin Wade'in bildiklerini o da biliyorsa, kadını hemen şimdi bulmamız lazım.
- Exact, et si elle a découvert la découverte de Justin Wade, on doit la trouver maintenant.
Justin'e ne olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais pas ce qui est arrivé à Justin.
Ve Justin bunu anladı. O yüzden mi öldürüldü?
Et Justin l'a découvert.
Justin'in ateş yürüyüşü yaparken düşüvermesi gibi.
Un peu comme le plongeon de Justin au milieu de sa marche du feu.
Şu cinayete kurban giden Justin Wade'i hatırlarsın.
Vous connaissiez la victime, Justin Wade.
Ateş yürüyüşü yaparken Justin'in düşmesine neden olan lateks ilaç tabletlerinde senin parmak izini bulduk.
On a trouvé vos empreintes. sur les pastilles de latex jetées dans la marche du feu pour abasourdir Justin.
Justin Wade ve Heather Conner şirkete ait araştırmaları çalmak ve metamfetamin üretmek suçundan soruşturma altındaydı.
Justin Wade et Heather Conner ont fait l'objet d'une enquête pour vol de recherche et de médicaments pour fabriquer de la méthamphétamine.
Hâlâ Justin'in neden öldürüldüğünü açıklamıyor.
Ça n'explique toujours pas comment Justin a fini par mourir.
Kötü haber. Justin için daha da kötü.
Pire nouvelles pour Justin.
Federaller, adamın laboratuvarla işi bittiği gibi Justin'i harcayacağını düşünüyordu.
Feds pense qu'une fois qu'il a fini avec le laboratoire, il est devenu superflu.
Yani Justin Wade cinayetinde uyuşturucu mafyasının parmağı var?
Le meurtre de Justin Wade soit dû au succès de la drogue?
Justin, Heather ve ben birlikte metamfetamin satıyorduk sanıyorsunuz, biliyorum.
Vous pensez que Justin, Heather et moi sommes tous des dealers de métha'.
Justin sana yardım etmek için Bixton'da geliştirilen bir ilaç formülü kullanıyordu.
Justin utilisait une formule du médicament à Boxton pour vous aider.
Daha en başta, Justin'in Bixton'da işe girmesinin nedeni buydu.
C'est pour ça que Justin a pris le poste à Bixton en premier lieu.
Justin ilacı kendisi üretmeye başladı.
Justin a commencé fabriquer ce médicament par lui-même.
Justin haklıydı.
Justin avait raison.
Justin Wade çok mu iyiydi sanıyorsunuz?
Donc vous pensez que Justin Wade était si bon?
Justin Wade bunu anlayamadı.
Wade, il ne l'a pas compris.
Justin öldüğünden beri, sürekli uyuşmuş bir hâldeyim. Ama uykuya daldığımda... Kendimi çok sağlıklı, özgür hissediyorum ve uçuyorum.
Depuis la mort de Justin, je suis engourdie toute la journée, mais quand je dors... je suis en pleine santé, je suis libre et... je vole.
Justin Bolton'a aitmiş geçen sen Hudson Üniversitesi'nde Anne'in oda arkadaşı.
Il appartenait à Justine Bolton, la collocataire d'Anne à l'Université d'Hudson l'année dernière.
Justin Kellogg isimli 12 yaşında bir çocuk iki kişi tarafından kaçırılmış.
Un garçon de 12 ans appelé Justin Kellog a été enlevé par deux kidnappeurs.
Justin Kellogg'u kaçırdın.
Vous avez kidnappé Justin Kellog.
Justin Bieber birine vurup kaçtı, Chris Brown birine vurup kaçtı.
Délit de fuite pour Bieber et Chris Brown,
Dikkatli ol, Justin.
Sois prudent, Justin.
Justin, eğer Ken Barnaby Jared Cass'i öldürdüyse bunun için içeri girmeli.
Justin, si Ken Barnaby a tué Jared Cass, il devrait tomber pour ça.
Olan şey Justin ve Erin Grey buluşuyorlar.
C'est juste que... Justin et Erin Grey se sont vus.
Bu yüzden bence, anlarsın ya Justin'in beynini yıkıyor.
Donc je pense qu'elle lui a.. bourré le crâne.
Ve Justin'in dışarıda avarelik etmesini istemiyorum.
Et je ne veux pas que Justin y foute la merde.
- Justin'i işin dışında bırakmanı.
- Laisse Justin en dehors de ça.
- O iş olmaz Justin.
- Ce n'est pas possible.
Adı Justin bilmem neydi.
Son nom est Justin... quelque chose.
Justin McGillich.
Justin Mcgillich.
- Hayır ama sen de Justin Bieber değilsin, değil mi ufaklık?
Non, mais tu n'es pas Justin Bieber non plus, hein, Sport?
İkincisi Justin Biebersin.
Secondo, tu es Justin Bieber.
Justin Bieber'ın da saçını yapıyormuş.
Il a fait les cheveux de Justin Bieber.
Biliyorum. Justin Bieber'ın Supercuts'a gittiğine inanamıyorum.
Je sais, j'arrive pas à croire que Justin Bieber va à Supercuts.
Justin Timberlake'i tanıyor musun?
Tu connais Justin Timberlake? Mmh.
- Bu, ortağım Justin. - Merhaba.
C'est mon partenaire, Justin.
Justin, yanlış yöne gitmiş olabilirim.
Justin, je crois que j'ai pris un mauvais chemin.
Justin.
Justin.
Justin Ripley.
Justin Ripley.
John Luther DS Justin Ripley'i öldürmekten ve Mary Day'i öldürmeye teşebbüsten tutuklusun.
John Luther, vous êtes en état d'arrestation pour le meurtre du DS Justin Ripley et la tentative de meurtre sur Mary Day.
Dün, Justin Ripley'i öldürmeden birkaç saat önce Bay Marwood ile biraz konuşmuşsun.
Hier, quelques heures avant qu'il ne tire et tue Justin Ripley, vous avez eu une conversation avec Mr Marwood.