Masör перевод на французский
281 параллельный перевод
Ben de kendisine, "Bayan ben bir sanatçıyım, masör değil" dedim.
Je lui ai dit : "Madame, je suis un artiste, pas un masseur."
Bir zamanlar Bella adlı bir aşçım vardı yoksa masör müydü?
J'avais un cuisinier qui s'appelait Bella, ou était-ce un masseur?
Gezici bir topluluğa katılırsam veya Otsuru, belki babandan beni eğitmesini rica etsem ve bir masör olsam.
, Ou bien alors aller reprendre Ia pratique du massage, chez ton père.
Şuradaki masör, şuradaki de Rico.
Des bras droits, des masseurs....
Lütfen bir domates suyu, sade kahve ve bir masör.
Je voudrais un jus de tomate, un café serré et un masseur.
Bay Webster için domates suyu, kahve ve bir masör.
Jus de tomate, café et masseur pour M. Webster.
Masör, orada işin bittiyse buraya da bakabilir misin?
Masseur, quand vous aurez fini, vous pourrez entrer?
- Gezgin bir masör.
- C'est un masseur itinérant.
Masör, az sonra masaj yapacağın adam aslında Edo'dan evine dönen bir lordtur.
Masseur, l'homme que vous allez masser est un seigneur qui quitte Edo pour retourner dans sa province.
Ancak neden benim gibi gezgin bir masör, böylesine bir lorda hizmet etmesi için çağırılır ki?
Mais pourquoi un masseur itinérant comme moi est appelé à servir un tel seigneur?
- Sıradan bir masör değilsin.
- Tu n'es pas un masseur ordinaire.
- O sıradan bir masör değil.
- Ce n'est pas un masseur ordinaire.
Korkarım ki bu masör ustamızın durumunu bütün dünyaya yayacak.
Je crains que ce masseur ne répande la rumeur sur l'état de notre maître.
Şu lanet masör!
Satané masseur!
Gezgin bir masör arıyorlar, yaklaşık 26 27 yaşlarında.
Ils recherchent un masseur itinérant, âgé de 26 ou 27 ans.
Masör, burada olmamalısın.
Masseur, vous ne devriez pas être ici.
Bu günlerde, sıradan bir masör kadınlara o kadar da çekici gelmiyor.
De nos jours, un masseur ordinaire n'attire pas tellement les femmes.
Gezgin bir masör gördün mü?
Vous n'avez pas vu un masseur itinérant?
Hiç masör gelmedi buraya.
Aucun masseur n'est venu ici.
Aslına bakarsan bir masör. Ayrıca bizim işten de anlıyor.
C'est effectivement un masseur, mais il est aussi dans mon domaine.
Yoshiro, işte o masör.
Yoshiro, le masseur est là.
Bir aralar masör olan kör bir adam.
Il est aveugle. C'est un masseur itinérant.
Kör bir masör, gözleri gören bir masöre masaj yaptırıyor.
Un masseur aveugle massé par un voyant!
O bir masör değil.
Ce n'est pas un masseur.
Bu Zatoichi, Kanbei'yi öldüren masör.
C'est Zatoichi, Le masseur qui a tué Kanbei.
Yapabileceğim hiçbir şey yok bir masör sadece bir kaç kuruş kazanabilir ama kazandıklarımın hepsi benimdir çünkü hiç masrafım olmaz. "
Il n'y a rien que je puisse faire. Un masseur gagne seulement quelques pièces. Mais tous les bénéfices m'appartiennent... parce que je n'ai pas de frais "
Masör, tam zamanında geldin.
Masseur, vous arrivez au bon moment.
Her zaman masör soruyor.
Il a demandé un masseur tout à l'heure.
Masör, buradayım.
Me voici, masseur.
- Öyle mi, masör?
- C'est donc ça, masseur?
Masör, ondan sonra bana da masaj yap.
Masseur, tu me masseras après.
Bu masör çok iyidir.
Ce masseur est très bon.
Buraya masör getirmeyin!
N'amenez pas de masseur ici!
Şaşırtıcı bir masör.
C'est un masseur stupéfiant.
- Sadece bir masör.
- Juste un masseur.
Geçen geceki masör mü bu?
C'est le masseur d'hier soir.
Masör, işte paran.
Masseur, voilà ton argent!
- Sıradan bir masör değilsin sen.
- Tu n'es pas un masseur ordinaire.
O sadece kör bir masör.
C'est juste un masseur aveugle.
Az önce giriş yapan adam masör mü?
Le masseur est-il l'homme qui vient d'arriver?
Zatoichi'nin masör olduğunu bilmiyordum.
Je ne savais pas que Zatoichi était masseur.
Masör geldi.
Le masseur est là.
Aynı meslekten olduğunuza göre tanıdığınız başka bir masör olabilir.
Il y a un masseur que vous devez connaître.
Kim masör çağırdı?
Qui a demandé un masseur?
Yeni masör mü?
Un nouveau masseur?
- Masör çağırdın mı?
- Vous avez demandé un masseur?
- Buyrun çayınız Masör.
- Masseur, voici votre thé.
Masör burada kalıyor, ama ne istiyorsunuz ondan?
Le masseur séjourne ici, mais que lui voulez-vous?
Masör, çamaşırlarını yıkamak istersen buraya gel.
Masseur, aimeriez-vous faire la lessive? Venez ici.
- Oh, şu masör...
- Oh, ce masseur...
Ben Zatoichi, masör bir Yakuza.
Je suis Zatoichi, un masseur yakuza.