Leaders перевод на французский
578 параллельный перевод
- Çogunluk liderlerinin komisyonudur.
- La réunion des leaders de la majorité.
1939'da, Fritz Kuhn ve Alman-Amerikan Birligi türünden Nazi cepheleri gelisş iyordu.
En 1939, les leaders nazis, tels que Fritz Kuhn et son Alliance germano-américaine, sont florissants.
"Eğer herhangi bir güç bizden önce birini uzaya gönderirse biz artık Birleşik Devletler değil bölünmüş dünya oluruz." vesaire vesaire.
"Si une autre puissance réussit à en lancer une avant nous... nous ne serons plus les U.S., les leaders mondiaux, etc., etc.."
Kadın onu duş yaparken buldu ve bıçağı kalbine saplayıverdi.
Charlotte Corday et Marat... un des leaders de la Révolution française.
Dov Gruner ve Filistin grubundaki üç lider bugün Acre hapishanesinde asıldı.
Dov Gruner et trois autres leaders de l'Irgoun en Palestine ont été pendus aujourd'hui dans la prison d'Acre.
... Tel Aviv'deki ulusal komitemizden 14 lider Göç'e destek vermek için açlık grevine başladı.
... création d'un étatjuif en Terre sainte. Treize leaders de notre Comité national à Tel Aviv ont entamé une grève de la faim par solidarité envers l'Exodus.
Nerede? Haganah'a her şeyi söylüyor muyuz?
On dit à la Haganah où se cachent nos leaders?
albaylar gibi liderleri yürüyor,
ses leaders marchent comme des colonels,
" Liderlerden birisin.
Tu fais partie des leaders.
Liderler şu anda oval bölümde Ferrari ile Barlini önde, arkasında BRM ile Stoddard ve Yamura ile Aron var.
Les leaders négocient leur première courbe. Barlini mène, devant Stoddard sur BRM et Aron sur Yamura, suivis de Brabham, Gurney et Scarfiotti.
Pedrito biraz genç ama ülkede pekçok genç liderimiz var zaten. Doğru mu?
Je sais que Pedrito est un peu jeune mais beaucoup de nos leaders sont jeunes.
Bütün dünya liderleri suikaste uğrayacak ve benim ikizlerim onların yerini alacak.
Les leaders du monde seront assassinés et remplacés par mes doubles.
Onda bir liderin azameti yok.
Il n'a pas la grandeur des leaders.
Erkekler bizi istiyor çünkü bizim sayemizde büyük bir lider oluyorlar.
Les hommes nous recherchent, car nous leur permettons de devenir des leaders.
Sorun, Nazi liderlerin gaddar psikopatlar olması değil.
Les leaders nazis psychotiques n'étaient pas le seul problème.
Almanların kaynaklarına zarar verin sonra kaçıp geri çekilin.
Touchez les leaders allemands et repliez-vous avant d'être coincés.
Bölgedeki lideriniz kim?
Qui sont vos leaders?
Teknoloji bakanı bugün üç Rus liderle bir araya gelerek 4 milyon pauntluk dev uçak anlaşmasını görüştü.
Le ministre de la technologie a rencontré trois leaders russes pour discuter d'un contrat de 4 millions de livres.
Hunlar'la savaş devam ediyor. İngiltere'nin cesur evlatları Bosch'a karşı savaşırken, liderleri ise Hunlar'a karşı kullanılabilecek en önemli silah için atılımlarda bulunuyorlar.
La guerre contre les Huns continue, et alors que... nos braves garçons de Grande Bretagne se battent contre les Boches... leurs leaders sont aux aguets de nouveaux progrès... qui pourrait fournir l'arme ultime dans la guerre contre les Huns
Oturuma İşçi Sendikaları Konfederasyonu da bir ara başbakan tarafından çağrıldı.
À un moment, les leaders syndicaux, réunis pour discuter de la situation, ont été convoqués par le premier ministre.
Sana yaptığım yatırımın hakkını ver. Ama bazı insanlar alem yapmayı seviyor... ve işte bunların çocukları liderler, ayktakımını harekete geçirir bunlar.
FRITZ LE CHAT... que leurs fils sont des leaders... des fomentateurs de troubles.
Sendika liderleri, size sözüm :
Leaders syndicaux, je veux dire ça :
Şimdi, halk adına, siz sendika liderlerinden beklentimiz üzerinize düşeni yapmanız.
Et au nom de la communauté, nous sommes en droit d'exiger, leaders syndicaux, que vous jouiez le vôtre.
Dünya liderleri içinde Führer'in aksine,
De tous les leaders du monde,
Kısa bir süre sonra iki lider saraydan ayrılıp, üstü açık bir tören arabasına biniyorlar.
Après les deux leaders partent pour un tour en Automobile décapotable.
İki lider, meçhul kahraman için hazır olda saygı duruşunda bulunuyorlar.
Les deux leaders saluent le soldat inconnu.
Takım liderleri... tarayıcılarımızda yeni cisimler belirdi.
Leaders d'escadrons, on vient de capter des transmissions.
Dorf, onlara ordu talimatlarını okuyun. Führer'in 30 Mart 1941 tarihindeki emirlerine istinaden, politik liderlerin davranışlarını düzenleyen talimatlar.
Instructions réglant l'attitude vis-à-vis des leaders politiques, selon les ordres du Führer du 30 mars 1941.
