Karol перевод на французский
56 параллельный перевод
- Karol, kuşun ötüyor.
- Karol, ton rossignol t'appelle.
Karol, Lehçe kitapların bazı başlıklarını benim için okumanızı isteyecektim.
Karol, je voudrais vous demander... quelques titres de livres polonais pour la lecture.
Karol, bizi ne zaman ziyaret edeceksin?
Cher Karol, quand est-ce que vous viendrez nous voir?
Karol!
Mise en vigueur dans 2 semaines. Karol!
Sen, Karol, benden çok yaşayacaksın. Bilinen yeteneklerinle, soylu adınla yüzünle, milyonlar kazanabilirsin, hatta Bayan Muller'den bile.
Toi, Karol tu ne crouleras jamais... avec ton métier, ton nom, ton von, avec ton visage, tu peux avoir des millions, meme la jeune Müller.
Bu Moryc, Karol'un arkadaşı.
C'est monsieur Maurice, l'ami de Karol.
Biliyor musun, Bayan Anka buraya gelmeye başladığımdan beri, Polonyalıları daha iyi anlıyorum. Karol.
Vous savez mademoiselle, depuis mon arrivée chez vous, je comprends mieux les Polonais et Karol.
Karol'un başına kötü bir şey mi geldi?
Est-ce qu'il ne lui est arrivé rien de mal?
Karol alıcıdan söz etmişti, ama başka bir isim vermişti.
Karol, m'avait parlé d'un marchand, mais il m'a donné un autre nom.
Selam Karol.
Bonjour, Karol.
Acele ediyorum, çünkü Karol yorgun.
Vite, monsieur Karol est fatigué.
6 Ağustos yeni Karol Borowiecki ve Ortakları Fabrikası faaliyete geçti.
Le 6 août. Ouverture de l'usine de Karol Borowiecki et Compagnie.
Lodz'da şey diyorlar Karol'un Made Muller ile evleneceğini...
Le bruit court... que Karol prendrait pour femme Ada Müller si...
- Karol!
- Karol!
Karol!
Karol!
Karol nerede?
Où est Karol?
Karol böylesi daha iyi.
Monsieur Borowiecki, ce sera mieux comme ça.
Sen kötüsün, sen yalancısın, Karol değil.
Tu dis n'importe quoi, Karol n'y est pour rien!
Hayır Karol, yoktur.
Rien à faire Karol.
Janek 100.000 dolarlık geliriyle yurt dışına kaçabilir.
Karol, rédacteur en chef, Janek, homme d'affaires à l'étranger.
Karol'un döndüğünü duydum.
Karol est revenu?
Karol, bugün bir randevun var unutma.
M'sieur Karol, n'oubliez pas votre rendez-vous.
- Adım Karol.
Je m'appelle Karol.
Her ihtimale karşı, Karol'a Paris'teki numaramı bırakacağım.
Karol a mon numéro â Paris. Peut - etre toi, tu y seras?
Eğer mesele bir kongre biletiyse, Karol senin için satın alabilir
Tu veux que je te paye le voyage? Karol te prendra un billet.
Tanıştınız, değil mi?
Tu connais déjà Karol?
Ikana müfettişinin oğlu, Karol.
Karol, fils du gérant d'Ikanie.
Karol ile Henia yaşıt değillerdi.
La jeunesse de Karol était pour Hénia et vice versa.
Karol! Sen bizimle taksi ile geliyorsun.
Tu viens avec nous en taxi!
- Karol'u seviyor musun?
Vous aimez bien Karol? Bien sûr...
- Neden Karol?
Et pourquoi pas Karol?
Frederick iki oyuncağı gibi olan, Henia ve Karol'dan uzaklaşmıştı.
En un clin d'œil, Frédéric laissa tomber ses jouets vivants.
Vaclav'ı, Henia ve Karol'un yattığı yatağa döndürmek üzere..
" On va dans le bon sens.
Gizli bir plan, bir işbirliği yapmalısın. Henia ve Karol için değil,..
Collaborons à ce combat clandestin, sans révéler notre combat.
Karol... yapabilir...
Karol... Peut-être...
- Karol'u kastettim.
Je vous demande pour Karol.
Karol katil olamaz. O daha bir çocuk.
Karol ne peut pas tuer, c'est encore un enfant.
- Karol, sana Sieman hakkında birşeyler mi fısıldadı?
Karol vous a parlé de Siemian? Il m'en a dit un mot...
- Chester Karol Sobotka?
- Chester Karol Sobotka?
- Ben Karol.
- Cam à l'appareil.
Bu, Kart Fırlatma şampiyonu Jim Karol.
C'est le champion de lancer de carte, Jim Karol.
Karol?
Karol?
Karol! Katowice'den, hatırladın mı?
Karol! Katowice, tu te souviens?
- Şu Karol tatlı bir adam.
- Il est adorable ce Karol.
Karol bana gerçekten vergi ödeyip ödemediğimizi sordu.
Karol m'a demandé si on payait réellement la taxe.
Karol, yapamam.
Karol, je ne peux pas.
Ben sadece Karol'un burada olup her şeyi görmemesinden memnunum, hepsi bu.
Je suis contente que Karol ne soit pas ici pour voir ça.
Karol'a katılıyorum.
Je suis d'accord avec Karol.
Makaroni sanatı icrası için Bayan Karol'ü izlemeye gidiyorum.
Des collages de nouilles avec la classe de Mlle Carol.
Karol.
Karol.
- Karol yapsın.
Karol n'a qu'à le faire.