Loins перевод на французский
37 параллельный перевод
- Çabuk ol. Etrafta başkaları olabilir.
- Vite, les autres ne sont pas loins.
Kendi yaşam alanında mutlu olan diğerleri ise bir değişiklik ihtimalinden telaşlanmışlardı.
D'autres, coulant des jours paisibles, loins des difficultés, tremblaient de terreur à l'idée du moindre changement.
Dilediğiniz zaman görebilirsiniz.
Ils ne seront pas loins.
Bir sonraki durağımıza gidecek parayı kazanırım.
Juste assez pour obtenir de la nourriture, et nous amener plus loins.
Bu kadar yakın olduğu halde hala uzak. engel neydi bilmiyorum.
Si proches et pourtant si loins, quelles drôles de circonstances.
Bakın, Sheyanglar oralarda bir yerlerde oturmuş içeri sızmak için başka bir şans bekliyorlar.
Les Sheyangs sont loins d'avoir renoncé, ils attaqueront à la prochaine occasion.
Annem herşeyi halledebilir.
On est trop loins du réseau.
Bu sensörlerin ana tahrikten uzakta olup olmadığını kontrol et.
Assures-toi que ces capteurs soient assez loins de la propulsion.
O günler çok geride kaldı.
Ces jours sont bien loins.
Bilirsiniz, bazen genç kızlar ailelerinden uzak kaldıklarında...
Vous savez... Parfois, des jeunes filles loins de leurs familles...
Beş dakikada cihazı çıkarabilir misin?
5 minutes ou moins s'ils sont pas loins, avant que le signal ne nous apporte plus de compagnie.
Kulübeler fazla uzakta değil.
Les barraquements ne sont plus loins.
- Ama git gide o hayat tarzına yöneldi ve kurtulamadı.
Puis il a été plus loins et plus loin dans cette débauche et il ne pouvait plus en sortir.
Olmayacak şeyler mi?
Ils sont si loins du compte?
O günler geride kaldı gibi.
Ces jours semblent bien loins.
Zamanında yetişemedim kız artık ölü,
Ces temps sont loins. Elle est morte maintenant.
Daha dıştaki gezegenlerde çok daha yavaş yörünge dönüşleri vardır.
Plus loins les planêtes orbitent du plus en plus lentement.
Ailenden çok uzun bir süre uzakta kalacaksın.
Ca fait de nombreuses années loins de votre famille.
"Loins" o ne be?
- Les "Loins" d'East Dillon?
- Tanıştığımıza memnun oldu, Randy. - Memnun oldum. Dışarıdaki tabelada "Loins" yazıyor.
Vous avez écrit "Loins".
Bu sadece ekskalibar'ın herhangi bir sayısı değil. Sör Loins geri dönüşü nadir bulunan bir sayıdır. Teeram Adonzi yazmış, çizimlerini de...
C'est pas n'importe lequel. écrit par Teeram Adonzi et dessiné par...
Adamlar evlerinden uzaktadır.
Les garçons sont loins de la maison.
Çünkü ailenin onun ışıltısının arkasını görmesini istemiyor. Seni görmelerini de istemiyor.
parce qu'elle ne veut pas que ses parents regardent plus loins qu'elle,
Büyük ve boş bir yeri ara. Trafikten uzak, depo gibi bir yer.
Ok, cherche des endroits assez grands et vides, loins du trafic, comme un entrepôt.
Bunca işin arasında senin yürüyüşlerine zaman ayırıyorum bir de.
J'ai beaucoup de travail, et prendre du temps loins de mon bureau pour ces petites promenades ne m'aide pas.
Sizi birbirinizden uzakta oturturuz.
On vous installera loins l'un de l'autre.
Evinizden uzaktasın.
Vous êtes loins de chez vous.
- Ne kadar gerimizdeler?
- Sont-ils loins derrière nous?
İkiniz kafayı yemişsiniz.
Vous êtes sacrément loins tous les deux.
Sen ve Emily de masum olmaktan uzaksınız.
Toi et Emily êtes loins d'être innocents.
Çek ellerini cesedimin üzerinden.
Garde tes mains loins de mon cadavre.
Evden oldukça uzaktayız.
On est "ray-ray" loins de chez nous.
Siz üçünüz evinizden uzakta gibisiniz.
Vous m'avez l'air d'être loins de chez vous tous les trois.
Bilmiyorum.
Je ne suis jamais vraiment venu par ici, mais on n'est pas loins. Je ne sais pas.
Herkesten uzakta.
loins de tout les autres.
Bu tam, henüz tamamlanmadı tatlım.
"Ils sont si proches et pourtant si loins"
Başarmış gibiyiz yani. - Hayır, hiç de bile.
Non, on était très loins du but.