Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ K ] / Karla

Karla перевод на французский

300 параллельный перевод
Karla kaplı yollarda motorsiklet kazası mı geçirdiniz efendim?
Vous avez emprunté les routes glissantes monsieur?
Hendek karla örtülmüş.
L'ornière est remplie de neige.
Onu daha çok sevdim çünkü tavuklarla ve karla birlikte yılbaşı kartını andırıyordu.
C'est celle que je préfère, on dirait une carte de Noël, avec des poules et de la neige.
Oranın aksine, burada her yer karla kaplı.
Ici, le paysage est déjà couvert de neige.
Bu karla erzak alıyorum ve bakkal da kar elde etmiş oluyor.
J'achète chez l'épicier et lui aussi gagne sa vie.
Ve kar fırtınasında, karla kaplı küçük bir tepeciğe.
Et la neige a recouvert sa tombe.
Milyonlarca insan sevgiyle onun karla kaplı, uzaklardaki mezarını düşünsün.
Des millions de gens penseront avec amour à la lointaine petite tombe enneigée.
Zaman da karla beraber eriyordu sanki.
Comme si le temps se fondait dans la neige.
- Ya dağlar karla kaplı olursa?
- Et s'il neige?
Grey Rock Geçidi yıl boyunca karla kaplıdır ki orası deniz seviyesinin 9000 feet üstündedir.
C'est une zone enneigée, à plus de 2500 métres d'altitude.
Joe Sam'in ilk karla nasıl kendine geldiğini biliyorsun.
Tu sais l'effet qu'a la première neige sur Joe Sam.
İlk karla her zaman olur.
Toujours au moment de la première neige.
İlk karla her zaman olduğunu söylüyor.
Il dit qu'elle arrive avec la neige.
Karla kaplanmışsa, rüzgârı arkana al. Bir şey olmaz.
Si la neige les recouvre, marche dans le vent.
Ama kız ise, buzun üzerine yatırıp ağzını karla doldurmalısın.
Mais, si c'est une fille, mets la toute nue sur la neige. et remplit lui la bouche de neige pour qu'elle meurt.
Bir kumaş daha alır, onu da 3 parçaya ayırırsın ve 3 kuruş karla satarsın.
Tu achètes un autre tissu. Tu le coupes en trois morceaux... et tu le revends avec 3 pennys de bénéfice.
Teneke hoparlörler. Çok kar yağıp da tüm kabloları karla kaplandığında ne olacak, ben onu görmek istiyorum. Ne yapacaklar acaba?
Je me demande ce qu'ils feront... quand les fils seront sous la neige...
Küçük bir karla mantıklı bir pazarlık.
Si je veux faire un petit profit.
Karla çok ilgilenmem.
J'aime pas tellement la neige.
Yumurta başına iki sent karla.
Bénéfice net : 2 cents par oeuf.
İstasyon yolu karla kaplanmadan gidelim.
Partons, avant que la route pour la gare soit bloquée par la neige.
İlk kar yağdığında küreğimi o sert ve sulu karla doldurup 14 kat yukarıdan kafasına atıp, o lanet kafatasını çatlatacağım!
Dès la 1 ère neige, je remplirai ma pelle de neige bien tassée, et... je la jetterai de 14 étages sur sa tête. Ça fracassera son foutu crâne!
Tamamen karla kaplıydı dağlar. Burada, Tisza'da hala yaz.
Là-bas il neige et ici c'est encore l'été.
Karşıdaki dağın karla kaplı olduğunu görebilirsin.
On voyait les montagnes couvertes de neige.
Onları yüksek karla satıyorduk. Harika, değil mi?
C'est Ie maigre, en tenue de tennis.
Yolu olmayan bu bölgeye girmek için botlar inşa etti. Kışın karla kaplı yazın bataklıkla.
Ses bateaux l'aident à pénétrer une terre sauvage... enneigée en hiver... marécageuse en été.
Kışın senin olacağım Her yer karla kaplandığında
Pendant l'année entière Pour toutes les saisons
- Karla Petrowitsch, 240533. - Teşekkürler.
Karla Petrowitsch, 240533.
Ağaçlar karla kaplı.
Les arbres couverts de neige.
Bu, Karla, ben de Simone.
Elle, c'est Karla. Et moi, Simone.
Charles Bronson aile dostumuz olur.
- Karla Frye, la sous-directrice.
İşi Karla yaptı ve notları bıraktı.
Karla a fait l'opération et laissé les notes.
Makul bir karla.
Honnête.
Her taraf karla kaplı.
II y a un bac de neige
Gayrimenkul değerini düşürürler. Arsayı ucuza alırlar. Sonra insanları taşır, değeri yükseltir, karla satarlar.
Ils font baisser la valeur immobiliθre... ils rachθtent le terrain au rabais, expulsent les gens... montent les prix et vendent avec profit.
Yayladaki karla kaplı küçük köyü görüyor musun?
Vous voyez cette petite ville enneigée sur le plateau?
Hayvan özü inanılmaz bir karla satılmış. Alanlar ya aptalmış ya da bir serumun kaybolmuş canlılıklarını hiç bir yan etki olmadan geri getireceklerini düşünecek kadar çaresizlermiş.
Les sécrétions de ces glandes auraient été vendues à grand profit à ceux assez imprudents ou désespérés pour imaginer qu'une dose de ce sérum restaurerait leur vitalité perdue... sans effets secondaires.
Tatminkar bir karla,... ama tabii, çevreye yararlı işler yaptıktan sonra.
En faisant un certain profit, Mais pas avant de les rendre plus respectueuses de l'environnement.
Baban % 300 karla arac telefonu satiyor.
Ton père vend des téléphones à 300 pour cent du prix.
"Ormanlarının karla dolduğunu seyrederken... "... benim orada durduğumu göremeyecek. "
Il ne me verra pas m'arrêter là Pour voir les bois s'emplir de neige
Önce, bize karla dolu bir tüfek gibi doğrultulmuş olan katil fırtınanın sebep olduğu ölü sayısına bakalım.
Mais d'abord, le nombre de morts causées par la tempête qui fonce sur nous avec son fusil chargé de neige.
Alma-Ata, karla kaplı tepeleriyle beyaz şehir, Alatau.
Alma-Ata, ville blanche près des sommets enneigés d'Alatau.
Karla kaplanmış erik çiçeği.
Un prunier en fleurs couvert de neige
Karla kaplı geniş bir alan
Un grand parc sous la neige
Karla kaplı dağlara tırmanabilirdim güçlü dalgalı büyük okyanuslara yelken açabilirdim yakıcı çöllerde koşabilirdim eğer sen yanımda olsaydın.
Je pourrais escalader les sommets enneigés Naviguer sur les océans illimités Traverser le désert brûlé
Çünkü karla örtülü bir New York gerçekten muhteşem ve şaşırtıcı şekilde sakin.
New York est magnifique et... étonnamment paisible.
Karla kaplı yamaçlar, kayak.
Les pentes couvertes de neige.
- Karla!
Carla!
Herşey karla kaplı.
Tout est enneigé.
Ben tam 25 yıldır karla konuşuyorum.
Moi, je parle avec la neige depuis 25 ans.
Ben de sesimi karla kaplı dağlara karşı geliştiriyorum. Güzel hikaye.
C'est une histoire bien sympathique.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]