Lisbon перевод на французский
1,032 параллельный перевод
Lisbon kızlarından hatıra koleksiyonumuz, ki hala durur Cecilia'nın günlüğü ile başladı.
Notre collection de souvenirs des soeurs Lisbon, qui existe encore débuta avec le journal de Cecilia.
Ah, siz Bayan Lisbon olmalısınız.
Vous devez être Mrs. Lisbon.
Şu anda Lisbon'ların evinin önündeyim ; burada Cecilia Lisbon...
Je me trouve devant la maison où Cecilia Lisbon...
Lisbon kızlarının gözbebekleri büyümüş müydü?
Les soeurs Lisbon avaient-elles les pupilles dilatées?
Trip bize Lux Lisbon için hissettiği tutkunun beşinci saatte yanlış tarih sınıfına girdiği zaman başladığını söyledi.
Trip nous dit que tout avait commencé quand il était entré dans une salle de cours.
Lux Lisbon'u partiye götürüyorum.
J'emmène Lux Lisbon au bal.
Kızların hangi düşsel elbiseyi seçtikleri fark etmezdi aslında ;
Elles eurent beau choisir chacune la robe de leurs rêves, Lisbon rajouta 2 cm au buste, à la taille et à l'ourlet pour obtenir quatre sacs identiques. Mrs.
Trip Fontaine ve Lux Lisbon.
Trip Fontaine et Lux Lisbon!
kızlar okuldan alındılar, ve Bayan Lisbon evi maksimum güvenlikle izole etti.
Les soeurs quittèrent le lycée et Mrs. Lisbon ferma la maison. comme un quartier de haute sécurité.
Bir pazar, kilisedeki ilham verici bir söylevin ardından Bayan Lisbon Lux'a rock albümlerini yok etmesini emretti.
Le dimanche suivant, en rentrant de l'église elle exigea que Lux détruise ses disques de rock.
Geçtiğimiz yazki intiharı ulusal bir soruna dikkat çeken Cecilia Lisbon'un dört kız kardeşi, hayatlarını tehlikeye atarak Cecilia'nın o çok sevdiği Karaağacı korumaya çalışıyorlar.
Les soeurs de Cecilia Lisbon, l'adolescente dont le suicide a réveillé la conscience nationale, risquent leur vie pour protéger l'orme que Cecilia aimait tant.
Lisbon kızları, onlar hakkında toplayabileceğimiz ne varsa toplayan bizlerin aklından hiç çıkmıyorlardı.
Grâce à notre collection les soeurs Lisbon occupaient notre esprit ;
Toplu intihardan sonra, Bay ve Bayan Lisbon normal bir hayat sürme adına tüm çabalarından vazgeçtiler.
Après les suicides Mr. et Mrs. Lisbon renoncèrent à mener une vie normale.
Bay Lisbon evi satılığa çıkardı ve ev Boston'lu genç bir çifte satıldı.
Lisbon vendit la maison à un jeune couple de Boston.
Herkes gibi, biz de Lisbon kızlarını unutmak için gittik.
Comme tout le monde, nous voulions oublier les soeurs Lisbon.
" Bu ışıklara karşı Lisbon Sokağı'nı geçtiğin zamanlar için Terry.
" C'est pour quand tu traverseras Lisbon Street au rouge, Terry,
Bu Jamie'den. Lisbon'dan postalanmış.
Une lettre de Jamie, postée de Lisbonne.
Lizbon, Cenova ve Montreal'de bozguna uğradık.
Il a été signalé à Lisbon, Geneva, Montreal.
Lizbon Strad'ı.
Le Lisbon Strad.
Lizbon'un hırsızlıkta uzun ve renkli bir geçmişi vardır, ama, inanıyorum ki o şu anda Oliver Kern'e ait.
Le Lisbon a à son actif une longue histoire de vol pleine de rebondissements, mais, euh, je crois qu'il appartient désormais à Oliver Kern.
Lisbon.
Lisbonne.
Lisbon'da yıllar sonra komadan uyanan bir hasta sadece sayılar yazmaya başladı.
Un patient à Lisbonne se réveille d'un long coma et se met à écrire.
- Ajan Lisbon.
- Agent Lisbon.
Ben Ajan Teresa Lisbon, Kaliforniya Araştırma Bürosu.
Je suis l'agent Teresa Lisbon, Bureau d'Enquête de la Californie.
- Teresa Lisbon'ı hatırlıyor musun?
Vous vous rappelez de Teresa Lisbon? - Bonjour.
- Bir ipucuna bakmak için çağırılmıştık. Lisbon, böyle aptal bir gösteri yapacağını bilmiyordu. Evet.
- On avait prévenu.
Lisbon ve benim, bir fark yarattığımızı hissetmemizi sağlayacak. Teşekkürler.
On se dira qu'on a au moins fait quelque chose.
Ben Ajan Teresa Lisbon, Kaliforniya Araştırma Bürosu'ndan.
Je suis l'agent Teresa Lisbonne du bureau californien d'investigation.
Lisbon adamı durdurmasaydı ne yapmayı planlıyordun?
{ pos ( 192,215 ) } Donc, qu'aviez-vous prévu de faire si Lisbonne ne l'avais pas arrêté?
Lisbon fikrini değiştirdi.
Euh, Lisbone a changé d'avis.
Ve Lisbon'un hayatını mahvetmene izin veriyorum.
Et je vous laisse faire de la vie de Lisbon, un enfer.
Evet, evet Lisbon.
Oui, Lisbon.
Sorun şu ki, Flip, profile uyduğun için Lisbon sana domuz pisliği gibi davranıyor. Hayatın kaos içinde.
Lisbon te regarde comme une côtelette de porc car tu corresponds au profil.
Lisbon.
Lisbon.
Ne düşünüyorsunuz, bu cinayeti o mu işledi? Lisbon!
Vous pensez que c'est lui?
Gelip şuna bir baksana!
Lisbon! Viens voir ça.
Tutukla onu Lisbon.
Arrête-le.
Lisbon, sus!
- Lisbon.
Seni ve Ajan Lisbon'u kovduklarında şikayetimi geri çekeceğim.
Je laisserai tomber quand vous et Agent Lisbon serez virés.
Soruşturmayla, Ajan Lisbon ve ekibi ilgilenecekler.
Lisbon et son équipe s'occuperont de l'enquête.
Şu haltı çabuk bitirsen iyi olur, Lisbon.
Je vous conseille d'en finir vite, Lisbon.
Lisbon?
Lisbon? Tu es là?
Bu, Ajan Lisbon.
Voici l'agent Lisbon.
Ben Teresa Lisbon.
C'est Teresa Lisbon.
Bayan Lisbon, ben Lydia Perl.
Lydia Perl.
Tamam, o halde... — Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Lisbon.
J'ai été très heureux.
Bayan Lisbon göğüs bölgelerine üçer, bel ile kalça bölgelerine beşer santim ek yapmıştı ve elbiseler birbirinin aynısı dört çuval olup çıkmıştı. — Herkes giyinik mi?
Vous êtes visibles?
- Hepiniz! - Lisbon.
Lisbonne.
Haftaya Lisbon'da görüşürüz.
Je te reverrais à Lisbonne la semaine prochaine.
Üzgünüm.
Sauf que Lisbon ne savait pas que tu monterais ce coup débile.
Ajan Lisbon, Kaliforniya Araştırma Bürosu.
- Agent Lisbon, CBI.