Lig перевод на французский
600 параллельный перевод
Lig şampiyonasında düzen yapmasını mı istiyorlar?
Ils le font chanter pour qu'il truque le championnat?
Şimdi Ulusal Lig'e geçiyoruz.
Passons à la National League.
Bu seneki lig şampiyonu kim idi?
Qui est 1er de la ligue?
Lig şampiyonu mu?
1er de la ligue?
Bu sene lig olmadı.
Ils n'ont pas joué cette année.
Ekim ayındaki lig toplantısına kadar. O zaman tekrar görüşeceğiz.
Je lui permets de jouer avec un coeur jusqu'au match de ligue.
- 58'de Cougarlar lig şampiyonu oldu.
- Les Cougars ont gagné en 1958.
Simdi dünkü birinci lig maçlarinin sonuçlari.
Et v oici les résultats d'hier des matchs de première division.
Bir şey diyemem. Lig kurallarına aykırı.
Le règlement m'interdit d'en parler.
Takımımız şu anda çok önemli bir lig karşılaşmasında.
Notre club joue un match de qualification important.
Yasadışı el kullanımının lig rekoru ondaydı. Hem de maç başlamadan.
Il détient le record pour l'usage illégal des mains!
Moonjean bu sene içinde üç yenilgiye karşı on maçı aldı, Bu sonuç her iki lig için de yüksek.
Moonjean compte dix victoires et seulement trois défaites cette année, ce qui représente un score élevé dans les deux ligues.
Bu sene oynayacağımız takımlarla lig fikstürü ayarlamaya çalışıyoruz.
- Oui. On prépare un calendrier des matchs qu'on disputera cette année.
- Burası profesyonel lig biliyorsun. - Evet, biliyorum.
- C'est pas les majeures, tu sais?
Programın canı cehenneme! Lig bittikten sonra eski programa dönebilirler. Ben burada Beyzbol Liginden söz ediyorum Hemşire Ratched.
On y reviendra, aux horaires... après la Coupe... la Coupe du Monde!
Ned Braden şimdi Federal Lig'in önde gelen gol adamı.
Cela fait de Ned Braden le meilleur buteur de la ligue.
Federal Lig'in zorlu adamı olarak sen eski kuşağı temsil ediyorsun.
Reggie, vous êtes un vieux de la vieille, un pilier de la ligue.
- Demir Lig.
- De la ligue de fer.
- Demir Lig? Çok dövüş var mı?
- Ça se bagarre sec, là.
Ve Mile Forty, Saskatchewan'dan, kurabiyeci işlettiği yerden, 15 numara, 1960-1968 yıllarının Federal Lig eski penaltı tutanakları rekortmeni, Gilmore Tuttle.
Venu tout droit du Saskatchewan, où il vend des beignets, voici le numéro 15, ancien recordman des minutes de pénalités de 1960 à 1968 compris, Gilmore Tuttle.
Chiefs, Federal Lig şampiyonu oldu.
Les Chiefs ont gagné le championnat de la ligue.
Sırada subay çocukları için hazırlanan beyzbol lig maçları yazısı var.
Les finales de la ligue des petits, et le match de base-ball pères contre fils.
Hastanede olanları yazmak yerine lanet olası bir lig maçını yazmayı tercih ediyorsunuz. - Sally, lütfen.
Je suis choquée qu'un putain de match vous intéresse plus que ce qui se passe dans cet hôpital.
Onlar sadece hobi yarışçıları. Bu tamamen farklı bir lig.
- Ce n'est pas le même calibre.
Sonra büyük paralar karşılığında Bosox'a imzayı attı ama şimdi de erken duş almada lig şampiyonu.
Maintenant que les Sox l'ont engagé à prix d'or, il reste sur le terrain 2 minutes par match.
Lig'deki en ağır beyzbol sopasına sahipti.
C'était le meilleur batteur.
Şimdi kaplanların vurucusu, tutucusu ve lig isabet lideri,
Au bâton pour les Tigres, leur lanceur, et le meilleur frappeur de la ligue,
Lig'de de bir şey yapamıyor.
Il commet trop d'erreurs.
Bunca yıldır hiç lig beysbolu oynamadın mı?
Tu n'as jamais joué de matchs pros?
Lig şartnamesine uygun.
Elle est réglementaire.
Dolayısıyla sopa geçerli ve lig maçlarında kullanılabilir.
On peut donc s'en servir dans les matchs officiels.
Kimi büyük bir lig takımında oynadığını söylüyor.
Que tu jouais pour un autre club pro.
Bu, Milli Lig Flaması finali!
Le Championnat national est en jeu!
İkinci lig :
Division 2
Bütün lig Topeka'daki gözüne perde inmiş kısa topçu hakkında konuşuyordu.
La division entière parlait de l'aveugle qui jouait pour Topeka.
Onu tamir etmek için hiçbir masraftan kaçınmayacağım. ve onu büyük lig stadyumu gibi yapacağım. .. çünkü Yankilerle bir gösteri maçı yapacağız.
Je ne lésinerai pas sur les frais pour en faire un stade de première classe parce qu'on va jouer contre les Yankees.
Tabi, Charlie, tabi. Büyük Lig malzemesiydin.
Vous aviez l'étoffe d'un cadre.
Geçen seneki Amerikan Lig play-offlarını hatırlıyor musun?
Tu te souviens des play-offs, l'année dernière?
Yeni bir lig rekoru.
Un nouveau record dans la ligue.
- Başka bir yeni lig rekoru.
- Un autre nouveau record dans la ligue.
Ayrıca, yeni lig rekorları.
Là aussi, de nouveaux records dans la ligue.
12 yıllık ikinci lig deneyiminin ardından, ben artık seçmelere katılmam.
Après 1 2 ans dans les petites ligues, je ne fais pas d'essai.
Büyük lig atıcıları bunları kullanmaz ama.
Les lanceurs des grandes ligues n'utilisent pas ça.
Birinci Lig'de hiç oynadın mı ki?
Tu as déjà fait les grandes ligues?
Evet, Birinci Lig'de oynadım.
Oui, j'ai fait les grandes ligues.
Ve Crash, ikinci lig rekorunu kırmaya gittikçe daha fazla yaklaşıyordu yine de ben bundan kimseye bahsetmedim.
Et Crash, qui n'arrêtait pas de faire des home runs... approchait le record des petites ligues... bien queje n'en dise rien à personne.
Beni Birinci Lig'e gönderiyorlar.
Ils m'envoient dans les grandes ligues.
- Hangi lig olursa ol.
- Dans n'importe quelle ligue.
Bak, Atom Bombası... Bu büyük lig vurucuları ilk zamanlar seni bi pinball makinesi gibi ışıldatmaya çalışırlar, tamam mı?
Ecoute, Nuke... les frappeur des grandes ligues vont t'allumer comme un flipper... pendant quelque temps, d'accord?
Onlara senin bir gün çok iyi bir ikinci lig menajeri olabileceğini söyledim.
Disant que je pensais que tu ferais un jour un bon manager de petite ligue.
Beyzbol? Lig?
La Coupe du Monde de base-ball!