Kokain перевод на французский
3,495 параллельный перевод
Kokain?
Cocaïne?
Tonlarca kokain çekiyordum.
Je prenais beaucoup de cocaïne.
- Kokain yüzünden.
Cocaïne.
Kokain satan mankafanın birine 2000 dolar ödemek için 24 saat vaktim vardı.
J'ai 24 heures pour rembourser 2000 dollars à un dealer.
Kokain, eroin.
Coc, héroine
Kokain ver bana!
Donne--moi la cocaïne!
Kokain, haplar, fentanil bandı.
Coke, pilules, patchs de fentanyl.
Kokain yok.
Pas de cocaïne.
Kokain.
Cocaïne.
Hepsinin kokain olduğunu söylediler.
Ils ont dit que tout était de la cocaïne.
Öyleyse, senin adına 120 milyon dolar edecek kokain taşıyordu?
Alors, elle transportait une valeur de 120 millions de dollars de cocaïne en votre nom?
Kokain içinden çıkıyor olmalı.
C'est la cocaïne qui a éclaté?
Örneğin, şuradaki Andy sağ pantalonun cebinde folyoyla paketlenmiş kokain taşıdığını... bilmemi istemiyor.
Par exemple, Andy juste là ne veut pas que je sache qu'il y a un paquet de cocaïne dans la poche droite de son pantalon.
Ayrıca, Bay Rivas'ın üzerinde birkaç poşet kokain bulduk.
On a aussi trouvé quelques doses de cocaïne sur M. Rivas.
Sıradan maddeleri eledik. Kokain, meth, eroin, alkol değil.
On a contrôlé les suspects habituels... coke, meth, héroïne, alcool.
Evet, bu sefer ne aldın Larry? Meth? Kokain?
C'est quoi cette fois, Larry?
Kokain bulmak çok kolay!
C'est facile de chopper de la coke ici!
Ben kokain çekeceğimizi sanmıştım.
Ah non, je croyais qu'on allait sniffer de la coke.
Önce kokain mi çekmek istersin?
Tu veux sniffer de la coke d'abord?
Sadece kokain çekmek istiyorum.
Je veux juste de la coke.
Kokain çekecek miyiz peki?
Ah, mon dieu... On sniffe la coke?
Arkadaşım kokain çekmek istedi. Neilin canı da erkek istiyordu. Kafa karışıklığının nerede yaşandığını anlamış olmalısınız.
Mon ami voulait de la coke et Neil voulait du cul, et vous voyez déjà où la confusion va nous mener.
Taş kokain ve eroin.
Crack et héroïne.
- Kokain satmaktan 35 sene yemişsin.
Tu as pris 35 ans pour deal de coke.
Kimseyi yangından kurtaramayacak yada ortağıma bir hafta sonluğuna kokain keyfi yaşatamayacağım.
Je ne sauverai jamais personne d'une maison en feu ni prévenir mon partenaire d'une tempête sur un long weekend.
Yemek, temizlik ve sabahın iki buçuğunda kokain çekmek.
Cuisiner, faire le ménage et se procurer de la coke à 2h30 du matin
- Çok fazla kokain var.
Ça fait beaucoup de coke.
Kokain... 6-7 kilo maldan bahsediyoruz.
La coke... Avec cette quantité. Ça fait une condamnation de 10-15 ans.
Haftada üç gece artı kokain ve esrardan haftalık yaptığımız kârı ikiye katladık mı... haftada 20.000 elimize geçer.
Trois soirs par semaine plus... le double avec la coke et les tuyaux, on parle de 20 grammes la semaine.
Ve burada kokain dolu bir evde oturuyor.
Et, hum.. elle habite en ville dans une maison de crack ou dans ce genre.
İçki değildi. Kokain de değildi.
Pas l'alcool, pas la cocaïne.
Anne kabarık bir halıdan kokain kırıntılarını yalayışını seyrettim.
Maman, Je t'ai vu lécher des restes de cocaïne sur un tapis.
Kokain mi?
Cocaïne?
Moskova'daki en iyi kokain. Tamam mıdır?
La meilleure cocaïne de Moscou, OK?
Yemek, temizlik ve sabahın iki buçuğunda kokain çekmek.
Cuisiner, faire le ménage et me procurer de la coke à 2h30 du matin.
Neredeymiş, kokain piposunun dibinde mi?
Quoi, au fond d'une pipe à crack?
Kokain satar, banka soyardın.
Vente de coke, vole de banques.
Kokain nerede?
Où est la coke?
Kokain buldum.
De la coke.
- Peki ya kokain?
Et pour la coke?
Belki de o eve kokain için gitti.
Il est peut-être allé à la planque pour la coke.
O gece kokain alıp durdu.
Ce jour-là, il est resté debout toute la nuit à préparer la coke.
- Kokain içerken...
- Sniffant de la cocaïne.
Kokain, ağır mallar?
De la coke, en grosse quantité?
Biri kokain satıyor.
Quelqu'un deal de la cocaïne.
Görünüşe göre Bay Harwood değişik hapishanelerde yatmış en son üç sene önce, kokain bulundurma suçundan.
Il semblerait que M. Harwood ait passé du temps dans plusieurs prisons, le plus récemment pour possession de cocaïne, il y a 3 ans.
Kokain içmekten.
C'est à force de fumer du crack.
Kokain kafanın yatırım anlayışı.
Le portefeuille de placements d'un utilisateur de crack.
Başkomiser, kokain kafa Susan ne olacak?
Capitaine, Susan la droguée?
Kokain geliyor mu?
Le gâteau arrive?
Kokain satmak mı?
A vendre de la coke?