Kettle перевод на французский
89 параллельный перевод
Bay Blake, size asistanım Homer Kettle'ı tanıştırayım - Bu bey Pat Grogan, usta başımız
Voici Homer Kettle, mon assistant et Pat Grogan le contremaître.
Chivington ve gönüllüleri Bir sabah erkenden Black Kettle'ın köyüne saldırıp,..
Chivington et ses volontaires sont arrivés un matin au village de Chaudron noir pour s'amuser un peu.
Monahseetah Black Kettle'ın en küçük kızıydı Annesi ve babasını vurulurken gördü,..
Monahseetah était la plus jeune fille de Chaudron Noir.
Gudleif'in oğlu, Thorgier'in üvey kardeşi Ljosa Water rahibi, Thurunn'u eş alan Thorkel Braggart'ın annesi, Güçlü Gudmund'un katili Howal'ı tanıyan, Geernon oğlu, Valdalescli Erikoğlu Arval Gristlebeard oğlu, Harken oğlu Bjortguaard'ı Norveç Sochnadale'de Cudreed'de öldüren Thorkel Long kızı, Kettle-Trout oğlu Harviyoun Half-troll'un üvey oğlu, Cesur Ingbare'in babası Kızgın Hangbard'ın kızı Gottenbergli Isenbert ile...
Le fils de Gudleif, demi-frère de Thorgier, prêtre de Ljosa Water, qui a pris pour épouse Thurunn, la mère de Thorkel Braggart, l'assassin de Gudmund le Puissant, qui connaissait Howal, fils de Geernon, fils d'Erik de Valdalesc, fils d'Arval Gristlebeard, fils d'Harken, qui tua Bjortguaard à Sochnadale, en Norvège, et Cudreed, fille de Thorkel Long, fils de Kettle-Trout, demi-fils d'Harviyoun Half-troll, père d'Ingbare le Brave, qui, avec Isenbert de Gottenberg, fille d'Hangbard le Cruel...
Seyen Sefi, Siyah Kettle yeteri kadar direnmedigi için izi koymus.
Le chef cheyenne, Chaudron Noir... a jugé qu'elle n'avait pas assez résisté.
Kettle suyu kaynamış olmalı.
L'eau doit bouillir maintenant.
Ma Kettle'dan polislik dersleri aldığım gün...
Vous voulez m'apprendre mon boulot...
Hadi şu kettle'ı açalım.
Rentrons au bercail
"Köpeğinizi ben getiremem, ancak labaratuarı 11-13 Kettle Caddesi, N1.'de."
"je ne peux pas vous rendre votre chien personellement, mais le labo se trouve 11-13 Kettle Road, N1."
Git kettle`i ac.
Mets la bouilloire à chauffer.
Yani birisininin, senin uyku arkadaşın bambu bitkisini çalmaya çalışması gibi mi? Ya da kettle'ındaki balığı?
Au cas où on veut te voler ta natte en bambou ou ta poissonnière?
Şu an daha iyi hissetiğini görebiliyorum Az önce kettle'ı açtın.
Je vois bien que ça va mieux. Tu vas te faire un thé.
Terry... Bunları yaparken, kettle'ı açık tut, biz de kahve içelim.
Terry... pendant que t'y es, mets la bouilloire.
- Beyefendiye bir Kettle One...
- Encore! Une vodka pour monsieur, s'il vous plaît.
- Kettle burada.
Ca c'est la bouilloire...
Onları Kara Kazan'a götürün.
Emmenez-les à Black Kettle.
Kara Kazan'ın Kampı Sand Creek, Colorado Bize esir değil, onurlu konuklar gibi davranıyorlar.
Camp de Black Kettle, Sand Creek, Colorado lls nous traitent comme des invités d'honneur, pas des prisonniers.
Kara Kazan, görüşmek istiyor.
Black Kettle demande un conseil.
Kara Kazan, size Birleşik Devletlerin bayrağını takdim etmek...
Black Kettle, c'est un honneur de vous offrir
Artık Kara Kazan, geride kalan genç savaşçılara bizon aramaları çağrısını yaptı.
