Kuşum перевод на французский
373 параллельный перевод
O, nadide bir mücevher, aşk kuşum.
Elle est un joyau précieux, mon tourtereau.
Gel, güzel kuşum.
"Viens, mon bel oiseau", dit Big Jim.
Sence nasıl olabilir, benim küçük akıllı kuşum?
Á votre avis, malin petit oiseau?
Bana yalan söylemiyorsun, değil mi küçük kuşum?
Tu ne me mens pas, hein, mon petit oiseau?
Benim sevgili, tatlı, şirin, küçük kuşum, benden nefret ettiğini söyle.
Mon joli petit oiseau, dis-moi que tu me détestes.
- Evet öyle, küçük kuşum.
- C'est ça, mon petit oiseau.
Olamaz mı, küçük kuşum?
Pas vrai, mon petit oiseau?
Kuşum!
Mon oiseau!
Kuşum! Seni gördüğüme öyle sevindim ki, anlatamam.
Quelle joie de te voir!
Illinois Quincy'li küçük bir kız için hiç fena değil, ne dersin kuşum?
J'ai fait du chemin depuis mon Illinois, hein?
Söyle gece kuşum.
- Tiens, mon petit hibou.
Bundan sonra insan değil, bir kuşum!
C'est merveilleux, je suis un oiseau!
Ben ne kuşum ne sincabım ne de arı.
Je ne suis ni un oiseau ni un écureuil - et encore moins une abeille.
En iyi kuşum kaçtı.
Mon meilleur oiseau s'est envolé.
- Ben bir horozum, kuşum, yani kanaryayım.
- Non, je suis un oiseau, un canari.
Minik kuşum, Blom gerçek bir dost!
M. Blom est un ami!
Ben mutlu bir kuşum!
Je suis joyeux comme un oiseau!
Sweetsie, minik muhabbet kuşum. Eğer uslu bir kuş olursan, mürekkep balığı kemiği yerine Emory amcan sana biraz Doktor Kettlebaum verecek.
Si tu es bien sage, mon joli oiseau, au lieu de graines, je te ferai psychanalyser!
Bir taneden çok mu var, kuşum?
Il n'y en a qu'un, ma chère.
- Hayır, kuşum.
Non, ma chérie.
Kuşum, Kuşumu kurtarmalıyım.
Mon oiseau, je dois le sauver
Ben vahşi bir kuşum. - Yani?
Je suis un oiseau sauvage.
Sorun bu işte. Ben vahşi bir kuşum, sense kivi.
Voilà le problème, je suis un oiseau sauvage et tu es un kiwi.
Üzgün müsün kuşum?
C'est triste... il n'est pas venu.
Öt kuşum öt!
Chante! Tu veux du pain?
"Benim güzel kuşum bu sabah erkenden yuvasından uçtu."
"Mon bel oiseau a quitté le nid si tôt, ce matin!"
"Benim güzel kuşum bu sabah erkenden yuvasından uçar?"
"A-t-il quitté son nid si tôt ce matin?"
- Sen nasıl istersen, minik kuşum.
- Tout ce que tu veux, mon chou.
Kuşum ötmüyor.
Mon oiseau chante pas.
Kuşum ölecek mi?
Mon oiseau va crever?
"Kuşum öldü. Kuş hastalıklarının tanısı için öneriler."
DIAGNOSTIQUER LES MALADIES DES OISEAUX
Şurada hasta bir kuşum var.
J'ai un oiseau malade.
Benim de yanımda kalan çatlak bir kuşum var tabi.
En fait, je loge chez moi un étrange voyageur.
Ben hep uçmayı hayal etmişimdir. Ben bir kuşum ve gökyüzünde istediğim gibi süzülüyorum.
J'ai bien souvent rêvé que je volais, que j'étais un oiseau et que je batifolais en plein ciel, au-dessus de tout.
Ben bir kuşum, ben bir kuşum.
Je suis un oiseau!
Eğer müsade edersen, ben bir kuşum.
Mais, je suis un oiseau, moi.
Bu ormanda bulabileceğin en güzel şey kuşum Helene!
La seule beauté de cette forêt, c'est Hélène.
- Minik kuşum!
- Mon petit oiseau.
Umarım kuşum rahatsız etmiyordur efendim.
J'espère que mon oiseau ne vous dérange pas.
Kuşum kuşum, güzel kuşum!
C'est si bon, les petits poissons.
Sonra tekrar deneyeceğiz minik kuşum.
J'essaierai de nouveau plus tard, petit oiseau.
Bak, ben bir kuşum!
Regarde, je suis un oiseau!
Ben bir kuşum!
Je suis un oiseau!
Bir fırt çek, tatlın, küçük kuşum.
Prends-en une bonne taffe, petit oiseau.
Küçük kuşum, üşüteceksin! Hadi, içeri gel!
Mon pinson, tu vas prendre froid!
Yeni elbiseler ister misin kuşum?
On t'habille de neuf, hein, cocotte?
Süslen benim minik kuşum!
Tu te maquilles, coquine.
Jorgaki gel buraya, minik kuşum.
Viens ici, mon chou.
Benim küçük kuşum!
Mon petit pinson!
İç, minik kuşum.
Bois, mon pinson.
İyileşiyorsun, benim küçük kuşum.
Tu es presque guéri, mon pinson.