Laughing перевод на французский
48 параллельный перевод
[Laughing ] [ Man] Lattimer, altı.
Lattimer, six.
[Laughing] Onu çizemedi bile. Onu batıramayacağını biliyordum.
Il ne l'a même pas éraflé, il ne pourra jamais le couler.
Birisi, Laughing Boy için yeterince iyi olmayan fotoğrafların resmini çizmiş.
J'ai fait faire un portrait à partir des photos que le guignol n'aimait pas.
J.D. Salinger'ın yeni öykülerini basmak isterdim. Ama daha çok "The Laughing Man" veya "Raise High the Roofbeam, Carpenters" ayarında olanları ; "Hapworth Sixteen" ya da " Seymour :
Une collection de nouvelles histoires de J.D. Salinger... mais plutôt dans la ligne de "L'homme qui riait"... ou "Placez haut les poutres, charpentiers".
How the winds are laughing, they laugh with all their might laugh and laugh the whole day through...
Comme les nuages rigolent, ils rigolent de toute leur puissance ils rigolent toute la journée...
[DoorOpens, People Laughing]
[La porte s'ouvre, des personnes rient]
- / / Nothing's going my way / / - [Laughing]
/ / Nothing's going my way / / [Rires]
- [Laughing] Ne yapıosun?
[Rires] / / Hear l'm wrong when l'm right / /
[Laughing]
[Rires]
[Both Laughing]
[Rires]
[Man Laughing] Hey, Bill.
[Rire] Hé, Bill.
- $ 25! - [Laughing]
- 25 dollars [Rires]
- / / Howdoyoufeel / / - [Laughing]
/ / How do you feel / / [Rires]
( laughing )
( Laughing )
Bunu benim için yıkar mıydın? Şaka yapıyorsun olmalısın. Fakat, çamaşır makinesini ve kurutucuyu, çarpılmadan kullanmasını bilen tek kişi sensin.
( laughing ) tu veux rire mais tu es la seule à savoir utiliser le lave linge sans être éléctrocutée.
Hadi.
( laughing ) allez.
Şimdi öde... Çocuklar!
( laughing ) là on est... les garçons!
Yol boyunca güleceğiz.
Boom, boom, boom Laughing all the way
Bölüm 4 - "Pembe Flamingolar" Uyarı : Altyazı, argo ve küfür içermektedir.
We're bobbing along in our barrel some of us tip right over the edge but there s one thing really mystifying, it s got me laughing, and it s got me crying all my life it would be death-defying
"Kahkahalarla güldüm" ün kısaltıImışı.
Ça veut dire "Laughing Out Loud."
Kahkahalarla gülmekten yerlerde süründüm.
"Rolling on the floor laughing out loud"
Courtney'i sürekli güldürürüm ve onunlayken, esprilerimden dolayı çok rahat hissederim ve Dave'le ve başka birkaç arkadaşlayken.
Courtney do the always laughing and I feel comfortable in being sympathetic with you and with Dave and other friends.
Yani cesedi eve getirip arka bahçeye koydum, bu çılgınca. [laughing]
Je veux dire, ramener un cadavre à la maison, c'est dingue.
# Well, I can't keep from laughing
# Well, I can t keep from laughing
- Laughing Beagle'da olduğu dört patron ve barmenler tarafından onaylandı efendim.
- On a confirmé sa présence au Chien qui Glousse.
* Ama kızma * * eğer hatırlayamıyorsam * * son kez ne zaman güldüğünü *
Don't be unhappy Can't remember when I last saw you laughing
Gülen hayvan ormanları ve düzlükleri gezinme gücün hiç bitmesin.
Laughing animaux peuvent maintenir leur force à errer dans les plaines et les forêts.
Gülümsemeni duyar gibi oldum
I thought that I heard you laughing
* Gülüyorum bulutlara *
l'm laughing at clouds
Bren, ben gidiyorum.
( Brenda laughing ) Hé, Bren, je vais décoller.
* Güldüğünü duydum, ya da öyle sandım *
♪ I thought that I heard you laughing ♪
O dumanın kesinlikle.. .. aşağı ineceği yok.
[laughing] Il n'y a aucun putain de moyen que ça redescende.
R-O-L-F yanındayken, kendini gülmekten yerlere atarsın!
Avec le R. O. L. F., c'est "Rolling On the Laughing Floor".
- Buna ne ad takalım peki? - LOL ( Laughing Out Loud / sesli güldüm )?
- Comment on va appeler ça?
♪ Laughing at the sun, singing ♪ ♪ Ah, ah, ah, I just want to be a rock star ♪
Laughing at the sun, singing ah, ah, ah, I just want to be a rock star
# Parlak mutlu insanlar gülerler # Oda dönüyor bebeğim.
♪ Shiny happy people laughing ♪ La pièce tourne, bébé.
LaughingSkull.
Laughing skull.
[Laughing] Karın seninle konuşmak istiyor.
Ta femme veut te parler.
The green prairie stare laughing ♪ Bay Bennet! Bay Bennet!
M. Bennet.
ben her zaman iyi olan ebeveyn oldum.
( Laughing ) c'est vrai...
Gerçekten komikti.
( Both Laughing ) c'est amusant.
Uyarı : Altyazı, argo ve küfür içermektedir. İyi Seyirler...
Some of us tip right over the edge but there s one thing really mystifying, it s got me laughing, and it s got me crying all my life it would be death-defying till I know
 ™ ş so much love, the kids are laughing... â ™ ş. Muhtemelen bunu deneyip sana komik bir şey söylemeliyim fakat bunu nasıl yapacağımdan emin değilim.
Faudrait que je dise une blague, mais je sais pas faire.