Lere перевод на французский
1,305 параллельный перевод
Halliwell'lere gidecez.
Les soeurs Halliwell.
Sonra seni Nomlie'lere terk ederler.
Après, on les abandonne aux Nomalies.
Onu Nomli'lere verecekler.
Ils le livreront aux Nomalies.
Kan dolaşımında pluripotent'lere rastladım.
Ton sang contient des cellules multipotentes.
Şu an orada DRD'lere arama yaptırıyorum.
J'ai envoyé des DRDs faire des recherches.
Bu, Boston'daki "chai latte" lere hiç benzemiyor.
Ce café est loin de valoir les cafés crème de Boston.
Anne, Richie'lere gitmek için arabayı ödünç alabilir miyim? Hayır.
Tu me prêtes la voiture?
Rosalie'lere gidiyorum.
Je vais chez Rosalie.
Şükran Günü'nde Tony'lere gitmem gerekiyor. Ro ile.
Je suis invité chez lui pour Thanksgiving, avec Ro.
İşte yine "keşke" lere başladın.
Tu recommences avec ça?
Kimse bize 80'lere kadar söylemedi.
On nous en a parlé qu'en 1980.
İzolasyon odasındaki Zat'lere ve TER'lere ihtiyacımız var.
Apportez des zats et des TER dans la chambre d'isolement 4. Vite.
Söyleyecek şeylerin varsa git Pinciotti'lere söyle.
Si t'as quelque chose à dire, c'est aux Pinciotti.
Sen onları ona götürürken ben burada işlerimi bitirip yemek için Fred's'lere gideriz, tamam mı?
Apporte-les lui pendant que je termine ici. Et ensuite, on ira manger chez Fred, ok?
Talyn... Geçerli görevlerine ek olarak, lütfen DRD'lere Bay Crichton'un empülsiyon silahına göz kulak olma görevini de ver, kaybetmiş gibi görünüyor
Talyn, en surplus de leurs taches actuelles, demande aux DRD de chercher le pistolet de monsieur Crichton, qu'il a apparemment égaré.
- Senin yaşadıkların, kısmen kölelerin efendilerinden gördüğü ve nesiller boyu çocuklarına geçirdiği muamelenin sonucu. Tate'lere kadar.
Ce que vous avez subi... est la conséquence des mauvais traitements... que les esclaves ont subis de la part de leurs maîtres... et qu'ils ont reproduits avec leurs enfants de génération en génération en génération... pour en arriver jusqu'aux Tate.
Bazı çocuklar Will lere basketbol oynamaya gidecekler.
Avec les copains, on va chez Will pour jouer au basket.
Bazı Ari'lere saçma sapan şeyler söylediği için öldü.
Il s'est embrouillé avec des skins, tu sais. Donc, ils lui ont fait la peau, et l'ont sodomisé 56 fois.
Yeni 4-84s'lerin OC'lere uyduğundan emin olmalılar.
Apparemment ils ont besoin de voir les nouveaux 484 pour s'assurer que ça marche avec leurs O.C..
Binaya, elemanlara, Dj'lere ses sistemine para ödüyorduk... ama paranın büyük kısmı uyuşturucu satıcılarına gidiyordu.
On dépensait de l'argent pour le bâtiment, les employés, le D.J., l'équipement sonore, mais presque tout l'argent allait aux dealers.
Ekinlerime yaptılarını herkese yayacağım. gazetelere TV lere herkese!
Je vais le dire a personne ce que tu fais dans ces champs que ce soit à la TV ou à quelqu'un d'autre!
Bunu Cortez'lere sakla.
Economise-toi pour les Cortez.
Frank ve Cathy'e, gerçek Bay ve Bayan Magnatech'lere.
A Frank et Cathy, qui sont véritablement M. et Mme Magnatech.
Qin'lere karşı bir savaşta ölmüştü. Onun kılıcını miras aldı.