Maintenant Black Kettle demanda aux jeunes hommes qui étaient restés d'aller chercher les bisons.
Köpek Yıldızı, Uzun Bıçakların Kara Kazan'ın barış sözüne nasıl karşılık verdiğini duymuştu.
Dog Star avait appris comment les Longs Couteaux avaient récompensé Black Kettle pour sa promesse de paix.
Margaret Işık Parlar, Kara Kazan'ın göçebe hayatı süren halkını izledi.
Margaret Light Shines avait voyagé avec la tribu de Black Kettle.
Kara Kazan'ın Kampı Washita Nehri
Camp de Black Kettle Riviére Washita
Ma ve Pa Kettle. Bir fikrim var.
Les Duplouc, j'ai une idée.
Dans etmek ister misiniz, Mr. Kettle?
Vous voulez danser Mr. Kettle?
- Su ısıtıcı... Kayıp.
"Fine kettle of fish."
Sen şu kettle'a bir su koy da kahve içelim.
- Il est dément. - Tu veux dire fou.
Old Kettle.
"The Old Kettle".
Evet, Old Kettle'dayım.
Oui, je suis au "Old Kettle".
Hey, adamım kıtır mısır sever misin?
Salut. T'aimes le kettle corn?
DEVIL'S KETTLE'A HOŞGELDİNİZ GELİN KONUĞUMUZ OLUN
Devil's Kettle, drôle de nom.
- Devil's Kettle!
- Devil's Kettle!
Bu, kasabamız için çok, ama çok acı bir gün.
C'est une triste... bien triste journée pour Devil's Kettle.
Grubun üyeleri dün gece Devil's Kettle'da yaşanan faciada kahraman oldular.
Ils sont devenus les héros improbables de la tragédie de Devil's Kettle.
KASABA HALKI HALA OLAYLARIN ETKİSİNDE Kasabamızda olanlar ülke genelinde birçok insanı heyecanlandırmıştı. LOW SHOULDER ÖNEMLİ BİR YAPIM ŞİRKETİYLE SÖZLEŞME İMZALADI
La tragédie de Devil's Kettle faisait bander tout le pays, et la presse n'était jamais rassasiée de toute cette merde.
"Bu gece Devil's Kettle'lı..."
"Nous sommes là ce soir pour sacrifier le corps de..."
"Bu gece Devil's Kettle'lı Jennifer'ı kurban etmek için toplandık."
"Nous sommes là ce soir " pour sacrifier le corps de Jennifer de Devil's Kettle. "
Kettle Pot denen zenci şimdi kim bakalım? Ne yaptın anlat bakalım.
C'est la charité qui se fout de l'hôpital!
Kettle Caddesi'nde.
Kettle Street.
Sanırım şimdi gideceğim ve kettle a su koyacağım.
Je vais mettre l'eau à chauffer.
"Kettle için kırmızı düğmeye basacaksın."
" Bouilloire : Appuyer sur bouton rouge.
Çay istersen, kettle sıcak.
Y a de l'eau pour le thé.
Kettle'ın kaynamasını bekleyelim.
Plus qu'à attendre que ça bout.
"Kettle Bell" çalışıyorum. En sevdiğim filmler "Kötü Şöhret" ve "Beyaz Şeytan".
je m'entraîne au kettlebell, mes films préférés, c'est Notorious BIG et Blow.
Veya... Patates cipsi!
Ou... les chips Kettle!
Patates cipsine bayılırım.
J'adore les chips Kettle.
Kettle'da su yeni kaynadı.
L'eau vient de bouillir.
- Henry Kettle, yazar.
- Henry Kettle, romancier.
Bugün, pek göz önünde olmayan inzivaya çekilmiş yazar Henry Kettle'ın duruşmasında ilk gün.
Aujourd'hui, bien sûr, jour 1 du procès du romancier reclus Henry Ketlle... un homme rarement vu en public.
- Kettle.
- La bouilloire.
- Henry Kettle?
- Henry Kettle?