Len перевод на французский
737 параллельный перевод
Nate'len benden daha çok balık getireceksiniz.
Plus que moi et Nate!
Bu çifti, Tanrı'nın huzurunda ve topluluğun karşısında bir araya getirmek için toplandık.. İsa ile kilise arasındaki bize belirti - len mistik birlik, bu adam ve bu kadının kutsal evlilik bağıdır ki bu da Tanrı'nın tesis ettiği kutsal bir itibardır.
Nous voici réunis sous le regard de Dieu... pour unir... cet homme et cette femme.
Zavallı kardeşime söylemedim çünkü Len onu öldürürdü.
Je n'ai rien dit à mon frère, Len l'aurait tué.
Len öldüğüne göre Emma'yla iş yapmam.
Len n'est plus là, je ne traite pas avec Emma.
Şimdi posta arabası cinayetini de sana yıkacaklar.
Maintenant ils vont vous coller le meurtre de Len!
Glen Carlson mı demek istediniz?
Len Carlson?
Glen çok iyi bir çocuktu.
Len était un bon garçon.
Len Pearlman, Bill Bittner Jim Clark ve karısı Shirley ve çocukları hayatımda tanıdığım tüm insanlar.
Len Pearlman, Bill Bittner, Jim Clark et sa femme Shirley... et leurs enfants...
Bu genç bayanla da mahkemeyi izlerken balkonda tanıştım. Len!
J'ai rencontré cette demoiselle pendant le procès.
Oh, Len, beni senden uzak tutmaya çalıştılar.
Ils m'empêchaient de venir.
Söyle ona, Len.
Dis-lui, Len.
Hadi söyle, Len.
Dis-lui, Len.
- Evet, Len, sen kendin söyle.
- Oui, Len, dis-le toi-même.
Çek git len!
Dégage!
Kes len!
Ferme-la!
Konuş len!
Enfer!
- Kes len!
- Ferme-la!
Ben Sör Len Hutton.
Ici Sir Len Hutton.
Lokantadaki garson daha iyi tavsiyede bulunur.
Le serveur chez Len Tone's est meilleur conseiller.
- Terbiyeli konuşsana len! Canavar babandır senin!
Sois poli, c'est ton père le monstre!
Korkutayım mı şunları? Hadi len!
Puis-je leur faire peur?
Gelip biraz demlenmez miydiniz? Hadi len!
Soyez les bienvenus.
Ya hatta ihtiyar Len Gaskel burada barın ardına saklanmıştı.
Même le vieux Len Gaskel, il a l'air ridicule à côté de lui.
Ve tüm bunlar ihtiyar Len'i epey sarstı.
Et il en faut, pour arrêter le vieux Len!
Len Hanky, el ve ayak hastalıkları uzmanı, röntgenci, tavukçu.
Len Hanky. Pédicure, voyeur, satyre.
Elbette Len, bu adamdan çok fazla hata yapmasını bekleme.
N'espérez pas qu'il commette une telle erreur.
Len Peterson bu para ağacını, Amity Kıyı Şeridinin inşaası için, iyi niyetli bir jestle bağışladı. Hadi, Len için dinleyelim.
Ces fonds sont donnes par Len Peterson, le promoteur de la Residence du Rivage en geste de generosite envers la communaute.
Teşekkür Len.
Merci, Len.
Len'e merhaba de.
Dis bonjour à Len.
- Ben Len Garber, avukatınız.
- Len Garber, avocat désigné d'office.
Alo? Bay Len Garber lütfen.
M. Len Garber, je vous prie.
Bu Dave benim kardeşim. Ve Len.
Voici Dave, mon frère.
Benim amcam.
Et Len. Notre oncle.
Len Lescher.
Len Lescher.
Len? ! Burada mısın?
Len, vous êtes là?
Aldırma onu, Len.
Peu importe.
Bunları nereden buldun, Len?
Où les avez-vous donc dénichés?
Len, o gerçek değil.
- Lennie, c'est un montage!
Bak. Şuna bir bak, Len. Bak.
Regarde ça.
Biliyor musun, Len, o film...
Tu sais, Lennie, ce film...
Başlıyoruz, Len! Alabildiğine yanılsama.
Tu vois, Lennie, ce n'était qu'une illusion.
Hepsi düzmece, Len.
Tout est faux.
Gerçek yanılsama kim, Len? Sen mi yoksa ben mi?
Lequel de nous deux est illusion?
Oh, işimin ortasında, efendim, arkadaşın Len Fisher'i düşünüyordum, onun burada Los Angeles'te bulunduğunu.
J'étais plongé dans mon travail. Je pensais à votre ami Lennie. À sa présence à Los Angeles...
Ah, Len o sabah geldi, ve siz gidiş-dönüş biletinin izini sürdünüz.
Lennie est arrivé le matin et son billet retour...
Get len!
Va au diable!
- Kardeşimize iftira mı, yürü len!
- Il insulte notre sœur?
Yarabbi şükür de len!
Dis : "Santé"!
Bağırma len!
Arrêtez de crier!
Açılın len!
Reculez!
Defol len...
Du balai!