Lodz перевод на французский
88 параллельный перевод
Borowiecki ise, Lodz'daki en güçlü adam.
Et Borowiecki est le plus chic dans Lodz.
Lodz'dakiler bunu istemez.
A Lodz ils ne sont pas nombreux.
Lodz çok güzel.
Lodz est une jolie ville.
Paçavra toplayıcılarının canı cehenneme, ama Lodz'a bir şey olmaz.
Les gredins irons au diable et Lodz restera toujours.
Lodz'un büyümesini istiyorum, istiyorum ki Lodz muhteşem binalara, görkemli bahçelere sahip olsun ki, bol bol işler yapılsın büyük paralar dönsün.
Je voudrais que Lodz grandisse qu'il y ait... des palais splendides, des beaux jardins, des rues animées, un grand commerce, beaucoup de sous.
Ama burası Lodz.
Mais tu es à Lodz.
Lodz'un hırsızlarının elebaşı...
Chef de brigands de Lodz.
Güller çok hoş, sanırım Lodz'dan değil.
Splendides ces roses, je doute qu'elles soient de Lodz.
Evet, ama artık Lodz'dan daraldım.
Oui, mais je suis lassé de Lodz.
- Lodz'un kaybı ne kadar?
- Je n'en sais rien. - Quelles sont les pertes de Lodz?
Bay Kessler harika teklifiniz için teşekkür ederim ama Borowiecki, Lodz'da sizden daha büyük bir adamdır.
Monsieur Kessler, je vous remercie pour votre formidable proposition, mais Borowiecki vous dépasse en esprit.
Hızlı davranmayı severim, Lodz tarzıdır bu.
J'aime cette hâte, c'est la particularité de Lodz.
Borowiecki kaliteyi yükseltmek ve Lodz'un paçavralarına bir son vermek istiyor.
7, 5. Borowiecki veut améliorer la qualité, il veut mettre fin à la friperie.
Zuker, Szaj, Bucholtz ve Lodz'daki tüm pamuk üreticilerinin işlerini mahvetmek istiyor.
Il veut embrouiller les affaires de Zuker, Szaja, Buchholtz, de tout les commerçants de coton à Lodz.
Hakkında hayırlısı olsun, ama bizim Lodz'un düşüncesini sana söylemem gerek.
Vous risquez de tout perdre. Je vous souhaite bonne chance, mais je répète ce qu'on dit en ville.
Onları, Lodz'a daha iyi satabilmek için.
Pour bien le vendre à Lodz.
Lodz'da bir ismim vardır, Lodz dışında başka bir ismim.
A Lodz je m'appelle autrement qu'à la campagne.
Lodz'dayken ben, bir Alman ya da Scab'in çağırdığı gibi, Kaczmarek'im, "Kaczmarek, gel buraya".
Quand à Lodz je m'appelais Kaczmarek, n'importe quel teuton ou sale Juif criait - Kaczmarek, viens ici.
Demek Lodz'a malzeme götürüyorsun, ha?
Vous emportez les tableaux et les meubles à Lodz?
Lodz'da ona uygun bir şey yok.
Il n'a rien à faire à Lodz.
Baba, Lodz'dayız.
Père nous sommes déjà à Lodz.
Lodz'da kendi kuruşunu harcamadan kim, nerede bir inşaat yapabilir?
Ici à Lodz où le premier venu construit... sans un sou? !
Lodz'un evleri için çok güzel şeyler söylerler.
Les gens en racontent des prodiges.
Damadın olacak kadar varlıklı bir Polonyalı yok Lodz'da.
Aucun Polonais... à Lodz n'est assez riche pour devenir votre gendre.
Lodz'da şey diyorlar Karol'un Made Muller ile evleneceğini...
Le bruit court... que Karol prendrait pour femme Ada Müller si...
Gelecek ay Lodz'da sizi görmek isteriz.
Et dans un mois, rendez-vous à Lodz.
Daireme bir ısıtıcı alacağım.
J'ai vu de très bons poêles ici, à Lodz. Il m'en faut un.
Büyükannem ve büyükbabam Lodz'da gömüldü.
Mes grands-parents sont enterrés à Lodz.
Lódz'daydınız, değil mi?
Vous étiez à Lodz, non?
Lódz'daydım, evet.
A Lodz, oui.
Lódz'daki gettoda birisi karşı koymaya kalkmasın, hemen öldürülüyordu.
à Lodz, au ghetto, dès que quelqu'un faisait un pas, il tombait mort.
Olağan bir şeydi yani. Lódz sokaklarında,... yüz metre yürüdüysem, iki yüz cesetle karşılaşırdım.
J'allais dans les rues de Lodz, je faisais, disons 100 m, il y avait 200 morts...
Ben de, ama Lodz'da.
Moi aussi, mais à Lodz. A Poznan, il y avait des chars.
Lodz'da kitapları buldular.
Le dépôt a été investi.
Lodz'daki teyzem parti kartımı görünce adeta yıkıldı ve ağladı. Bütün olanlara rağmen hayatının boşa geçmediğini söyledi.
Quand ma tante a vu ma carte du Parti, elle a été fière de moi, heureuse, et elle a chialé.
Lublin ve Lodz'daki grevler...
Un mouvement de grève a commencé.
- Lodz'a gelecek misin?
Tu reviendras à Lodz?
Lodz'a gitti.
Elle est à Lodz.
Okulla bir haftalığına Lodz'a gidiyorum.
Ke pars pour une semaine pour Lodz, avec l'ecole.
Babam Lodz doğumluydu. bu yüzden bizde oraya taşındık.
Mon père était né à Lodz... alors on a emménagé là-bas.
Almanların Bertha'yı öldürdüklerini biliyordum, ama yine de Lodz'a gitmek istememiştim.
Je savais que les Allemands avaient tué Bertha... mais je ne voulais pas aller à Lodz.
Bizleri Lodz Yahudi Mahallesinde, Knupfergasse 7 de ara!
Tu nous retrouveras au ghetto. Knupfergasse 7!
Lodz'a gideceğim...
J'irai à Lodz...
Annem babam ve onların komşuları ben Lodz'u terkettikten iki hafta sonra öldürülmüşlerdi.
Mes parents, ainsi que leurs voisins étaient tous tués... deux semaines après que j'ai quitté Lodz.
Sinema okulunun bulunduğu Lodz'da durum böyleydi.
A Lodz, où se trouve l'école de cinéma, c'était comme ça.
Lodz çok fotojenik bir şehirdi. Çünkü aynı bu yer gibi kirli ve yıkık döküktü...
Lodz est une ville très photogénique parce qu'elle est sale et délabrée, comme cet atelier.
İnsanların gözleri Lodz'un duvarlarına benzerdi.
Les visages des habitants ressemblent aux murs de Lodz.
Lodz'dayken 20 işçiden sorumlu bir mühendistim ve devletten özerk araştırma için ödeneğim vardı.
Quand on était à Lodz, j'étais ingénieur, j'avais 20 employés et le gouvernement me payait pour des recherches.
Lodz'da özerk araştırma için devletten ödeneğim vardı.
A Lodz, le gouvernement me payait pour mes recherches.
Lodz'da da aynısı.
A Lodz la meme chose!
Babanın, Lodz'un en dürüst adamı olduğunu bilmek seni rahatlatabilir.
Si cela peut te consoler ton père était le plus honnete des hommes à Lodz.