Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ L ] / Liddy

Liddy перевод на французский

151 параллельный перевод
Bengalin bir takım ve yüksek topuklu ayakkabılar giydiğimi hatırlıyorum. Nikahı Hakim Liddy kıydı.
Je portais un tailleur de bengaline, des talons hauts, et c'est le juge Liddy qui nous a mariés.
Son zamanlarda BYSK ( Başkanı Yeniden Seçtirme Komitesi )'nden Gordon Liddy adında bir avukatın adını çok duyar olduk.
On arrive sur Liddy, du Comité de réélection du président.
Gordon Liddy... FBI'a konuşmayacağı için Mitchell tarafından kovuldu.
Gordon Liddy... a été renvoyé par Mitchell pour refus d'explications au FBI.
Bir keresinde bir partideydim ve Liddy elini bir mumun üzerine koydu ve öylece tuttu ta ki eli yanana kadar elini öylece alevin üzerinde tuttu.
Une fois, à une réception, j'ai vu Liddy poser sa main sur une bougie. Il l'y a laissée jusqu'à ce que la chair brûle.
Birisi "Bu işin inceliği nedir?" diye sordu. Liddy de "Bu işin inceliği umursamamaktır." dedi.
On lui a dit : "Y a un truc?" Il a répliqué : " Oui.
Soruşturma Kurulu'nun iddianamesi yakında açıklanacak ve tüm göstergeler bunun beş hırsızda sonlanacağını işaret ediyor Hunt ve Liddy.
Les accusations du Grand Jury vont être connues et se limiteront aux cinq cambrioleurs, Hunt et Liddy.
Bay Liddy mi?
Monsieur Liddy?
"L", La Rue olabilir. Liddy olabilir.
L, c'est ou La Rue, ou Liddy.
"L" Liddy.
C'est Liddy.
Ben de "Yani Gordon Liddy mi?" dedim. O da "Evet." dedi.
J'ai dit : "Gordon Liddy?" Elle : "Oui".
O zaman "L" Liddy.
Donc, L, c'est Liddy.
"P" Porter, "L" Liddy.
P : Porter. L :
Geriye bir tek "M" kaldı!
Liddy. Il n'y a plus que M.
Soruşturma Kurulu'nun tüm suçlamaları beş hırsızda son buldu, Hunt ve Liddy.
Aujourd'hui, le Grand Jury a inculpé les cinq cambrioleurs, plus Hunt et Liddy.
Başsavcıyken paranın Liddy'e ödenmesini onayladığını biliyoruz.
Il a approuvé les virements à Liddy, lors de son ministère.
Adım Liddy.
Mon nom est Liddy.
Gordon Liddy.
Gordon Liddy.
Liddy'yi mükemmel bir boşanma avukatı ile irtibata geçirdim. Bir kaç hafta içinde ilişkiniz sona erecek.
Dans quelques semaines, ce sera fini entre vous.
Dur bakalım. Benim yaptığım tek şey Liddy ile ben size fazlaca bağımlı olmayalım diye ayrı bir iş oluşturmağa çalışmak.
J'ai investi des capitaux extérieurs pour être moins dépendant de toi.
Orada tüm o, Helm ve Hunt ve Liddy'lerle beraber.
Ils en font partie. Helms, et Hunt, et Liddy, tous.
Eğer Mitchell bu salak yerine tüm herşeyi düşünüyorsa Martha MacGruder'ı üçüncü derece suçlu olarak gösteremeyiz daha büyük bir sorunumuz var, Gordon Liddy.
Si Mitchell faisait son boulot au lieu de s'occuper de cette folle... on aurait pas ce gamin MacGruder et son cambriolage cochonné.
eğer öyleyse- - Eveet, Eğer Liddy Watergate e bulaşmışsa Ona dikkat edelim ve bizi kancadan kurtarsın.
Donc, si Liddy écope pour le Watergate... on peut s'occuper de lui et ça nous tirera d'affaire.
Liddy yi Dean ile görüşmesi için gönderdi.
Il a envoyé Liddy parler à Dean.
Kim için çalışıyoruz?
- Pour qui on travaille? - Un type appelé Gordon Liddy.
Gordon Liddy, Frank Sturgis.
Gordon Liddy, Frank Sturgis.
Hadi Liddy.
Allez, Liddy.
Liddy? İşini bitirene kadar geri dönmesine izin verme tamam mı?
Ne rentre pas tant qu'il n'a pas fait son affaire, d'accord?
Liddy'a soramam.
Je ne peux pas.
- Ne istiyorsun Liddy? - Sadece konuşmak istiyorum.
- Qu'est-ce que tu veux, Liddy?
İsa aşkına, Liddy.
Putain, Liddy!
Ya sen Liddy?
Et toi, Liddy?
Merhaba Liddy.
Salut, Liddy.
G Gordon Liddy'nin ulusumuzun iyiliği için insanları piyano teli ile boğarken içkiler için para ödediğini mi sanıyorsun?
Vous croyez que Gordon Liddy les payait, quand il tuait des gens pour le bien de notre nation?
Adam kendini Beyaz Saray tesisatçısı, sizi de G. Gordon Liddy sanıyor.
Il croit qu'il est le plombier de la Maison Blanche, et toi G. Gordon Liddy.
- Liddy Teyzeyi almaya gitti.
- Avec tante Liddy.
Liddy Teyze mi geliyor?
Tante Liddy vient?
Ben, G. Gordon Liddy, kendi ulusal radyo şovumu yapacağım.
Moi, G. Gordon Liddy, j'animerai une grande émission de radio.
Sana G. Gordon Liddy'den öğrendiğim hareketleri göstereceğim!
Je vais te montrer une prise que j'ai apprise de Gordon Liddy!
Kitty, sana kapıyı dinlememeni söylemiştim.
Liddy, Kitty, ne vous ai-je pas dit de ne pas écouter aux portes?
- Siz ne yapıyorsunuz?
Que faisais-tu, Liddy?
Lydia topluma karışmadığı sürece rahat etmeyecek. Ve bu kadar güç şartlar altında bunu bekleyemeyiz.
Liddy ne se calmera pas à moins de s'exposer dans un endroit public, et elle n'aura pas l'occasion de le faire avec moins d'inconvénients.
Howard Hunt ve Gordon Liddy.
- Howard Hunt et Gordon Liddy.
Neden G. Gordon Liddy'yi çağırmadın?
Pourquoi pas G. Gordon Liddy? Arrête!
Ben Liddy.
C'est Liddy.
Liddy Walsh mu?
- Liddy Walsh?
Bekle Liddy Walsh mu?
Attends, pas Liddy Walsh?
Paranın neden Liddy ve Mitchell'ın yardımcılarına verildiğinin bir açıklaması vardır belki.
La caisse noire payait Liddy et les adjoints de Mitchell.
- Liddy?
Gordon Liddy nous cause plus de souci. - Liddy?
Liddy ne aldı?
- Qu'est-ce qu'il a, Liddy?
- Liddy, onlara dosyayı ver.
- Liddy, donne-leur la chemise.
- Zaten bana bir servet borçlusun.
Tu me dois déjà une fortune, Liddy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]