Kadehimi sizlere kaldırmak istiyorum sadece insanlığın 12 kolonisini temsil eden... 12 meclisi üyeleri olan değil dostlarım olan sizlere. En büyük liderler şimdiye kadar hiç bir araya gelmemişti.
Je voudrais lever ma coupe en votre honneur- - pas seulement en tant que le Quorum des 12... représentant les 12 colonies humaines... mais en tant que mes amis- - les plus grands leaders Jamais rassemblés.
Sicilinde hiç de kötü görünmeyecek bir şey bu. Chip.
C'est vrai qu'on a de nombreux leaders du campus ici.
Merhaba Frank, nasılsın? Nasılsın? Affedersin, ne oluyor burada?
Si vous voulez connaître les vrais leaders du parti socialiste américain, rendez-vous au sous-sol de cet édifice dans 5 minutes...
Bolşevikleri ve devrimi bertaraf edip Rusya'da Hıristiyan uygarlığını yeniden kurmak için doğudan ve batıdan 16 ordu ülkeye girdi.
Je parlerai de la persécution de l'I.W.W., de la multiplication des associations patriotiques et de la capitulation des leaders socialistes. - Je parle trop vite? - Non.
Kongre salonunda istediklerimizi anlatabilmek için İngilizceden Almancaya, İtalyancaya, İspanyolcaya ya da Fransızcaya çevirmemiz gerekiyor.
Camarade Radek, d'autres n'ont pas le temps non plus pour ce débat : Les 101 leaders de l'I.W.W. qui sont en prison aux États-Unis à cause de leurs idées révolutionnaires.
Başkanımızın... ... dünya liderleri önünde, bir barış anlaşması... ... imzalarken...
Vous tenez à ce que... le président des Etats-Unis s'asseye... pour signer un traité de paix... qu'il pète son stylo-bille... et que l'encre dégouline sur son fute impec... devant les leaders mondiaux?
Ya Rusya'da Küba'nın sahte Marks'isti, ya da... popüler bir demokratik devrimin en popüler lideri. Sen seç.
Le dupe de la Russie et de Cuba ou le plus populaire des leaders révolutionnaires.
... normal infaz prosedürüne tabi tutulduklarından,... öleceklerinden emin insanlar olacaktı ve bunu bileceklerdi.
J'allais ensuite au camp llD pour établir le contact avec les leaders de la Résistance. Ils me donnèrent du pain pour les Juifs tchèques! Et des oignons!
Alman ulusu hükümetlerinin politikasını değiştirmeye çalıştığını ispat etmezse hükümetlerinin işlemekte olduğu suçlardan sorumlu tutulmak durumunda kalacaktır.
Ma troisième mission : "Ll y a dans le monde des leaders juifs. " Prenez contact avec eux.
" Varşova'daki Yahudi mahallelerinde bundan bahsediyorlar.
Entre ces deux leaders juifs, et cela tient aux affinités,
Siktir git be! Bunu neden hiç komünist liderlere sormazsınız?
Demandez donc aux leaders communistes.
Birçoğu liderleri dövme emri almış durumda.
Ils ont ordre de matraquer les leaders.
Siz ve diğerleri, Siyah Bilinçliliğinden bahsederken diyorsunuz ki, "Bizim asıl liderlerimiz cezalandırıldılar ve Robben Adası'nda hapse mahkum edildiler."
Mais c'est eux qu'on accuse et pas la société des Blancs. Lorsque vous ou d'autres représentants de la conscience noire dites : "Nos vrais leaders ont été assignés à résidence ou emprisonnés".
Bugün Libya'da, Albay Gaddafi'nin önderliğinde, Ortadoğu'da, siyonist ve Amerika emperyalizmine karşı olan mücadeleyi uzun ölçekli değerlendirme amacıyla toplandılar.
En Libye aujourd'hui, des leaders arabes progressistes, invités par le dirigeant libyen, le Colonel Kadhafi se sont réunis pour discuter des mesures à prendre pour lutter contre l'impérialisme américain et sioniste au Moyen-Orient.
"Savaşları ülke liderleri arasında yapmalı. Ayakkabılarının içine at dışkısı doldurup onları bir stadyuma kapatmalı." demişti.
Une guerre devrait être réglée dans un stade où les leaders s'affronteraient avec des chaussettes remplies de purin.
Hiçbir şey bulamayacaklar. İnsan hakları liderleri gençlerin yeri konusunda hal iyimser.
Les leaders des droits civiques restent optimistes.
Ya da Fendaus V'in, kolları olmayan liderleri gibi.
Et les leaders de Fendaus V, qui n'avaient aucun membre.
İkiniz de işini bilen pazarlıkçılar, güçlü liderlersiniz.
Vous êtes de fins négociateurs, de puissants leaders.
Ve muhteşem liderler...
Et aussi de grands leaders comme...
Bugünün liderleri, kafa uçurmak yerine suçlama yapıyorlar.
De nos jours, les leaders sont attaqués en justice au lieu d'être décapités.
İşte yeni liderlerimiz.
Voici vos leaders.
Küçük bir grup kadın bana yaklaştı.
Les leaders juifs à Varsovie en furent avertis.
Buna ilişkin somut delil olmazsa Alman hükümetinin Yahudilere yaptıklarına misilleme olarak Almanya'daki bazı hedeflerin bombalanacağı ve yıkılacağı alenen duyurulacak.
"Ils sont des leaders juifs. " Leur peuple se meurt. " Ll n'y aura plus de Juifs.