Maile перевод на французский
62 параллельный перевод
- Sizden aile maile olmaz. Hatırlıyor musunuz, size insanların lobiye gelip eski güzel günlerden konuştuklarını ve televizyon seyrettiklerini anlatmıştım.
Je vous ai expliqué que les gens venaient au lobby pour parler du bon vieux temps et regarder la télé.
Size avukatımın numarasını e - postayla gönderirim.
Je vous e-maile le n ° de mon avocat.
İşte Maile.
Oh, voilà Maile.
Maile, köpek baktığım yerde birlikte çalıştığım bir kız.
Maile est juste cette fille avec qui j'ai bossé à la garderie pour chien.
Belki sen, ben ve Maile bu cumartesi eğlenceli bir şeyler yapabiliriz.
Peut-être que toi, moi et Maile on va s'amuser ensemble ce samedi!
Maile'yi arıyorum.
J'appelle Maile.
Maile bazı fotoğraflar yollamış.
Elle nous envoie des photos.
Benim O'na attığım maile cevap olarak şey söylemişti...
Elle pourrait parler d'un emai que j'ai envoyé il y a un moment.
Bay Bryden pazartesi günü özetini gönderecek.
On tousse. M. Bryden vous maile sa synthèse.
Laboratuvarıma gir, bilgisayarıma git, bir dosyamı cep telefonuma e-posta yolla.
Va sur mon ordi, e-maile un fichier sur mon portable.
Güzel, o zaman maile ekleyip bana yollayın.
Tu pourrais prendre le fichier et me l'envoyer?
Dün gönderilen maile göre Ölüm Solucanı bu gece açık artırmayla satılacak.
D'après cet e-mail, d'hier, le ver sera mis aux enchères ce soir.
Hesap özetinizi veriyim, yada emailinize mi göndereyim?
Un reçu, ou je vous le maile? Un reçu, s'il vous plaît.
Çok mutluyum şu an. Ertz'e de bir e-posta gönder.
Et e-maile Ertz.
Ayrıca ikinci bir ev kredisiyle ilgili gelen bir maile cevap yazmışsın.
Et tu malles sur ta deuxième hypothèque.
The HBGary hacki ile 70.000 kadar e-maile ulaşıldı.
Le piratage HBGary révéla environ 70 000 e-mails.
Binin üzerinde maile ulaştım, tabiatı gereği cinsel içerikli.
J'ai des milliers d'emails, de nature sexuels.
Süper. Detayları maille gönderirim.
Super, je te maile les détails.
Bir sürü maile cevap vermem lazım. Markete uğrayacak zaman bulamadım. O yüzden...
Je dois répondre à un paquet d'emails, et je n'avais pas le temps de m'arrêter au magasin,
Bir maile daha bakarsam daha kalın bir gözlüğe ihtiyacım olacak.
Si je regarde un seul email de plus, je vais avoir besoin de nouvelle lunettes.
Haydi aşağıya gelin. Bugün tüm paranızı alacağımaile birliktelik günü.
C'est le moment convivialité familiale où je prends tout votre argent.
Bir maile yanlışlıkla eklenip yayılmış.
Une pièce jointe par erreur à un email qui a pris le large.
Bu yüzden gönderdiğim her e-maile bakmam gerek.
Je dois passer en revue chaque mail que j'ai envoyé, dans ma vie.
Bu arada, sakın maile cevap olarak mesaj gönderme.
D'ailleurs, on ne répond pas par sms à un email.
Bu insanlardan bazıları sadece Liber8'in bir konuda haklı olabileceği yanlış bir web sitesine veya e-maile göz attıkları için tutuklanıyor.
Des personnes ont été arrêtées juste pour avoir été sur le mauvais site ou lu un mail suggérant que Liber8 peut avoir une controverse contre les sociétés.
Evet. Bu maile göre, bu madde sadece Vergudo Yolu bölgesinde bulunurmuş. Bu 3 kilometrelik alanı kapsıyormuş.
Et selon cet email, ce truc n'est présent que sur une bande d'un demi-mile sur Verdugo Road.
Bu maile gönderebilir misin?
Pouvez-vous les envoyer sur celle-ci?
Hayır, bizi maile ekledin böylece senden geldiğini ve bizimle alakası olmadığını bilecekler.
Non, tu nous as mis en copie pour qu'ils sachent que ça vient de toi et que l'on a rien à voir avec ça.
Sen'brunch'yaparken ben Boston'da alışveriş yaparım.
Il m'a mailé il y a un mois, je lui ai répondu et depuis on s'appelle occasionnellement
Morgdan Trona'ya Hassan'ın bir fotoğrafını yolladılar.
La morgue a e-mailé une photo de Hassan à Trona.
Amy, kendi fotoğrafını Tom Cunningham'a e-postayla göndermişsin.
Amy, vous avez mailé cette photo de vous à Tom Cunningham.
Komisyoncu lisansını ve diğer belgeleri bana postayla göndermişti.
Il m'a mailé sa licence de négociant et sa documentation.
Geçen ay öğrenci birliği, kaykay yapan bir köpek videosu yolladı.
Le mois dernier. Un pote de la fraternité m'a mailé une vidéo d'un basset faisant du skate.
Şifreniz e-mail adresinize yollandı.
Votre mot de passe vous a été e-mailé.
- Biri e-posta ile atmış.
- Quelqu'un me l'a mailé.
E-maiI, fax gönderdim ama cevap vermedin.
Je t'ai appelé, faxé, e-mailé,
Ben de meditasyon merkezine mail attım.
Et j'ai mailé la retraite Vashti.
Baskı, birine e-postayla yollanmış.
Le tirage a été mailé.
Şu açık saçık e-maili, karımla beraber kullandığım e-maile göndermişsin.
T'as envoyé ça sur l'e-mail que je partage avec ma femme!
Maureen, bekârlığa veda partinin fotoğraflarını bu sabah e-posta ile gönderdim.
Je t'ai mailé ce matin les photos de l'enterrement de vie de jeune fille.
aradığın zaman herşeyi getiricem ve koşarak gelicem.
Quand tu m'as mailé, j'ai tout laissé en plan et j'ai accouru.
Sana sabahki banyo takvimini postalamıştım.
Je vous ai mailé le planning salle de bain.
İlgilenen olur belki diye fotoğrafını e-postayla gönderdim.
J'ai mailé votre photo pour voir qui serait intéressé.
E-maile cevap ver.
Répondez-leur.
Belediyedeki herkese gelip senin içkini içmesi için e-posta atmışsın.
T'as mailé toute la mairie pour qu'ils viennent dans un club qui t'appartient pour boire l'alcool que tu as inventé.
- Herkes.
Je le maile.
Bu sabah gönderdiğim e-postayı okuduğunu farz ediyorum.
Je présume que tu as lu le dossier que je t'ai mailé ce matin.
- Janet, bu sabah e postayla yollamış.
- Janet me l'a e-mailé ce matin.
Kızın Maile'ydi, değil mi?
Ta fille était Maile?
Bir de bütün aile ve arkadaşlarını yeni çıkan müthiş bir penis büyütücüden haberdar ettim. - İnancım tam.
J'ai aussi mailé tes amis et ta famille pour leur parler de cette super technique de grossissement de pénis.
Bu yüzden ikinizi de maile ekledim.
C'est pourquoi je vous ai tous les deux mis en copie de cette lettre.