Lift перевод на французский
78 параллельный перевод
- Fork-lift operatörüyüm.
- Je conduis un chariot à fourche.
Bizi almakla büyük nezaket gösterdiniz.
C'est très gentil à vous de nous offrir un lift.
Şimdi, Lift'de hatırlaman gereken en önemli şey denge!
Souviens-toi que le plus important dans le porté, c'est l'équilibre.
Lift için hazırmısın?
Prête pour le porté?
Şimdide Owen Lift'in arkadaşım Harry'nin cinayeti adlı hikayesi
Ensuite. Meurtre chez mo { y : i } n ami Harry de Owen Lift.
- Tanıştığımıza memnun oldum, bayan Lift
- "Ravi de vous rencontrer, Mme Lift!"
Bayan Lift, biliyorum bunu duymak hiç hoşunuza gitmeyecek...
Mme Lift, vous ne voulez sûrement pas m'entendre critiquer votre fils.
... bu işlerden uzak olmalıyım burada bulunuşumun tek sebebi ona engel olmak istemem... beni dinleyin, bayan Lift.
Je ne suis là que pour l'empêcher de... Comment dire ça, Mme Lift? Écoutez-moi, Mme Lift.
Bayan Lift? Şimdi gidip gazetemi okuyacağım bu güzel sohbet için çok teşekkür ederim.
Je vais lire le journal et...
Bay Lift?
M. Lift?
Bay Lift Valley üniversitesinde Profesör Donner'ın derslerine devam ediyormuşsunuz...
Vous assistez au cours du professeur Donner à l'université de Valley.
Bay Lift, Profesör Donner size karısından bahsetti mi hiç?
M. Lift, avez-vous entendu le professeur parler de sa femme?
- Bizim için fark etmez, Bay Lift. Biz içmeyeceğiz
Comme vous voulez, M. Lift.
Bay Lift, Profesör Donner'a geri dönebilir miyiz acaba?
M. Lift, peut-on revenir au professeur Donner?
- Biliyor musunuz bu kutu boşmuş.
- M. Lift. - Vous savez quoi? La boîte est vide.
Bayan Lift...
Mme Lift!
Bayan Lift!
Mme Lift!
- Bayan Lift?
- Mme Lift?
- Buraya gelin, bayan Lift.
- Venez ici, Mme Lift.
Ben sana gösteririm şimdi kasvetliyi...
Je vais vous montrer quelque chose d'étouffant, Mme Lift!
- Bayan Lift, buraya gelin.
- Mme Lift, revenez.
- Bayan Lift, dikkat edin!
- Mme Lift, attention!
- Bayan Lift...
- Mme Lift...
Hadi, bayan Lift!
Allez, Mme Lift!
- Bayan Lift, iyi misiniz?
- Mme Lift, ça va?
- Hukuksal danışmanlığın ve eve getirdiğin için de.
- De rien. Pour la consultation et pour le lift.
I could barely even lift it now.
- Je peux à peine la soulever.
( ÖĞRETMEN ) Kalkın.
Lift off.
Bir tane ye ve uçmaya başla..
# # Lady Luck will lift you up, # #
Ski lift kablosunu kopardın.
Vous avez bousillé notre téléphérique.
Sonra da Fork-lift'in kontrolünü kaybettim ve konteynırı devirdim içinde de bunu buldum, öyle mi?
Et que j'ai fait une fausse manoeuvre et laissé tomber une caisse par hasard?
yada mesleğin olmadı. bir gün, benden onu eve bırakmamı istedi. Güzel.
Hé, l'autre jour, il me demande pour un lift â la maison.
Dünyanın tepesinde coşuyoruz. Ruhlarınızı yükseltin, şu kızı sallayın.
Rockin'on top of the world Lift your spirits, swing that girl
- Yardım ister misin?
- Tu veux un lift ou quoi?
- Götüreyim mi?
- T'as besoin d'un lift?
- Aracın geldi.
- Hé, ton lift est arrivé!
Dördüncü lift mi?
Télésiège 4.
Bu hepimizin inandığı bir şey.
- Faut se grouiller! - Super! - Voulez-vous un lift?
Oradaki fork lift çok komik bir alet.
Ce chariot élévateur braque mal.
Ne düşünüyorsunuz?
- À quoi pensez-vous? Un feather lift?
Yüz germe ameliyatı olacağım ve ameliyatı sen yapacaksın. Tüm dünya yaptığımız işi görecek.
Tu vas me faire un feather lift et tu vas montrer au monde entier ce qu'on fait ici.
Yarı fiyatına yüz germe ameliyatı yaptırabilirlerdi halbuki.
Dommage. Ils auraient pu avoir un feather lift moitié prix!
Sonra onu metroya bıraktım.
Puis ensuite de ça, je lui ai donné un lift jusqu'au métro.
"Dana etinden de ye." mi? Ben J-Date kullanırım. Yok öyle...
Je sais, mais si une femme arrive, et qu'elle veut un face-lift, alors là : "Mon enfant, je t'en prie."
Fork-lift aracı için eğitildiğimizi söylemek zorunda kaldım ama eğitilmemiştik.
Je devais dire qu'on avait eu une formation pour le chariot, mais c'est pas vrai.
Getirdiğin için teşekkür ederim.
Merci pour le lift. Je suis content de t'avoir vue.
Bayan Lift sizi çok iyi anlıyorum aslında kötü bir çocuk değil hatta iyi bir çocuk sayılır.
Il n'est pas méchant, Mme Lift. Il est gentil, en fait. Il est fou.
- Bayan Lift!
Assassin!
Biraz daha.
Mets un peu de lift.
Connor mıydı o?
Your kisses lift me higher
İki ya da üç saat fork - lift eğitimi aldılar.
Et ils ont eu deux-trois heures de formation.