Leu перевод на французский
36 параллельный перевод
Hayır, dünya benim yeteneğimle dalga geçer... ve onların yerine bana... Altın ver.
Non, e monde boude mon talent, et au leu de ça, ii me donne de l'or.
Hava üslerinden tek sıra halinde çıkıyorlar, onlara haydut treni diyoruz.
Ils décollent à la queue leu leu, d'où leur nom de " train ennemi''.
Sanki bir lideri takip ediyormuşuz gibi.
On se suivait à la queue leu leu, papa en tête.
Ben "kenun" için çalışıyorum.
Je suis au service de la leu.
"Kenun" için çalışıyorum, dediniz.
Vous venez de dire que vous étiez au service de la leu?
1500 kilometredir, 100 metrede bir lanet bir benzin istasyonunun önünden geçtik!
Les stations-service se suivent à la queue leu leu sur... 1500 km.
Evet.
Un leu.
Boya, çiçek kolye ve bir bebek delil bulmak zorundayım tam isabet.Buldum işte uçak biletleri, biraz dikkatsizsin Owen, öyle değil mi?
De la gelée de poha, un leu et une poupée. Il faut des preuves. Bingo!
Ayağa kalkın, sıraya girin.
Debout. A la queue leu leu.
Aynı hizada duruyor, gergin bir şekilde bekliyorduk. Sırada yüzlerce insan vardı.
On attendait notre tour à la queue leu leu, des centaines de personnes
Misty yine öksürüyor. 1'de.
Puis castrations à la queue leu leu.
Biliyor musun, Rich orijinal dilinde "pislik" demek oluyor. Ama bunun için sözlüğe bakmalıyım.
Je crois que Rich parlait de seins à propos de leu forme originelle mais je vais devoir vérifier ça dans les livres.
50 leu.
50 hryvnia.
- Bir ley.
- Un leu.
Kendimi bilet fiyatı bir ley olan yerde mi afişe ediyorum?
Tu veux dire que je me montre dans un endroit où le billet coûte un leu'?
ATF ve LEU, Aslan Özel Tim'inin parçası olarak bugün taşınıyor.
Les stups et les experts en explosifs rejoignent notre équipe.
Tom, bana LEU, OYİ, ve destek gönder.
Tom, il me faut les experts en explosifs et du renfort.
Galaksimizdeki yıldızlar aslında bu bölgede doğar veya oluşurlar ve bu gerçekten garip Eski Mısırlılar yıldız tanrılarının doğduğu yerin bu takım yıldızında olduğunda ısrar ediyorlar.
Les étoiles dans notre galaxie sont littéralement nées dans cette zone, et il est vraiment curieux que les Égyptiens antiques insistent sur le fait que que la naissance des dieux des étoile a leu dans cette constellation.
Sonra da siz onun zarfını Francois-Versonnexki, Rue Clariden Leu bankasına götürdünüz.
Vous l'avez apportée à la banque Clariden Leu, rue François-Versonnex.
20 dakika sonra Clariden Leu bankasından eliniz boş çıktınız.
Vingt minutes plus tard, vous êtes ressorti de la banque sans enveloppe.
Sizi Rue Saint Leu'da yürürken görmüş müydüm?
Vous aurais-je vu marcher le long de la rue Saint Leu?
Saint-Leu'yu bir uçtan öbür uca gezip tüm çöp kutularını aradıklarını gördüm.
Je les ai vus faire les poubelles à Saint-Leu.
Ping, annesi, babası kardeşleri, halaları, amcaları ve 42 kuzeni ardarda küçük bir iskeleden Yangtze Nehri'nin kıyısına çıkıyorlarmış. "
Ping et sa mère, son père ses soeurs, ses frères, ses oncles et ses tantes et ses 42 cousins marchaient à la queue leu leu sur un petit pont et rejoignaient le rivage du fleuve Yangtze.
- Bulgar Leusu.
Le "leu Bulgare"
Kaslarının içinde, kurbanlarını yakıp parçalamalarını sağlayan aşırı yoğun bir asit mevcuttur. "
"Ces muscles sécrètent un acide concentré, leu permettant d brûler et de couper en deux ses victimes."
Tek bir grup halinde.
En queue-leu-leu.
Evet. Beni takip edin, tren oluşturuyoruz.
Suivez-moi à la queue leu-leu.
Nathan'ın hayatında bir J. Leu var mı?
Y a-t-il un J. Leu dans la vie de Nathan?
Evet. Justin Leu var.
Il y a un Justin Leu.
Nathan dijital yıllığında liseyi Bay Leu sayesinde bitirdiğini yazmış.
Dans son album de promo, Nathan a écrit que M. Leu est la seule raison qui lui a permis de finir ses études.
Bay Leu hala öğretmenlik yapıyor mu?
M. Leu est toujours en poste?
Evet, ama Çocuk Esirgeme'ye göre Bay Leu'nun ağabeyi Todd'un durumu daha kötüymüş.
Mais selon les services de protection de l'enfance, M. Leu était pire avec le plus âgé Todd.
Hayır. Kurda kızmıştı, bana değil.
C'était pour leu loup, pas pour moi.
Bay Leu. Bana B veremezsiniz.
Vous ne pouvez pas me mettre un B.
Ey buraya giren, bütün umutlarını ardında bırak. Leu'nun ailesi hakkında ne biliyoruz?
Que savons-nous de la famille de Leu?