Kentucky перевод на французский
876 параллельный перевод
- Kentucky'nin tarafsız bir eyaletinden gelip Güney kuvvetlerine katılacak siviller gibi güneye gireceğiz.
"Nous prétendrons être des civils de l'Etat neutre du Kentucky venus adhérer à la cause sudiste."
Kentucky'nin vahşi bölgelerini geçip gelenler oldu.
Ils ont franchi la région sauvage du Kentucky.
Bundan verdigim son hasta Kentucky Derby yariºini kazandi.
Mon dernier malade a gagné le Derby avec ça.
Herhalde simdi Kentucky üstündedir.
Il survole déjà probablement le Kentucky.
Bu ev beni çok eskilere götürdü Kentucky'de kısa pantolonlu bir çocuk olduğum zamanlara.
Votre maison me rappelle ma jeunesse dans le Kentucky.
Kentucky yaşamak için güzel bir yer ama kölelerin gelişiyle, beyazlar geçimini sağlamakta zorlanıyordu.
On était heureux dans le Kentucky, mais l'arrivée massive des esclaves a privé les Blancs de travail.
Doğduğum yer Kentuck'ta, patates ve mısır yoktu.
"Dans mon Kentucky natal " Pas de yankees ni de chacals.
Ayı deresinden ihtiyar Jarvis o üçünü, katırlarını deli gibi Kentucky sınırına doğru sürerken gördüğünü söyledi.
Le père Carter les a vus. Ils galopaient à fond de train vers le Kentucky.
Kentucky sınırına gitmiş.
À l'auberge, sur la frontière.
TENNESSIEE – KENTUCKY
TENNESSEE - KENTUCKY
Sen de, ben de, şerif de biliyoruz ki şu anda burada, Tenesseee'desin ve ben sana içki satamam tabii karşıdaki Kentucky'ye gidersen o başka.
On sait, comme le flic, que tu viens du Tennessee et que pour te cuiter, faut passer au Kentucky.
Ama Kentucky'de daha iyi.
Essayons dans l'État à côté.
Ailesi Kentucky'den.
Sa famille est du Kentucky.
Kentucky. Boone County, Kentucky.
Du Kentucky.
Ben bir yabancıyım ve siz beyler kadar iyi bilemem... Ancak şu Güneyli'ye ne dersiniz, Dix'e?
Je suis moins bien placé que vous, mais ce garçon du Kentucky?
- Kentucky'deki adresin ne olacak? - Unut gitsin.
Votre adresse dans le Kentucky?
1925. Kentucky.
1925 dans le Kentucky.
- Aynı Kentucky'deki evim gibi.
Je me croirais dans le Kentucky.
"Kentucky doğumlu. Virginia, Fort Meyer'de orduya katılmış. " Bando bölüğü, baş borazancı. "
Né dans le Kentucky, soldat engagé à Fort Meyer.
İşte Kentucky böyle bir yer. İnsanlar orada diledikleri gibi yaşayabilirler.
Pas comme au Kentucky oû à chaque pas, on bouscule quelqu'un.
Peki buraların nesi var, ahpap? Güzel bölge.
- Le vieux Kentucky n'est pas bien?
Ben tüm Kentucky'nin en acımasız adamıyım.
Je suis le plus fort du Kentucky.
Kentucky'de her ikimize de yer yok.
Le Kentucky n'est pas assez grand pour nous deux.
Gerçek Kentucky viskisi.
Du vrai bourbon du Kentucky.
Gerçek Kentucky viskisini, red eden bir güneyli ilk defa duyuyorum.
un homme du Sud qui se respecte ne peut refuser un bourbon du Kentucky.
Ev, Kentucky Krallığındadır. Amerika'nın en kötü kalpli kralı tarafından yönetiliyordur :
Maison est dans le royaume du Kentucky... où règne le roi le plus cruel d'Amérique :
İskoç kahve, Kanada kahvesi, Kentucky kahvesi...
Café écossais, canadien, cocktail de café au citron...
Kentucky derbisinden bir gün önce Ahlak Zabıtasını aradım ve 13.kata baskın yaptık.