Elle est la fille d'un général de Zhao qui mourut en combattant les Qin.
Tam da Aslan'ın söylediği gibi ve Medvedev'lere gittiğimde, artık orada bir şeyin yapılamayacağını biliyordum.
et ce qu'Aslan voulait. Quand je suis allé voir les Medvedev j'ai compris que rien n'avait bougé.
Yağmur, gücünü % 70'lere düşürüyor.
La pluie réduit sa puissance de 70 %.
Ayrılıp Varşova'ya gittim ve sabah olunca Staisek'lere geri döndüm.
Je suis donc parti. Je suis allé à Varsovie et suis retourné chez Stasiek le matin.
İzumi'lere gideceğiz.
Nous allons voir Izumi.
Hennessy'lere ulaştınız.
Vous etes bien chez les Hennessey.
Janis'lere gidiyorum.
Chez Janice.
Onu Braudy'lere götürüyorum.
Je l'emmène chez les Braudy.
Braudy'lere gidiyoruz, heyecanlı mısın?
On va chez les Braudy, t'es content?
Western'lere göre daha karmaşıklar.
Plus complexes que les westerns.
Menk'lere ait verileri görmek isterim.
Je voudrais aussi voir vos données sur les Manks.
Her şeye rağmen Menk'lere iyi davranıyorlarmış buda insanların hayal dünyasında yüzmesi gibi bişi olmalı.
Bien que les Mank insistent à dire qu'ils sont bien traités, mes équipiers humains voient les choses différemment.
Deb'lere gittiğimde seni ararım.
Je t'appellerai quand j'arriverai à la maison de Deb.
Sanırım tüm DRD'lere aynı anda ateşleme yaptıran ortak bir kontrol sırası belirledim.
Je crois que j'ai défini la bonne séquence de contrôle pour allumer tous les DRD simultanément. - Très bien, reviens.
Kim'lere uğradık, Sookie'lere uğradık ve buradan da büyük annemlere gideceğiz.
On est passées chez les Kim et chez Sookie. On va chez mes grands-parents.
Şu post - it'lere bak.
- Mon Dieu, tu as vu tous ces Post-it.
- Öyleyse hemen milkshake'lere geçelim.
- D'accord, on va direct aux milk-shakes.
Mossback'lere iki uçak biletini fatura edemeyiz.
On pourra peut-être pas facturer deux billets aux Mossback.
Aslında 1600 dolar kaybettik, çünkü Langmead'lere... Liman Dört'ü 10.000 dolara verdik, senin sayende.
En fait, on a perdu 1 600 $ parce qu'on a dû donner aux Langmead le Havre Quatre pour 10 000 $, merci bien.
Zat'n'ktel'lere gelince, hepsine ihtiyacımız var.
Nous aurons besoin de tous les zat'n'ktels.
Okuldan erken çıkıp Jack'lere gittim.
Je suis parti de l'école et je suis allé chez Jack.
Ama öncesinde, günümüz iç tasarımı tam anlamıyla kavrayabilmek için biraz gerilere gitmemiz gerekiyor. M.Ö. 3000'lere.
Mais d'abord, afin de comprendre la décoration d'intérieurs moderne, revenons un peu un arrière, 3000 ans avant J.C.
Tasha'nın Rey'lere taşınabileceğini söylüyorlar.
Tasha va pouvoir aller vivre chez les Rey.
Şovun son sezonunda Brady'lere katılmış.
- Le neveu de Carol Brady. Il vit avec les Brady dans la dernière saison.
Troll'lere nişan alın!
Visez les trolls!
O Sentinel'lere dokunduğunda bunu hissettin ama buna hazır değildin.
Tu l'as ressenti en touchant les Sentinelles. Mais tu n'étais pas prêt.
-... birkaç tane de 50'lere ait albüm var.
On est au téléphone. - Je viens t'en coller une.
- CD'lere hiç güven olmaz.
Quoi?