Kolomb перевод на французский
178 параллельный перевод
Bu ülkeyi Aziz Kolomb buldu - ama onu gitmeye Aziz Patrick ikna etti.
"C'est p têt vot'Saint Christophe Colomb qui a découvert ce pays,. mais c'est bien not'Saint Patrick qui l'fait avancer!"
Kristof Kolomb İspanya kraliçesine mektup yazdı. Mektupta, seni seviyorum diyince, büyük gemi aldı. Kurnaz herif!
Christophe Colomb a écrit une lettre à la reine d'Espagne où on peut lire : je t'aime, et il a eu un grand navire, le petit malin!
Kolomb ne dedi, 1492'de buraya gelince?
5avez-vous ce qu'il a dit en débarquant ici en 1492?
- Hayır, Kolomb öncesi Amerikan sanatı.
Non, j'étudie l'art précolombien.
- Jackie, bir şey soracağım... Kolomb öncesi sanat da nedir? Ne eğitimi alıyorsun yani?
- Ma p tite Jackie... qu'est-ce que c'est, ton art précolombien?
Kristof Kolomb'un keşfinden önceki Amerikan medeniyeti.
La civilisation américaine avant Christophe Colomb.
Kolomb'u bekleyen Amerika gibiyim.
Je suis comme l'Amérique avant Colomb. J'attends.
Chillingbourne 1085 yılında belediye ilçesi olarak kuruldu yani Kolomb Amerika'yı keşfetmeden 407 yıl önce.
Chillingbourne a été constitué en bourg municipal en 1085, 407 ans avant que Colomb découvre l'Amérique!
Doğu yakasını, Kolomb'un Amerika'yı seçtiği gibi, seçtiğimi mi sanıyorsun?
Tu crois que j'ai choisi l'East Side?
Yargıç Goodbody, Doktor Lifesaver, Kristof Kolomb ve Theodore Roosevelt.
Le juge Bongars, le docteur Sauveur... Christophe Colomb et Théodore Roosevelt réunis.
"Kolomb, bu ülkenin yalnızca kabuğunu keşfetti. Agassiz de gelip..."
"Christophe Colomb n'a découvert qu'une petite partie du pays..."
- Kolomb'a dememişler miydi bunu?
On a dit ça à Christophe Colomb.
İlk randevuda Kristof Kolomb bile olsan, seninle yatmam.
Non, Jerry. J'ai une règle d'or. Je ne couche jamais avec un homme, la première fois.
Kolomb gibi hissediyorum... Yabancı yeni topraklara yerleşmiş... Bir sürü gizemle dolu... ve bir sürü yeni keşiflerle...
Je me sens comme Christophe Colomb, sur une terre étrange et nouvelle, pleine de... choses surprenantes, et de nouvelles découvertes.
Bir zamanlar, Kristof Kolomb burada karaya ayak basmıştı. Günlüğünde şöyle yazmıştı :
Une fois, Colomb débarqua ici.
Teşekkür ederim, Bay Kolomb.
Merci, M. Colomb!
Garip şeydir şu şeker, Bay Kolomb.
Quelle chose étrange que le sucre, monsieur Colomb...
Oradan Kristof Kolomb'un heykelini falan görebilir.
Elle aura la vue sur la statue de Colomb.
Aradığını orada bulamazsın Kolomb...
Pas par ici mon Colomb...
Kolomb'dan sonra 200 yıI boyunca... dünyanın düz olduğuna inanmaya devam ettik.
2 siècles après Colomb, ils affirmaient encore que la terre était plate!
Önden buyur, Kolomb.
Après toi, Columbus.
Pek çok kişi, Kolomb'un ülkenizi keşfettikten sonra yolda..... San Marcos'da mola verdiğini ve hastalık kaptığını da bilmez. Bu hastalık bugün bir penisilin iğnesiyle tedavi edilebilmektedir.
Ils oublient aussi qu'avant de découvrir votre pays, Christophe Colomb s'est arrêté au San Marcos et a attrapé une maladie qu'on soigne aujourd'hui avec une dose de pénicilline.
1492'de Kolomb'un frengiyi keşfetmesiyle başladı.
Depuis 1492, quand Christophe Colomb a découvert la syphilis.
1492'de yelken açan Kristof Kolomb'a ilham veren de, göklerin etraflarında döndüğü anlayışı olmuştu.
Cette notion du ciel tournant autour de son moyeu, qui a inspiré Christopher Columbus quand il a hissé la voile en 1492.
Kristof Kolomb'un seferinden 100 yıl önce,... Eski Dünya, yıldızlı göklerin modelini başarıyla yapabiliyordu.
100 ans avant que Christopher Columbus navigue, le vieux monde pouvait faire ce super rouage d'horloge des cieux étoilés.
Leonardo, Kopernik ve Kolomb İyon geleneğinden ilham aldı.
