Latour перевод на французский
128 параллельный перевод
Eh, madem ısrar ediyorsunuz... O halde başlayalım, Latour, ihtiyar kız.
- Feignons l'attendrissement.
LaTour ona tapardı.
Latour vénérait le colonel.
LaTour'un onu öldürdüğünü mü söylüyorsun?
Vous pensez que Latour a pu le tuer?
LaTour'dan bahsetmiyorum.
- Je ne parle pas de Latour.
LaTour Albay'a hayrandı, öyle değil mi?
Latour adorait le colonel, non?
LaTour.
Latour.
- LaTour hakkında sanki- -
Vous parlez de Latour comme si...
Onun ismini tuhaf bir şekilde söylüyorsunuz.
Votre façon de parler de Latour est déroutante.
LaTour'dan bahsetmeyi şimdilik bırakalım.
Oublions M. Latour pour l'instant.
Andre LaTour, Albay'ın uşağı.
André Latour, le valet de chambre.
Merhaba, LaTour. Bu beyefendi Londra'dan evi görmek için gelmiş.
Latour, ce monsieur vient de Londres pour visiter le manoir.
LaTour!
Latour?
LaTour bana bahçeyi gösterecek. Çok iyi, efendim.
Latour va me montrer le jardin.
LaTour'un odası.
À la chambre de Latour.
LaTour'un mu? Neden hizmetçiler bölümünde değil?
Il n'occupe pas les quartiers des domestiques?
LaTour nerede?
Où est Latour?
LaTour'u gördüm.
J'ai vu Latour.
LaTour senden nefret ediyor.
Latour vous déteste.
LaTour'un senden nefret etmesinin nedeni efendisine ihanet etmen olabilir mi?
Est-il possible que Latour vous déteste parce que vous l'avez poussé à être déloyal envers son maître?
Sadık hizmetkarı Andre LaTour'un kollarına erişemeden öldü.
Avant que n'arrive son fidèle valet de chambre,
6 Mayıs gecesi, Albay Paradine Bayan Paradine ve Andre LaTour arasında bir tartışma olduğunu öğreniyoruz.
Vous apprendrez que durant la nuit du 6 mai, une dispute éclata entre le colonel Paradine, Mme Paradine et André Latour.
Andre LaTour'u çağırın.
J'appelle André Latour.
Andre LaTour.
André Latour.
- Andre Etienne LaTour.
- André Étienne Latour.
Daha yüksek sesle konuşun ki sizi duyabilelim.
- Parlez plus fort, Latour.
LaTour kavga hakkında yalan söylüyor.
Latour a menti sur la dispute.
Çok kolay hatırlayamadınız, değil mi LaTour?
- Votre mémoire est coriace, Latour.
Andre LaTour, Paradine'in tekrar tekrar sizin duyacağınız şekilde bu hayattan bıktığını ve ölmek istediğini söylediğini inkar mı ediyorsunuz?
André Latour, niez-vous avoir entendu le colonel Paradine répéter qu'il en avait assez de la vie et qu'il voulait mourir?
Hayır, LaTour. Hayır. İfadenizin üzerinden tekrar geçmenizi istemiyorum.
Non, je ne veux pas que vous répétiez votre déposition.
Sizi itham ediyorum LaTour, hikâyeniz yalanlarla dolu.
Votre histoire n'est qu'un tas de mensonges!
Çok net cevap verdiniz, LaTour.
Vous êtes très précis, Latour.
Efendim, LaTour ifadesini verdiğinde "Albay gitmemi istedi." ibaresini kullandı. "Benden uzaklaş." cümlesini kurmadı.
Le témoin a dit "le colonel m'a dit de partir" et non "il m'a renvoyé".
LaTour, Albay'a yatarken de yardım ederdiniz, öyle değil mi?
Latour, vous aidiez le colonel à se mettre au lit, n'est-ce pas?
Söyleyin bana LaTour. Daha önce zehirden ölen başkasını gördünüz mü?
Dites-moi, Latour, avez-vous déjà vu quelqu'un mourir empoisonné?
- Ama- - Sen Andre'nin kocama kendisini öldürmesinde yardım ettiğini söylemek istediğinde itiraz etmiştim.
Je ne voulais pas que vous insinuiez que Latour a aidé mon mari à mourir.
Ya kocan kendini zehirledi. Ya LaTour yaptı. Ya da sen.
Soit votre mari a réussi à s'empoisonner lui-même, soit Latour l'a fait, soit vous l'avez fait.
Ne istersen yapabilirsin. LaTour'la işim henüz bitmedi.
Je n'en ai pas fini avec Latour.
Evet, LaTour. İfadenizi hatırlıyor musunuz?
Monsieur Latour, vous vous souvenez de votre témoignage :
Cevap verin, LaTour.
Répondez, Latour.
Doğru anlamış mıyım LaTour, 6 Mayıs'taki tartışmadan sonra Albay Paradine'i bir daha canlı görmediniz?
Dois-je comprendre qu'après la dispute du 6 mai au soir, vous n'avez jamais revu le colonel vivant?
Kadehi ne zaman yıkadınız ve kuruladınız, LaTour?
Quand l'avez-vous lavé et essuyé?
LaTour, yalan yere yemin etmenin cezasından haberdar mısınız?
Latour, savez-vous ce que vous encourez pour parjure?
- Saygı duyarım. İfadesinin, yalan yere yemin etme suçlaması ile birlikte Kamusal Soruşturma Müdürlüğüne gönderilmesini öneriyorum.
Votre Honneur, je propose qu'une copie du témoignage de Latour soit envoyée au parquet afin de formuler une accusation de parjure dont il s'est rendu coupable.
LaTour, Albay Paradine tarafından duyulanlar sizin ima ettiğinize göre Bayan Paradine ile aranızdaki yetişkinsel ilişkiyle mi ilgiliydi?
Latour, vous dites que le colonel vous a entendus. Cela signifie-t-il que vous aviez une liaison avec Mme Paradine?
Hepsi bu kadar, LaTour.
Ce sera tout, Latour.
Kocamla uşağı LaTour hakkında konuştum.
J'avais parlé à mon mari de son valet, Latour.
LaTour'un evde kalmasını istemiyordum.
Je ne voulais pas que Latour reste.
Neden LaTour'un evde kalmasını istemiyordunuz?
Et pourquoi cela?
LaTour'a karşı tutumunuza çok şaşırdım.
Je suis troublé.
Şunu hatırla, LaTour.
Latour...
- Seninle LaTour arasında ne var?
- Qu'y avait-il entre vous et lui?