Koenig перевод на французский
86 параллельный перевод
Kendini üzme, Frau Koenig. Sakin ol.
Allons, allons, Frau Koenig, calmez-vous.
Frau Koenig. Bu en iyisi, biliyorsun.
Frau Koenig, vous savez que nous agissons au mieux.
- Frau Koenig, anladığını söyle.
Donnez-nous votre accord.
Lütfen, Frau Koenig!
Je vous en prie.
Walter Koenig'de karar kıldılar, bence bu harikaydı. Bunu benim dışımda herkes biliyor mu?
Si vous ne vous soumettez pas, j'ai l'autorisation de détruire Enterprise.
Koenig Caddesi'ndeki şeker dükkanında kamera taşıyor olacaksın.
La boutique de bonbons à Koenig Street, et vous avez un appareil photo.
Sizi duyduk. Komutan Koenig.
Cmdt Koenig, nous atterrirons à 23h15, heure lunaire.
- Komutan Koenig.
Commandant Koenig.
- John Koenig.
- John Koenig.
Ben John Koenig.
C'est John Koenig.
- Komutan Koenig?
- Commandant Koenig?
Ben Komutan John Koenig.
Ici le commandant Koenig.
- Üstteğmen Koenig, Albay.
- Lieutenant Koenig.
Adım Fritz Koenig efendim.
Je m'appelle Fritz Koenig.
- Çok acelem var.
- Je suis très pressé, M. Koenig.
Herr Koenig, Dr. St. Jacques.
Herr Koenig, c'est le Dr St Jacques.
Koenig neredeydi?
Où était Koenig?
Koenig, Bourne'un parayı Paris'e aktardığını söyledi.
Koenig dit que Bourne a envoyé l'argent à Paris.
Gördüğüm en soğuk adam, en tehlikeli, en sağı solu bilinmez.
Suffisamment pour dénoncer Koenig à Zurich... D'Armacourt de la Banque Valois et vous, bien sûr.
Zürih'teki Koenig'i, Valois Bankası'ndaki D'Armacourt'u ve tabii ki sizi açığa çıkarmaya yetecek kadar.
Et Bourne? Que savez-vous sur Bourne? Un Américain.
Oh, Koenig'e gittim.
Je suis allé chez... chez Koenig.
Koenig'in ifadesinde bölümün adı geçiyordu.
Koenig a mentionné ce nom.
O çocuk degil! 34 yasinda! Tamam, Koenig!
Ce n'est pas un enfant, il a 34 ans!
Yillardir bunu yapmak istemistim! Bender, dur!
D'accord Koenig, ça fait des années que je voulais faire ça!
Mesela Walter Koenig'e bak.
Regarde Walter Koenig.
Tamam, Koenig! Yıllardır bunu yapmak istemiştim!
Ca fait des années que j'attends ça, Koenig!
Mesela Walter Koenig'e bak.
Prenez Walter.
Memur Bleichert, Ben Bill Koenig.
Agent Bleichert, je suis Bill Koenig.
Üniversite İstasyonuna git ve Bill Koenig'i al.
Va chercher Bill Koenig a la station.
Adım Samuel Koenig. Seattle'daki Barstow yayın evinin yönetici yardımcısıyım.
Je suis Samuel Kœnig, vice-président des Éditions Barstow.
Bu arada, Julian Koenig'in etkisi çok belli.
Malgré la patte omniprésente de Koenig.
Sizlere köpeklerin kralını, Koenig der Hund'u, David'i takdim ediyorum.
Je vous donne le roi des chiens, Koenig der Hund, David.
König yarın bizi bilgilendirecek.
- Non. Koenig nous briefe demain.
König'le konuşmalıyız.
Il faut voir Koenig.
Onca gece randevumuzdan sonra bana daha çok güvenmeliydin. İşimi König'in yoluna çıkmadan yapabilirim.
Si tu avais confiance, autrement que dans le cadre de nos rencontres nocturnes à l'hôtel, tu me laisserais voir Koenig.
Koenig, senin sorunun ne?
Koenig, que vous arrive-t-il?
Her şey bitti Koenig!
C'est fini, Koenig!
Ayrıca Jessica Koenig'in bu sabah kaybolduğu bildirildi.
Comme Jessica Koenig, 25 ans, portée disparue depuis ce matin.
- Koenig'te oluruz demiştin.
Tu m'avais dit chez Koenig. Bonjour.
- Agent Koenig dönene kadar tam bir envanter istiyorum. Yemek, yakıt ve cephane. Anlaşıldı mı?
- Je veux un inventaire complet avant le retour de l'agent Koenig... nourriture, essence, et munition compris?
Eric Koenig, S.H.I.E.L.D. ajanı, 6. seviye.
Eric Koenig, agent du S.H.I.E.L.D. de niveau 6.
Eric Koenig, S.H.I.E.L.D. ajanı, seviye 6.
Eric Koenig, agent du SHIELD, niveau 6.
Ajan Koenig'in büyük ihtimalle bir tür -
L'agent Koenig a sûrement une sorte de...
Koenig, NSA'yi hacklemeyi başardığını söyledi.
Koenig a dit que tu essayais de cracker la NSA.
- Koenig'e söylemeliyiz.
- On devrait le dire à Koenig. - Je viens de le faire.
Ya Koenig?
Et Koënig?
Koenig, bir şekilde uçağa girmiş olmalı.
Koënig a du partir avec l'avion d'une manière ou d'une autre.
- Belki de Koenig emir almıştır.
- Peut-être que Koënig a reçu des ordres?
- En iyi senaryo Ajan Koenig'in bizim bilmediğimiz bir şey bildiği.
- Le cas le plus favorable... C'est que l'agent Koëning sache quelque chose que nous ignorons.
- Titremeden edemiyorum.
Les instructions venaient de Zurich, de ce Koenig?
Herr Koenig, biraz iş konuşabilir miyiz?
- Quelqu'un pour l'aéroport? - Je t'accompagne. Non, la voiture attend dans la ruelle.