La veille du derby du Kentucky, la brigade des mœurs l'a arrêté.
Aklımdaki ilk maç, Louisville, Kentucky'de.
Le premier match aurait lieu à Louisville dans le Kentucky.
Kentucky, Louisville'e gidiyorum, bir arkadaşımla.
Je pars dans le Kentucky, à Louisville, avec un ami.
Fort Knox Kentucky'nin Amerika için olduğu gibi.
Celles des USA sont à Fort Knox.
Bluegrass Field, Kentucky son durakları.
L'avion doit repartir pour le Kentucky.
Eminim burada Kentucky'de burbon ve su bile muhteşemdir.
Le whisky du Kentucky est réputé.
O katır bir Kentucky kırmızısıdır, yük taşımada onun üstüne bir başkası daha yoktur.
Cette mule que tu veux est une rouge du Kentucky appareillée ; appareillée á une autre rouge du Kentucky qui tire comme elle.
Biraz Kentucky Granddad'e ne dersin?
Du bourbon?
Ve şu Kentucky'deki kız. Evet, ondan çok hoşlanmıştım.
Et cette fille du Kentucky... elle me plaisait bien.
İçkisini sek içmeyi sevenler içinse sekiz şişe Kentucky viskisi,.. ... beş şişe arpa viskisi, beş şişe de İskoç viskisi ayarladım.
Et pour ceux qui aiment les alcools forts, j'ai huit bouteilles de Bourbon, cinq bouteilles de whisky, cinq bouteilles de scotch.
Bir zamanlar Kentucky'deki bir kadınım gibi : Pek fazla değil. Sıcak ve bedava.
On est libre et au chaud comme une femme que j'ai eue dans le Kentucky.
Sabah erkenden Kentucky trenine yetişeceğim.
Je pars pour le Kentucky demain matin.
Kentucky'de ne var?
Pourquoi?
Neden bunu burada kesip, asıl konuya gelmiyoruz? Kentucky'den döndükten sonra seni niçin aramadım?
Arrêtons et venons-en au fait, c'est-à-dire... pourquoi n'ai-je pas appelé à mon retour?
- İskoçmusun, İrlandalımısın yoksa Kentucky'limi?
- Ecosse, Irlande ou Kentucky?
- Oh, Kentucky.
- Kentucky.
Hepimiz çiftçi gibi gibi giyinmiş, damarımızda asil Kentucky kanıyla, bu Yanki Şehrine gidiyorduk.
Et nous, déguisés en acheteurs de bétail, nous dirigeant vers la ville yankee...
Kentucky'li herhangi bir adamdan daha iyi zıplar, daha hızlı koşar onu yere serer, yerlerde sürükler ve kamçılarım.
Je saute, je cours mieux et je peux jeter à terre... n'importe lequel du Kentucky!
101. Hava İndirme Bölüğü, Kentucky.
Oui, au 101 ème, Fort Campbell, Kentucky.
Son kamuoyu yoklamasına göre İşçi Partisi % 40'la önde AA % 38'le ikinci ve Kentucky Fried Chicken Liberallerle birlikte üçüncü.
Le dernier sondage publié aujourd'hui place les Travaillistes en tête avec 40 %, l'AA deuxième avec 38 % et, sans surprise, le Kentucky Fried Chicken troisième, juste devant les Libéraux.
Kentucky Derbisi için 5000 kilometre yol geldim.
J'ai fait 3000 miles pour le Kentucky Derby.
Evet, o bütün Güney'i fethetti Tennessee, Florida, Kentucky hariç.
Il... il a remporté tous les états du Sud à l'exception du Tennessee, de la Floride et du Kentucky.
Madeleine, Oscar'ın müstakbel annesi, bir gece yarısı Kentucky'li er Peter Nicholson'la flört etmeye başladı..
Ia fruture maman d'Oscar se retrouva au milieu... de la nuit en plein frlirt avec Peter Nicholson, un G.I. du Kentuckky.
Doğum yeri, Kentucky.
Né dans le Kentucky.