Köşeyi dönünce перевод на французский
215 параллельный перевод
Sokakta giderken köşeyi dönünce...
Tu peux le rencontrer au coin
- Hemen köşeyi dönünce.
C'est à deux pas.
Köşeyi dönünce yavaşla.
Tournez au coin, et ralentissez.
Ağlama duvarı, hemen köşeyi dönünce Keith. Bilmiyorum. Galiba mecburum.
Le mur des Lamentations est par là... ou peut-être ici.
- Gideceğiniz yer uzakta mı? - Hemen köşeyi dönünce, neden?
- Vous jouez loin d'ici?
- Köşeyi dönünce ileride diyor.
Après le tournant.
Köşeyi dönünce.
C'est par là.
- Köşeyi dönünce...
Il n'en reste plus rien.
Köşeyi dönünce.
Là au coin.
Hemen köşeyi dönünce araba lastiği satan bir dükkân olacak.
Il y a un mécanicien tout près, juste à l'angle de la rue. Il répare les pneus.
- Köşeyi dönünce.
- Au coin.
Orada, köşeyi dönünce.
Là, derrière ce coin.
Köşeyi dönünce
C'est peut-être tout près
Şimdi farklı yönlere gitmeyi ve şu köşeyi dönünce, muhtemelen oralarda bir yerde olan en uç noktada tekrar buluşmayı öneriyorum.
Je propose que nous allions dans des directions différentes et que nous nous retrouvions au point le plus éloigné qui est probablement quelque part par là.
Odam hemen köşeyi dönünce.
Mon bureau est tout près.
Köşeyi dönünce holün sonunda aşkım.
Tu peux me le montrer? C'est au bout du couloir.
Köşeyi dönünce, sol taraftaki telsiz odasında.
Dans le bureau de la radio, de l'autre côté, à gauche.
Eve gitmek için köşeyi dönünce bir anda "Komik, hiçbir şey değişmemiş" diye düşündüm.
On a pris la rue de la maison et je me suis dit : "C'est drôle, " ça n'a même pas changé. "
- Hemen şu köşeyi dönünce görürsün.
- Il est là-bas derrière.
Ben o köşeyi dönünce...
C'était par-là.
Onları içeri götür. Köşeyi dönünce park yeri var.
Vous tournez au coin, il y a un parking.
Köşeyi dönünce karşınızdaki ilk kapı.
Vous tournez à droite et c'est la porte en face.
Bak, Evelyn, doğruyu söylüyorum ihtiyarı evine götürdüm, hemen şuracıkta, köşeyi dönünce.
Je te raconte la vérité. J'ai laissé le vieux chez lui, au coin de la rue.
- Benimki hemen köşeyi dönünce.
- J'ai un petit studio juste au coin de la rue.
Stüdyom hemen şu köşeyi dönünce.
Mon studio est à deux pas, quest-ce que t'en dis?
Hemen arkada, köşeyi dönünce.
Là-bas... au coin.
Zannedersem, ama sonra, köşeyi dönünce Sör Tavish Mortimer ile karşılaşmış.
Si on peut dire. Juste quand arriva Sir Travish Mortimer.
Şu köşeyi dönünce.
C'est juste la derrière.
- Köşeyi dönünce.
- C'est tout près.
Merak etme, arkadaşımın evi hemen köşeyi dönünce.
C'est très bien, mon copain vit juste au coin.
Hemen köşeyi dönünce, caz kulübü.
C'est juste au coin. Un club de jazz.
- Köşeyi dönünce.
Là-bas, au coin.
Evet, hemen köşeyi dönünce.
Oui, c'est juste au coin.
- Carmelina'da, köşeyi dönünce.
- Carmelina, juste au coin.
Köşeyi dönünce bir sandviççi var. Köfteli sandviç satıyorlar.
Juste au coin, ils vendent des sandwiches aux boulettes.
- Hemen köşeyi dönünce.
- C'est juste au coin.
Tam köşeyi dönünce.
Là-bas, dans le coin.
Köşeyi dönünce.
Juste au coin.
İleride, köşeyi dönünce.
Pour le moins cher de la ville, tu continues tout droit et tu tournes au coin
Aradığınız yer, köşeyi dönünce.
Le PSB est juste au coin.
Şu köşeyi dönünce çöp tenekelerinin içinde Bir şey bekliyor sıçrayıp bağırtmak için seni
Aux coins de rue, des inconnus surgissent des poubelles, se ruent
Sonraki köşeyi dönünce oradayız.
Nous y sommes presque.
Bay Warwick, bir koşu bana altı masa örtüsü getirin.... şu köşeyi dönünce, köşedeki bardan ve çabuk ol.
M. Warwick, allez chercher six nappes dans ce fichu pub. Faites vite.
- Köşeyi dönünce.
Juste après le coin.
Nerede yaşıyor? - Köşeyi dönünce.
- Où est-ce qu'il crèche?
- Köşeyi dönünce.
Première à gauche.
Bulunduğunuz yerden hemen köşeyi dönünce.
A deux pas d'où vous êtes.
Ve köşeyi dönünce, bir vejetaryen restoranı.
Il se peut qu'on nous regarde.
Evet, nalbant köşeyi dönünce.
Le maréchal-ferrant est juste à côté.
Koridoru geçin, köşeyi dönünce.
- Au bout du couloir.
O köşeyi dönünce ne olacak bilmiyoruz. Tanrı aşkına.
On va juste au coin de la rue!