Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ K ] / Kürek

Kürek перевод на французский

1,656 параллельный перевод
Şu el yapımı ahşap, kürek yarışındaki kayıklar.
Des scuIls en bois faits à la main...
- Kürek çekmeyi bile bilmiyorum.
- Je ne sais même pas ramer.
Kürek çekmek için, her şeyden önce, rahatlaman gerekiyor.
- OK. Pour ramer, il faut commencer par se détendre.
- Kürek çekmekten hoşlandım.
- J'aime bien ramer.
Kürek çekeceğimizi sanıyordum.
Je pensais qu'on allait, tu sais... Ramer.
Kürek kemiklerinin arasında bir benin var. Ufak bir tane.
Tu as un grain de beauté entre les omoplates.
Kusura bakma ama boşa kürek çekmek gibi geliyor bana.
Ça me paraît une cause perdue.
Kürek çek!
On vire à droite!
Saramito'ya gelince, biliyorsun boşa kürek çekiyoruz.
Et puis Saramito. Alors, lui... Je pisserais dans un violon, ce serait pareil.
İkinci ve şampiyonu ayırmak için Baker ve Murtaugh aileleri kürek yarışı yapacaklar parkın sonuna kadar gidiş-dönüş.
Pour départager les champions des seconds, les Baker et les Murtaugh vont faire une course en canoë jusqu'à la limite du parc forestier, aller et retour.
Kürek çekin. Çek!
Allez, ramez.
Kürek çek.
Rame.
Şimdi kürek çek.
Maintenant, rame.
Bundan sonra da akıntıya karşı kürek çekmemi istersin.
Je parie que tu me demanderas de me tenir contre le vent la prochaine fois.
Her kürek dolusunu inceler ve her parçayı saklarım... ne kadar küçük olursa olsun.
J'examine chaque pelle pour trouver du charbon, je prends chaque morceau, si petit soit-il.
Kürek gibi bir alet lazım.
Il vous faut un instrument pour le retirer.
Diğer herkes kürek kapsın.
Tous les autres prennent une pelle.
Omzu kürek kemiğinden ve ve dirseği yerinden çıkmış.
Son radius a été séparé du scaphoïde et du trapézoïde.
Bir kürek lazım, burayı kazıyor.
J'ai besoin d'une pelle ; elle va creuser ici.
Bir kürek alabilir miyim?
Je peux avoir une pelle?
Kökler kürek gibi, bu tür kıllar köpeklere aittir.
La racine en losange indique un chien.
Sol kürek kemiğinin altında delinme yaraları var. Açı soldan sağa ve aşağı doğru.
J'ai deux blessures pénétrantes sous l'omoplate gauche.
Kürek var, tabutun altındaymış.
C'est une pelle. Elle était sous le cercueil.
Mermiyi kürek kemiğinden çıkardım.
J'ai prélevé le projectile dans son omoplate.
Karnında kürek.
Une pelle dans le ventre.
Alet çantanda kürek var mı?
Vous avez une pelle?
Boşa kürek çekiyorsun.
Ça ne mène nulle part.
Geç saatlere kadar çalışırdı, her sabah da kürek çekmeye giderdi.
Elle travaillait tard chaque nuit, allait ramer tous les matins.
Biriyle beraber mi kürek çekerdi?
Elle ramait avec quelqu'un d'autre?
Boru, kürek ve tahta.
Un tube, une pelle et une planche.
sen buradasın, küllerini dağıtmak için kürek çekiyorsun.
Tu es là, à ramer pour moi pour disperser ses cendres.
Bir kürek al ve kazmaya başla.
Pourquoi tu chopes pas une pelle et que tu commences pas a creuser?
Akıntıya kürek çekmek olur.
On va faire sans.
Dünyadaki tüm zamanlara sahip olabilirsin. Ama ne kadar daha boşa kürek çekmeyi isteyeceksin?
Vous avez beau avoir l'éternité devant vous, mais combien de tout ce temps vous êtes prêt à consacrer à une cause perdue?
Fakat onun en iyi arkadaşının kardeşi Nevada'da kürek çekerken öldü.
Mais le frère de son meilleur ami est dans les couloirs de la mort du Nevada.
- Kürek çekme aleti yine bozuk.
Le rameur est encore cassé.
NasıI oluyorda Fusilli eline bir kürek almıyor?
Pourquoi est-ce que Fusilli ne met pas la main à la patte?
Birçok kişiye göre, bunlar akıntıya karşı kürek çekmek.
C'est comme si on pariait sur un cheval déjà mort.
Lütfen, bir kürek al ve kazmaya başla.
S'il te plaît, attrapes une pelle et commences à creuser.
Annem benimle birlikte kürek çekecek mi?
Est-ce que maman fera du bateau avec moi?
Çekiç veya kürek gibi, ama daha karmaşık.
Comment a-t-elle fait? Comment?
Ne olduğunu bilemiyorum. Sadece kürek çekiyordum.
Je ne sais pas ce qu'il s'est passé.
Bahçedeki baraka, kürek, kireç torbası.
Abri de jardin. Pelle. Sac de chaux.
Bir yıldan beri kadırgada kürek çekiyor.
Il a été condamné aux galères pour une année.
Golly! Sen sadece boşa kürek sallıyorsun.
Tu radotes comme une vieille carne!
İki metre kefene salırsak, istediğimiz 2 kürek topraktır. "
'Après nos 2 mètres de linceul, " " nous voulons toujours nos 2 mètres de terre.'
Bir de kazma ve kürek.
Ah, et une pioche et une pelle. Très bien.
Başından beri boşa kürek çekmişiz.
Ils n'ont jamais servi à rien.
Bazen akıntıya karşı kürek çektiğimizi düşünüyorum.
Parfois, j'ai l'impression de n'effleurer que la surface de l'océan.
Bir kürek bulun.
Cherche une pelle. Non.
- Kürek kemiğine.
L'omoplate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]