Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ K ] / Kovulursun

Kovulursun перевод на французский

238 параллельный перевод
Ya yaparsın ya da kovulursun.
Tu le fais ou tu es viré!
- Bir dahakini kabul edersen, kovulursun.
- Acceptez-en un autre et je vous vire.
Yakında kovulursun... ve Star birinci sınıf bir gazete olur.
Un jour, tu seras viré, et alors le Star sera un grand.
Bizi rahat bırak, yoksa madama söylerim, kovulursun!
Édouard, laisse-le tranquille ou je te ferai chasser!
Bu insanları buradan def et, yoksa kovulursun!
Chassez-les, sinon je vous sacque.
"Dave'in başı bir daha böyle belaya girerse kovulursun" dedim.
J'ai dit que si Dave fait une bêtise, je te fous à la porte.
Gelecek sefer içkilerden otlanırsan, kovulursun. Şimdi defol.
Si je te reprends à boire gratis, je te vire.
Pencereleri kapatmazsan kovulursun!
Si vous ne fermez pas ces fenêtres je vous mets à la porte.
Uymazsan "Özür dilerim hanımefendi." diyemeden kovulursun.
Si tu ne les respectes pas, tu seras vidé en un rien de temps.
Heywood, aç şunu. Aç yoksa kovulursun.
Ouvrez, ou je vous chasse!
- Onu getiririm. - On dakikan var, yoksa kovulursun. Niye endişeleniyorsun ki?
- Je vais la chercher, - 10 minutes ou tu es viré,
- Kapa çeneni yoksa kovulursun ve bir günlük yevmiyeni keserim.
- Ne réponds pas ou je te vire et je retiens l'argent de la journée.
Dikkat et, yoksa kovulursun.
Fais attention, ou je te mets dehors.
Bir daha o kağıtta yazan diyalogları değiştirecek olursan kovulursun!
Si vous changez encore mon texte, je vous fiche dehors! Comment osez-vous?
Bir kez daha amerikan futbolu gibi oynarsan kovulursun.
Joue encore à l'américaine et terminé.
- Kovulursun koç.
- Vous vous ferez virer, monsieur.
Sokarken yakalarsam, buradan kovulursun.
Si je te surprends encore, je te vire d'ici.
Şansın varsa sadece kovulursun.
Si t'as de la chance, tu te feras seulement virer.
Park et şunu, yoksa kovulursun.
Trouves-en une. Sinon, tu es viré!
% 300 zam alacaksın ve kabul etmezsen kovulursun.
Vous aurez une augmentation de 300 % et si vous refusez, vous êtes viré.
Hikaye 11 : 30'a kadar masamda olmazsa, kovulursun.
Si ton histoire n'est pas sur mon bureau avant 23 h 30, tu es viré.
Bu yaşta! Bir daha pat diye içeri dalarsan, kovulursun!
J'en ai marre, de tes coups!
Yakalanırsan, kovulursun.
Si tu te fais prendre, tu es viré.
Eğer bu Bundy kredisi başarısız olursa sen de kovulursun.
Si l'affaire de ce Bundy ne donne rien, vous êtes viré.
Ona dokunma, yoksa kovulursun!
- Laisse-le ou tu seras viré.
Bu gece de geç kalırsan, kovulursun.
Si tu viens de nouveau en retard ce soir, tu es renvoyé.
Ona teşekkür et yoksa kovulursun.
Dis-lui merci, fils de pute, ou tu es viré!
Ya götünü verirsin ya da kovulursun!
Obéis ou je te fous dehors!
Tek kelime edersen, kovulursun.
Un seul mot, LaPlante, et vous êtes viré.
"Tek kelime edersen, kovulursun", demedim mi?
J'ai dit : "Un mot et c'est la porte"!
Projeyi durdur yoksa kovulursun.
Arrêtez tout ou je vous renvoie!
Şimdi ya yaparsın ya da kovulursun.
Magnez-vous le cul ou c'est la porte!
Her şeyden önce kovulursun.
Tu seras virée.
Ya emirlere uyacak ya da kovulursun.
Faites en sorte qu'il soit prévisible ou trouvez-vous un nouveau job, poupée.
- Eğer birdaha gecikirsen... kovulursun.
Le train est à l'heure, M. Stoneman, et vous êtes encore en retard. - Oui, j'ai dû... - Si ça se reproduit, vous êtes viré.
İzin gününde nasıl kovulursun?
Comment diable vous allez me faire virer sur votre jour de congé?
Neler oluyor? Aynısını bir daha yaparsan kovulursun.
Si je t'y reprends, je te vire
- Gidersen kovulursun.
- Si tu t'en vas, tu es virée.
Kovulursun.
Vous serez virée.
Eğer bir ev satamazsan, kovulursun, kovulursun, kovulursun.
Vendez une maison, ou dehors. Dehors...
- Gazeteciliğin birinci kuralı eğer gerçekleri saptırırsan kovulursun.
Leçon numéro 1 de journalisme : si on invente les faits, on est viré.
Jerry, o müziği tekrar çalarsan kovulursun.
Et, si j'entends encore cette musique, tu es viré.
Kıyafet kurallarına karşı gelmekten kovuluyorsan, bundan da kovulursun.
Le non respect du règlement vestimentaire est déjà un motif.
Harcanmana izin vermeyeceğim. Hatta seni içerken yakalarsam kovulursun.
Ne gâchez pas ca. Si je vous vois fumer, je vous vire.
Yalvarıyorum, bir tane daha böyle gelirse kovulursun. Sıradaki!
Encore une comme ça, tu es virée.
Düşünüyordum da... söylediklerin doğruysa... işimi geri alacaksam... o zaman sen kovulursun.
J'étais en train de penser... Que si tout ce que tu m'as dit est vrai... Si c'est vrai qu'on me rend mon travail...
Etmezsen, kovulursun.
Refusez, je vous vire.
Üniversiteyi arar ve onlara ilişkinden bahsederim sonra da kovulursun.
Prévenir l'université et vous faire virer.
Anladın mı? Kovulursun.
Compris?
Üçüncü hata, anında kovulursun.
3ème faute : renvoi.
İşi alamadığın için kafan bozuldu, tamam, ama bir kanişin aklından geçeni duyduğunu söyleyecek olursan kovulursun.
Mais si tu dis que tu entends penser un caniche...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]