Kediler перевод на французский
1,076 параллельный перевод
Kediler!
Chats!
Kızlar, ilk kısmı çektik, bu yüzden "kediler çiğner" den devam edelim.
Les filles, on a déjà la première partie, alors on reprend à partir de : - "Les minets doivent mordiller."
- "Çiğnemeyi sever." - "Kediler çiğnemeyi sever."
- "Aiment mordiller." - "Aiment mordiller." "Ces minets aiment mordiller."
- "Kediler çiğnemeyi sever." Tamam mı?
"Ces minets aiment mordiller."
Sence o kediler nasıl hissedecek?
Les vieux chats vont penser quoi? C'est pas grave.
Hayır, ortaya çıkacak olan tek şey, bir yuva dolusu kedi. Senin rüyalarda görüp de her seferinde kaçındığın kediler.
Non, ça risque surtout d'ouvrir une boîte pleine de chatons, ce que nous évitons chaque fois que vous en rêvez.
Kediler gibi ağaçlara tırmanıp saatlerce havada durmuşlar.
Elles montaient aux arbres comme des chattes. Elles lévitaient des heures.
Kısraklar ve yavru kediler.
Les grandes tiges... et les petites pommes ".
Yaşlı kediler kapıyı açabilir. Ama sadece hayalet kediler kapıyı kapatabilir.
Tous les chats savent ouvrir les portes Mais seuls les chats fantômes savent les fermer.
Ama yalnızca hayalet kediler kapıyı kapatabilir.
Tous les chats savent ouvrir les portes Mais seuls les chats fantômes savent les fermer!
Dışarıda kimse olamaz, damda dolanan kediler dışında.
A cette heure-ci? Un chien, peut-être... Tu sais, c'est leur saison.
- Kediler ve köpekler.
- Avec des chats et des chiens.
Sudan korkmuş kediler gibisiniz.
On dirait des chats effrayés par l'eau!
Şu doldurulmuş kediler, torunlarımın.
Voici nos chatons empaillés. J'enlève mon chapeau.
Gidelim. Kediler, yeşil ışık yandı.
Feu vert pour les Tomcats.
Kediler Kavga ediyorlar.
- Ce sont des chats.
Kediler.
Des fauves.
Maymunlar yukarıda ve kediler de aşağıdaymış.
- Oui. Les singes restaient en haut et le chat, en bas.
Sorun değil onun için evdeki kız kardeşi, köpek ve kediler, aslında örümcek ve yarasalarla bir evi paylaşmak ister.
Cela ne le gêne pas de vivre avec soeur, chiens et chats, bien qu'il eût préféré des araignées et des chauves-souris,
Hey Norm, kediler ne iş?
C'est quoi, tous ces chats?
Lanet kediler beni deli ediyor!
Foutus chats. Ils me rendent folle.
Ve sadece kediler ve köpekler olmasın.
Et pas que des chiens et chats.
Kediler insanlara değil, mekânlara bağlanır derler. Asla inanmam.
J'ai jamais cru que les chats sont attachés aux lieux et pas aux personnes.
Tüm kediler gri renktir. Sokaklar kim bilir nereye çıkar, pek çok kişi yolunu kaybeder.
Tous les chats sont gris, les rues vont n'importe où.
Bana göre bütün kediler 3 metre boyundadır.
Pour moi, tous les chats font 3 m de haut
Kuşlar ve kediler iyi anlaşamazlar.
Les chats et les oiseaux ne s'entendent pas.
Peki, geceleri tüm hayvanlar dışarıda olmalı. Özellikle kediler.
Enfin, ce soir, on met tous les animaux dehors, surtout les chats.
Tatlım, kediler düşünmez.
Les chats ne pensent pas.
Dinleyin, dostum. Ev birimindeki kediler, dinleyin.
Les gars, ouvrez grand les oreilles!
Kediler.
Des chats.
Kediler ağaca çıkmayı sever. Bu konuda beceriklidirler.
Les chats aiment grimper aux arbres.
Kediler gibi...
Comme des chats.
Ya kediler?
Ecoutez, Collins.
- Siz nesiniz? - Kediler, bayan.
- Qu'est-ce que vous interprétez?
Kediler ve köpekler.
Comme chat et chien.
Yarısı yenmiş kediler, tavuklar ve hatta büyük bir köpek.
Des rats, des poulets, des chats et même un gros chien.
"Emilio, kediler ayakkabılarıma işedi!" Zavallı herif!
"Emilio, les chats ont pissé dans mes pompes!" Le pauvre!
Ve bugün özel bir dua ediyoruz tüm küçük kediler için... Dünyanın her yerinde olanlara.
Et une prière spéciale aujourd'hui pour tous les petits minets affamés... de par le monde.
Yolunu kaybetmiş kediler, kayıp ruhlar ya da uzun boylu evsiz abazalar.
Les chats égarés, les causes perdues... ou les étalons sans foyer de 1, 90 m.
Çocukluğumdan beri somonun sadece kediler için olduğunu düşünürüm.
Depuis mon enfance, je laisse le saumon au chat.
Kediler şampuanla yıkanır mı?
On peut laver les chats?
Sadece... ölüp dirilen kediler için.
Mais seulement... pour ceux qui sont revenus de l'au-delà.
O kadar ki dişi kediler bile onun... kendilerini sevmesine izin vermiyor olsun.
une personne si peu séduisante, que même les chattes ne la laissent pas s'approcher d'elles.
O kadar ödeyeceğimi sanıyorsan tuzağa düşürüp ton balığı diye yutturduğun kediler kadar aptalsın demektir.
Si tu crois que je vais payer ça, t'es aussi bête que les chats que tu fais passer pour du thon.
Bu kediler yüzünden hafta sonu bile bir evden çıkmıyor.
Ses chats l'empêchent de partir en week-end.
Bu çocuğun sesinden daha ahenkli sikişen kediler görmüştüm.
Les chats sont plus harmonieux quand ils baisent.
Hey, süslü kediler, bitirim piliçler, müziğin tadını çıkarın.
Hé, les mecs et les nanas.
Dur dersen devam ederim, devam kediler Biz liseli öfkeli gençleriz
Quand vous dites stop, je dis encore On est les cancres du lycée
Kediler, köpekler.
Les chats, les chiens,
Lanet olası acemi kediler.
Sales nouveaux chats.
Kara kediler.
Les chats noirs.