Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → французский / [ M ] / Makedonya

Makedonya перевод на французский

90 параллельный перевод
Bir Makedonya kadırga filosu Roma ticaret gemilerine saldırıyor.
Les galères macédoniennes... menacent le commerce romain.
Makedonya sınırımızdaki kriz her geçen saat biraz daha ciddiyet kazanıyor. Gerçekten mi?
Les combats sur la frontière macédonienne s'intensifient.
Bazen Makedonya sigarası ile Jamaika purosu arasındaki farkı söyleyebilmek, hayati bir durum.
Il est parfois vital de distinguer les cendres d'une cigarette macédonienne et d'un cigare jamaïquain.
Ekselansları! Makedonya'dan Alexandra!
Votre Excellence!
Makedonya! İtalyanca'yı ne zaman öğrendin?
Quand parleras-tu italien?
Asya, Anadolu Filistin, Makedonya yıllar yıllar boyunca.
Asie, Anatolie, Palestine, Macédoine, pendant des années et des années.
- Makedonya güvenli bir yer değil. - Tabii ki güvenli.
- Trop de danger en Macédoine.
Makedonya'ya taşınalım.
Viens en Macédoine.
Amsterdam, Üsküp, Makedonya, yarın sabah.
Amsterdam-Skopje demain matin.
Makedonya'dan.
De Macédoine.
Ben evdeyim. Burası Potedia ( Makedonya sınırında bir yer ).
Je suis chez moi, à Poteidaia!
Annem Makedonya'nın Skopje diye bir yerinden. Babam Ukrayna'dan, Kievli.
Ma mère vient de Skopje en Macédoine, mon père de Kiev, en Ukraine.
Yunanistan, Makedonya ve Trakya'nın savaş lordları Başına ödül koydular.
Les seigneurs de guerre de Grèce, de Macédoine et de Thrace ont mis sa tête à prix.
Makedonya'daki adam gerçekten geldi, değil mi?
Ton contact en Macédoine a donc tenu ses promesses.
Philip öldürüldü. Bunu belki de keyif içindeki acemler altınlarını kullanarak sağlamışlardı. ve İskender 20 yaşında Makedonya'nın başına geçmişti.
Philippe fut assassiné pour le plus grand bonheur de la Perse et avec son or, et Alexandre, à l'âge de 20 ans, devint le nouveau souverain de Macédoine.
Eğer sen ölürsen Hephaistion, Makedonya bir kral kaybeder. Ben intikamını alır ve ardından takip ederek, seni ölüm evinde bulurum.
Si tu dois mourir, Héphaïstion, même si la Macédoine doit perdre un roi, je te vengerai.
PELLA-MAKEDONYA-20 YIL ÖNCE
PELLA, MACÉDOINE - 20 ANS PLUS TÔT
Ama aslında, Makedonya`da baba ve oğla yan yana bakan herkes benzerliği görebilirdi.
Mais il n'est aucun homme en Macédoine qui en voyant le père et le fils côté à côte ne se soit pas interrogé.
MAĞARALAR-PELLA-MAKEDONYA
GROTTES DE PELLA, MACÉDOINE
Makedonya yakında bozulur, Cassander!
La Macédoine se corromprait alors, Cassandre.
Makedonya'yı aşağılamak için Makedon bir kuma!
Comme deuxième femme? Tu nous insultes.
7 senedir evden uzaktayız. Bir uzak ülkeden diğerine rüzgarda sürükleniyor gibiyiz. Makedonya'nın erkek gücüne bu kadar ihtiyacı varken, göçebe ve haydutları kovalıyoruz.
Sept ans d'exil, nous dérivons d'une région lointaine à l'autre pourchassant nomades et bandits, tandis que la Macédoine fait saigner les siens.
- Makedonya'ya ne faydası var?
- Et la Macédoine?
Ya da Makedonya'ya, eve geri dön. Yeniden yapılan.
Ou rentre en Macédoine pour te réorganiser.
MAKEDONYA-10 YIL ÖNCE
MACÉDOINE - 10 ANS PLUS TÔT
MAKEDONYA-9 YIL ÖNCE
MACÉDOINE - 9 ANS PLUS TÔT
Makedonya ve Yunanistan muhteşemlikte eşittir.
Car la Macédoine et la Grèce rivalisent de grandeur!
Bu yüksekliğe çıkıp, dönüp baktığımızda batıda Makedonya'yı, doğuda ise okyanusu görebileceğimizi söylemişti.
Que de ces hauteurs, nous pourrions apercevoir la Macédoine à l'ouest et l'océan extérieur à l'est.
Yuvamdan, İskender, Makedonya`dan.
De ma patrie, Alexandre, la Macédoine.
Makedonya Kralı Philip ve Yunan liderler!
Philippe, Roi de Macédoine, chef des Grecs.
Hayatım boyunca Yunanlıların, Makedonya'ya saygı duymasını bekledim.
Toute ma vie, j'ai attendu que les Grecs s'inclinent de respect devant la Macédoine.
- Makedonya'ya asla geri dönemeyeceksin!
- On ne rentrera jamais.
MAKEDONYA-9 YIL ÖNCE
MACÉDOINE - 9 ANS PLUS TOT
Makedonya'nın yiğitleri! Eve dönüyoruz!
Hommes de Macédoine, nous rentrons.
- Naaşı Makedonya`ya aittir.
- Le corps appartient à la Macédoine.
Makedonya'da kalarak, evlenip bir yuva kursaydı keşke!
Il aurait pu rester chez lui, en Macédoine, y élever une famille.
- Makedonya'yı mı?
- La Macédoine?
Makedonya'yı da Libo'ya.
La Macédoine à Libon.
Makedonya ve Bitinya henüz bizim değil, başkalarına hediye edemeyiz.
La Macédoine et la Bithynie ne sont pas encore à nous pour qu'on les offre.
Makedonya'yı aptal Valerius'un yönetiminden alacak birine ihtiyacım var.
J'ai besoin de quelqu'un pour prendre la relève en Macédoine de cet idiot de Valérius.
Makedonya'yı mı yöneteceğim?
Moi, gouverneur de Macédoine?
İntikam tanrıları adına neden benden Makedonya'yı yönetmemi istiyorsun?
Pourquoi, par les trois Furies *, voudrais-tu de moi comme gouverneur de Macédoine?
Makedonya'da mı?
En Macédoine?
O kadar ki beni... Roma'dan Makedonya'yı yönetmem için gönderecek misin?
A tel point que tu me renverrais de Rome pour être gouverneur de Macédoine?
Makedonya'dan iki çuval getirdim.
J'en ai ramené deux sacs de Macédoine.
Makedonya?
La Macédoine?
Makedonya'yı düşünüyordum da.
Je pensais à la Macédoine.
Sen Makedonya'da şarapla kafa bulurken, Brutus ve Cassius'un boş boş bekleyeceğini mi sanıyorsun?
Pendant que tu engloutis du vin en Macédoine, crois-tu que Brutus et Cassius seront oisifs?
Konsüllük sürem bittiğinde... Makedonya valiliğini almayı artık istemiyorum.
Quand mon consulat sera fini, je ne veux plus devenir gouverneur de Macédoine.
Ama beni Makedonya'ya gönderdiler.
Ils ont envoye un mec de Macedoine.
MAKEDONYA
MACÉDOINE, 336 AV.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]