Léonard de Vinci, Copernic et Christophe Colomb... s'inspirent de la tradition ionienne.
Bunu yerine neden, Batı binlerce yıl karanlıkta uyudu? Kolomb ve Kopernik ve onların takipçileri burada yapılan çalışmaları tekrar keşfedene kadar?
Pourquoi l'Occident a-t-il sommeillé pendant 1 000 ans... en attendant que Colomb, Copernic et leurs contemporains... redécouvrent ce qui était déjà connu ici?
Kral babanız, Kolomb taklidimle çok eğlenirdi.
Navré, Madame. Feu le Roi votre père adorait mon imitation de Christophe Colomb.
Kolomb Günü indirimini bekliyorum.
- Je vais attendre la fin des soldes.
Beni Kolomb Günü dansına götüreceksin.
Tu es mon cavalier à la soirée du 1 6.
Geçen gece PBS'deki harika Kolomb belgeselini izlediniz mi?
Vous avez vu ce grand documentaire sur Colomb l'autre soir?
Kolomb aksini ispatladı.
Colomb leur a prouvé qu'il était rond.
Kristof Kolomb.
Christophe Colomb.
Leo biliyorsun ki, Kolomb'un keşfettiği tek şey kaybolmuş olmalarıydı.
La seule découverte de Christophe Colomb fut qu'il était perdu.
Yeni dünyaya giderken Kolomb'un tek enstrümanı... güvenilir pusulasıydı.
Le seul instrument dont Colomb s'est servi pour arriver au Nouveau Monde, c'est de son bon vieux compas.
Sizce Kristof Kolomb bütün bu eziyete... sırf Larry Lefferts'la operaya gitmek için mi katlandı?
Croyez-vous que Christophe Colomb se serait donné tout ce mal pour aller à l'opéra avec Larry Lefferts?
Paul, defterdeki isimlere bakıp "Ben Kolomb'um" demiştir herhalde.
En regardant ces noms, Paul a dû se prendre pour Christophe Colomb.
Adamlara neden Kızılderili dendiğini biliyor musun? Çünkü Kolomb kendisini Hindistan'da sanmış.
On les appelle Indiens parce que Colomb croyait être aux Indes.
Kristof Kolomb, Charles Lindbergh ve Neil Armstrong.
Christophe Colomb... Charles Lindbergh et Neil Armstrong.
Ya Kristof Kolomb, Yeni Dünya'dan döndükten sonra kimse onun izinden gitmemiş olsaydı?
Imaginez que Colomb soit revenu du Nouveau Monde et que nul ne soit reparti sur ses traces.
- Bu yaşlı, Kolomb'tan 200 yıI önce doğdu.
Cette vieille est née 200 ans avant Colomb.
Ve Kolomb Amerika'yı asla keşfedemeyebilir insanoğlu Ay'a asla ayak basamayabilir ABD Grenada'yı asla işgal edemeyebilir.
Colomb ne découvre pas l'Amérique, l'homme ne va pas sur la Lune, les USA n'envahissent pas Grenade.
Kristof Kolomb Cornwallis I.P.Q. Harvey H.N. Pagey Piu.
Christophe Colomb Cornwallis I.P.Q. Harvey H.N. Pagey Piu.
İşte, çocuklar Kolomb küçük hurda bir gemiye binip yola çıkıp Yeni Dünya'ya kadar fırtınalarda yol aldı, bu bir kumardı.
Vous voyez... quand Colomb a levé l'ancre sur un rafiot qui l'a amené au Nouveau Monde, c'était un coup de dés.
Ve şimdi, arkadaşımız, Bay Şapka, Kristof Kolomb hakkında bize bir kaç bilgi verecek.
Aujourd'hui, les enfants, notre ami M. Toc nous raconte la vie de Christophe Colomb.
Kolomb, Amerika kıtasını keşfedildiğinde Kızılderililer onun en iyi arkadaşı oldular.
Christophe Colomb découvrit l'Amérique. Il fut un grand défenseur des Indiens.
Kolomb'dan beri yaşayan biri olarak birkaç eski sevgilin birikmesi doğal.
Vous existez depuis Christophe Colomb. Normal d'avoir des ex.
Yani... Kolomb * göründü... varmak için, kumsaldan uzakta yürüyoruz.
Je veux dire, Colomb se pointe... et on commence à marcher pour s'enfuir de cette plage.
"Keşke bu toplantıyı Kolomb geldiğinde yapsaydık." diye düşünüp dururum.
Je pensais "On aurait du être organisés comme ça quand Colomb a débarqué."
Galeride dağıtırsın. "Kolomb önce döneme ait bir eser alın, ücretsiz diş dolgusu kazanın."
Distribue-les à la galerie. "Une carie gratuite pour l'achat d'un objet précolombien."
Kolomb beni tiksindiriyor.
Il me dégoûte.