Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ L ] / Liseli

Liseli перевод на французский

726 параллельный перевод
Demek liseli öğrenciler yine burada.
Messieurs les étudiants! Encore vous!
Önce liseli, sonra üniversiteli.
J'ai d'abord porté la tunique de collégion, Puis l'habit d'étudiant!
- Liseli gibi davranmayı kes.
- Vous agissez comme une écolière.
Kolej öğrencileri, erkek ve kız hatta daha önce içmemiş. Liseli çocuklar bile çok kolayca sert içki alabiliyorlar ve bunu istiyorlar.
Des étudiants, qui n'avaient jamais bu se procurent facilement de l'alcool.
- Anlıyorum. Sanırım, öğretmeni gördün, inanılmaz yakışıklı ve ona liseli âşık kızı oynayacaksın.
Vous avez dû repérer le professeur qui doit être très séduisant...
Kalbim. Liseli bir genç gibi çarpıyor.
C'est mon cœur qui bat.
Liseli. Küçük kız.
Petite fille.
Liseli kızlar gibi konuşuyorsunuz.
On dirait une bande d'écolières.
Liseli kızlar.
Tu sais pourquoi?
Liseli çocuklara bunlardan sonra bilim dünyasını mı öğreteyim?
Apprendre les beautés de la science à des jeunes.
Bütün liseli çocukların gittiği bir fıskiye var.
Il y a un bar réservé aux lycéens à la sortie de la ville.
Bir grup liseli çocuk iyi vakit geçirmek için oraya gider.
Les étudiants y vont en bande.
Belki liseli çocuklardan bir kaçı yeni Gayger Sayacı'na kısa devre yaptırmışlardır.
Peut-être qu'un de ces intellectuels a court-circuité son beau compteur Geiger.
Aşık olduğun o liseli çocuk değilim artık. Bunu nasıl söylersin?
Je ne suis plus l'étudiante à qui tu faisais la cour... comment le saurais-tu?
- Liseli kız değilim ben, öğretmenim.
Je suis professeur, pas écolière.
Sana söylemeliydim, sen bu eve gelen ilk erkeksin ve ben liseli bir kız gibi heyecanlıyım. Çok saçma.
Vous êtes le premier homme à venir ici et je me sens comme une collégienne.
Dün, Dr. Humbert... siz ve ben liseli delikanlılardık... ve liseli kızların kitaplarını taşıyorduk.
Nous étions les petits Jim qui portaient les livres des kleine Jane.
Kalbimi bir liseli oğlan gibi çarptırıyorsun.
Je suis ému comme un collégien!
" Ders çalışan liseli kıza saldırı içerikli olacak.
" Écolière attaquée pendant qu'elle étudie.
Liseli filmi tamam.
Le film avec l'écolière est terminé.
Ah şu liseli çocuklar.
Encore cesjeunes.
Düğün gününden önce liseli bir kızla yatmış olsan bile yine de iyi bir hikâye çıkmaz.
Tu coucherais avec une écolière à la veille de ton mariage, tu n'en ferais pas pour autant une bonne histoire.
Bana kendimi liseli bir kız gibi hissettirdin.
Je me sens comme une écolière.
Evet, liseli pislikler.
Ouais, des voyous de lycée.
Şey, turda 16 tane liseli kız vardı ve o üzerinde pardesüyle merdivenlerin tepesine çıkmıştı ama yağmur falan yağmıyordu.
Disons qu'il y avait 16 jeunes filles qui visitaient l'Institut et il s'est planté là, en haut des escaliers, vêtu d'un imperméable, un jour de grand soleil. C'est un crime?
Hatununu mu? Nesin sen be, liseli aşık mı?
Tu crois que c'est le moment de jouer à l'amoureux transi?
Oh, biz liseli sevgililerdik.
On sortait ensemble au lycée.
500 tane liseli kız evime kadar yürüdü.
Cinq cents filles sont venues devant chez moi du lycée.
Şimdi liseli kız havası revaçta.
Le style "étudiante" marche fort.
- Liseli çocuklar gibisin.
- Vous êtes comme un collégien.
Geçen yıl Liseli Şekerler'den ne kadar kazandık?
Combien on a fait avec Petites collégiennes l'an passé?
- 50 / 50 istiyorsan, Mike'le çalış, ya da o çok sevdiğin liseli beceriksizlerle.
Va chercher Mike... ou un de tes petits minets.
Liseli bir çocuk da bunu satın almak istiyor.
Un élève de troisième le regardait hier.
15-20 dakika. Bir liseli için hiç de fena değil.
C'est pas mal venant d'un gars qui est toujours au lycée.
Sevgilisinden ayrılmış liseli kız gibi yüzün asık geziyorsun.
Tu as l'air déconfit d'une écolière qui vient de rompre avec son fiancé.
Liseli kızları tanıyorum.
Je connais les lycéennes.
- Ara beni. Madeline Hutton ve Arthur Nagle liseli aşıklardı.
Madeline et Arthur, les petits fiancés du lycée.
Ve fahişeler, liseli kızlar gibi giyiniyor.
Livrées avec des prostituées en collégiennes.
Liseli bir kız bile yapar bu işi.
Une lycéenne ferait mon boulot.
Selam liseli kız.
Bonjour, petite écolière.
Ve hiçbir liseli çocuk bu rekorunu kıramaz.
Et aucun lycéen ne risque de battre ton record.
Etmek zorunda. 36 yaşındayım, Macon, fakat o etraftayken liseli aşıklar gibi hissediyorum.
Il le faut. J'ai 36 ans, mais je te jure... je me sens petit garçon devant cette femme.
Liseli erkeklerden vaz geçtiniz sanıyordum.
Je croyais que tu laissais tomber les types du lycée.
Bayan Rhoades'un yüzü liseli öğrenci gibi kıpkırmızı oluyor.
Puis-je vous présenter nos poissons frais du jour? Après le dîner, peut-être.
Dinle beni, kızlarla gidersen, böyle bir şey yaparsan eğer bir grup liseli kız aşık oldukları çocuğu görmeye gidiyormuş gibi görünür.
Va avec tes amies, comme une bande de filles qui ont le béguin.
- Evet, liseli sevgililerdik.
- De jeunes tourtereaux.
Bizler liseli öfkeli gençleriz
On est les cancres du lycée
Liseli öfkeli gençleriz
Les cancres du lycée
Kendi başımıza Bizler liseli öfkeli gençleriz
Les cancres du lycée
Dur dersen devam ederim, devam kediler Biz liseli öfkeli gençleriz
Quand vous dites stop, je dis encore On est les cancres du lycée
Bizler liseli öfkeli gençleriz girmeyiz kalıba
Mais on est les cancres du lycée Jamais à notre place

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]